Fener'de Alex'in gönderilmesiyle başlayan değişim, bu sürecin mimarı Aykut Kocaman'ın ayrılmasıyla fetret devrine döndü. Kocaman, her futbolcunun belli bir seviyenin üzerinde koşmasını ve takımın mücadele standardının yüksek bir ortalamaya çekilmesi için çok yoğun bir uğraş verdi
. Bu yoğun mesainin ilk etabında, lig şampiyonluğu Galatasaray'a kaptırılsa da Avrupa'da hedeflerin üzerine çıkıldı ve Fenerbahçe tarihinde ilk kez bir Avrupa Kupası'nda finalin kapısından döndü. Kocaman ve ekibi, bu sezonki transfer planlamasını da geçen sezonun üzerine yeni tuğlalar ekleyecek isimler üzerine kurmuştu.
KAN UYUŞMAZLIĞI YAŞANIYOR
Ancak Başkan ile Kocaman arasındaki iletişim tıkanıklığı, transfer sezonunda ameliyatlık hale geldi. Mayıs sonunda Kocaman gitti, Temmuz başında Ersun Yanal geldi. İşte ne olduysa bu bir aylık süreçte oldu. Yönetim, pas kalitesi, kontrol oyunu ve koşu mesafesi gibi felsefelere önem veren bir teknik adamın sunduğu transfer listesindeki isimleri; tempo, önde baskı ve yaratıcılığı ön planda tutan yeni hocanın kadrosuna kattı. Bu da Yanal ile takım arasında kan uyuşmazlığı yarattı.
Yanal, takımın kabul ettiği Kocaman felsefesini uygulamıyor; takım da Yanal'ın kafasındaki tempo futbolunu oynayamıyordu.
TAKIMDA KİMLİK BUNALIMI VAR
Kocaman'ın Alex'in yerine Belhanda'yı düşündüğü, o olmayınca
"Üçlü forvetin arkasına Holmen'i koyalım" sözleriyle tarif ettiği felsefe, Başkan Yıldırım'ın
"Dünya yıldızları" projesine uymadı. Kocaman sonrası, Kaka ve Arda hamleleri sonuçsuz kalınca, kimlik bunalımı yaşayan,
"10'unu göremeyen" bir futbol takımı çıktı ortaya. Şu sıralar, kafalardaki en büyük soru işareti;
"Şimdi ne olacak?" Özellikle bu hafta Fener için çok ciddi değişimlere gebe.
EMRE FORMASINI KAYBEDEBİLİR
Topal-Alper-Holmen üçlüsü Fener'in bu sezon değişilmezleri olabilir. Bu da Emre, Meireles ve Cristian'ı, yedek kulübesinin ve tribünün müdavimi yapabilir. Kuyt'un da hatalı pas yüzdesi nedeniyle kara listede olduğu kulislerde konuşuluyor. Kısacası, ortada iki ihtimal var: Ya Yanal, Fener tarihinin en kısa görev alan teknik adamlarından biri olacak ya da takımda
'vazgeçilmez' diye görülen bazı isimler,
kulübenin vazgeçilmezi olacak.
