Terim'in, Galatasaray Başkanı Aysal ile yaşadığı anlaşmazlık sonrasında gönderilmesi ve ardından yaşanan tartışmalarla ilgili neler söyleyeceksiniz? Yerine getirilen Mancini, Terim'in boşluğunu doldurabilir mi?
'Ünal Aysal-Fatih Terim anlaşamadı' diye bir şey yok. Ortada bir gerçek var: Ünal Aysal, Fatih Terim'i kovmak için bahane arıyordu. Daha doğrusu yolları ayırmak için bahane arıyordu ve Fatih Terim'i kovduğu zaman başına dertler açılacağını bildiği için de kendisi zülfüyardan görünüyordu.
'Sonuna kadar arkasındayım. Ben Galatasaray'da başkan kaldıkça Fatih Terim ile çalışacağım' diye yerli yersiz, her fırsatta söyleyerek, 'Bakın ben onu ne kadar istiyordum ama kendi ayrıldı'ya zemin hazırlama peşin deydi ve bütün taktiği Fatih Terim'i istifaya zorlamak üzerineydi. Elinden gelen her şeyi yaptı. Çünkü Fatih Terim'i taraftar ve ilk yönetim kurulundaki Fatih Terim yanlılarının baskısıyla göreve getirmek zorunda kalmıştı. Oysa İnan Kıraç ve Bülent Tulun'un kıskacındaki Ünal Aysal'ın Fatih Terim ile devam etmeyeceği başından beri belliydi.
Ama Fatih Terim, Ünal Aysal'ın bu ucuz oyunlarının hiçbirine düşmedi. Bu seneyi geç, geçen seneki söyleşilerimizde kaç defa, şu cümleyi aynen kullandım: "Terim 'kan kusuyor, kızılcık şurubu içtim' diyor. İyi bir Galatasaraylı olduğu için de konuşmuyor."
Fatih Terim'in, "Dördüncü yıldızı takmadan ayrılmam" sözü bardağı taşıran son damla oldu. Çünkü Ünal Aysal, Galatasaray Başkanlığını garip bir şekilde kendi şöhreti için kullanma peşinde... Pek çok kulübümüzün başkanı gibi... Galatasaray iki tane şampiyonluk yaşadı, Ünal Aysal'ın adını anan yok. Fatih Terim'in adı geçiyor. Ünal Aysal, "Çilek, çilek, çilek" diyor, gidiyor, oyuncuları alıp geliyor, yine konuşulan Fatih Terim...
Fatih Terim, Galatasaray'a dördüncü yıldızı da takarsa Ünal Aysal'ın artık esamesi okunmaz, Fatih Terim efsane olur. Bunun önüne geçmesi lazım. Fatih Terim dördüncü yıldızı Galatasaray'a takmasın da Galatasaray şampiyon olmazsa olmasın!.. Bütün hesabı kitabı buydu. Fatih Terim, "Ne yaparlarsa yapsınlar, ben dördüncü yıldızı takmadan ayrılmam" deyince 'O zaman ben seni kovuyorum' demek zorunda kaldı. Başka çaresi yoktu. Bugün bu kovma kararının arkasındaki şifre budur.
Fatih Terim'in 'Siz benim üzerimden silindir ile de geçseniz, ben dördüncü yıldızı takmadan gitmem' demesi... O zaman kafasına dank etti ki Terim istifa etmeyecek.
Mancini... Bu kadar çilek alınca, üzerine bir de krem şanti lazım. Mancini de o...
İtalyan hocalar genelde savunma futbolunu tercih ediyor ve Mancini de 1-0'ların adamı... Galatasaray şu an hücuma dönük bir yapıya sahip... Krem şanti, pastanın üzerinde janjanlı bir süs olarak mı kalır, yoksa bir uyum sağlanabilir mi?
Bunların hiçbiri Ünal Aysal'ın umurunda değil. Ünal Aysal günü kurtarmaya uğraşıyor. 'Tribünler ayağa kalkmasın, kendisine tepki göstermesin' diye isme ihtiyacı var. Helenio Herrera mezarından kalkıp gelse onu getirecek. İtalyan olması veya olmaması hiç önemli değil.
Mancini'yi getiriyor ki Galatasaray tribünleri hele bir 'duralım, bakalım, bekleyelim' desin. İsimsiz birini getirse, 'Fatih'i kovup da bunu mu getirdin!' diye kıyametler kopacak. Bir isme ihtiyacı var. Ondan sonra Mancini başarılı olamadığı zaman zaten Fatih Terim konusu unutulmuş olacak. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. İnsan hafızası unutur. Galatasaray, o tribünler kimleri unuttu, Fatih'i de unutur, Mancini gider Hancini gelir! Günü kurtarmaya uğraşıyor.