İLKER YAĞCIOĞLU: Mancini'nin teşhisi yanlış
Geldiğinden beri oynadığı her maçta, Galatasaray takımı kalesinde gol gördüğü için Mancini'nin takımın probleminin defansta olduğunu düşünüp sürekli savunmayı nasıl daha iyi hale getiririm diye düşünüyor. En büyük hatası da işte bu... Puan tablosuna baktığımızda Galatasaray'ın ilk iki sıradaki Fenerbahçe ve Kasımpaşa'dan daha az gol yediğini görüyoruz. Sıkıntı gol yemede olsa ilk iki sıradaki takımların daha aşağıda olması gerekir. Yine aynı puan tablosuna baktığımızda Sarı- Kırmızılılar'ın dün geceki maç öncesinde Fenerbahçe'den 11, Kasımpaşa'dan da 7 gol az attığını görüyoruz.
HÜCUM ÇALIŞMALI
İşte asıl problem burada. Elinde Burak, Drogba, Umut ve Sneijder gibi gol ayakları varken, nasıl daha az gol yerim diye uğraşmak yanlışların en büyüğü. Dün gece Elazığ gibi zayıf bir takıma karşı, defansın göbeğinde 3 stoper, top rakibe geçtiği anda da 5'li bir savunma bloğu vardı. Yani yine, gol yememeyi düşündüler. Ama ilk 7 dakikada attıkları iki gol maçı zaten bitirdi. Salı akşamki büyük finalden önce de Sarı-Kırmızılılar'a ilaç gibi geldi. Son bir hatırlatma... G.Saray'ın kazanması lazım. Mancini'nin hücum çalışması gerekiyor.
MURAT ÖZBOSTAN: Tuzak!
Roberto Mancini iki ayı geride bıraktı ama hala arayışları devam ediyor. Dün 3'lü defansla sahaya çıkardığı kadroyu Elazığ çözene kadar maç 2-0 oldu. Kalan 82 dakikada da Galatasaraylı futbolcular, Mancini'nin şapkadan çıkardığı bu tavşanı algılamaya çalıştılar. Galatasaray'da bazı oyuncuların artık vasatı aşamaması kimseyi şaşırtmıyor. Yekta, Ceyhun, Gökhan Zan; bu oyuncunlar Galatasaray'ın hedefleriyle örtüşmüyor. Arena'ya 7 haftadır kaybederek gelen Elazığ hafta için Gaziantep Belediye'nin kupada oynadığı futbolun kenarından bile geçemedi. Real Madrid deplasmanında 11'de olan Bruma kupa maçında sahada, dün tribünde. Üçlü defans uğruna Semih 11'de yok. Salı akşamı Carlos Tevez-Llorente forvet hattı ile sahaya çıkacak Juventus'ta Mancini 3'lü defansla oynamaz. Oynayacak olsa dün gece bunu vatandaşı Conte'ye açık açık ilan etmezdi. Demek o ki Mancini, Elazığ'ı geçmek isterken asıl tuzağı Juventus'a kurdu. Emin olun. Juventus adına maçı izleyen kimse hocasına vereceği rapora ne yazacağını bilememiştir.
LEVENT TÜZEMEN: 3-5-2 bereketi
Hamit Altıntop, Milli Takım'ın Hiddink döneminde Azerbaycan'a kaybettiği maçtan sonra şöyle söylemişti: "Başarı için beraber çalışmamız, beraber hareket etmemiz gerekir. Bunu herkes kendi kafasına sokmalı. Bazı şeyler sadece yetenekle olmaz. Sahada ve idmanlarda disiplinli olmak gerekir."
G.Saray'ın uzun bir aradan sonra Elazığ karşısında takım olarak mücadele ettiğini gördük. Rakip ligde sonuncu, alınan galibiyeti büyütmemek gerekir ancak üç puan Juventus maçı öncesi özlenen morali getirdi. G.Saray'ın iyi mücadelesinde ve iyi oyununda ilk 7 dakikada Selçuk ve Burak'la atılan iki erken golün payı olduğunu söyleyebilirim. Maça gollerle başlamak G.Saray'ın oyuna hükmetmesini sağladı. Ayrıca taraftarın barış rüzgarları içinde takımı tribüne çağırıp alkışlaması oyuncuların da moralini yükseltti. Mancini'nin kupada hatırladığı Yekta ile Ceyhun'u ilk on bire koyması ne kadar sürpriz ise sistem değiştirip 3-5-2'ye geçmesi daha büyük sürprizdi. Elazığ'a karşı 3-5-2 işledi. G.Saray maçı tek kaleye çevirdi. Elazığ'ın G.Saray kalesinde tek ciddi atağı yoktu. 3-5-2'de Chedjou sağda, Gökhan solda oynarken, Ceyhun savunmanın göbeğinde görev yaptı. Bu sistemde Riera ve Eboue kanatlardan sık sık öne çıkarak Galatasaray'a hücum zenginliği sağladı. Selçuk'un attığı golde de Eboue'nin yaptığı bindirme ile cetvel ölçüsündeki pasın büyük payı vardı. Ceyhun'lu bir 3-5-2'nin Juventus karşısında risk olacağını düşünüyorum.
SELÇUK VE MELO ÖNE ÇIKABİLDİ
Galatasaray için en pozitif olay Muslera'nın kaleye dönüşüydü. Çünkü Muslera oynadığında takım geriye paslarda tedirginlik yaşamıyor. Muslera'nın varlığı G.Saraylı oyuncuların güvenle oynamasını sağlarken belki de Mancini aynı güvenle 3-5-2'yi denedi ve başarılı oldu. Bu sistemi rakibe göre G.Saray oynayacaktır. Çünkü sistem sayesinde Galatasaraylı oyuncular birbirlerine yakın oynarken rakibe boş alan vermediler. Top rakipteyken hemen pres yaptılar. En önemlisi enerjilerini ekonomik kullanıp diri kaldılar ve hücuma daha çabuk çıktılar. Selçuk- Melo ikilisi, Yekta'nın verdiği destekle öne doğru daha fazla oynama şansı buldu.
MAÇIN ADAMI: FELİPE MELO
ERMAN TOROĞLU: Mancini'nin geldiğini yeni anlamışlar!
Dün akşamki G.Saray'ın üzerinden baskı kalkmış. Bu, şunu gösteriyor. G.Saraylı futbolcuların bazıları, Fatih Terim ayrılmasına rağmen, hala daha aniden Fatih Terim başımıza gelir mi tedirginliği içindelermiş. Fatih hocanın gidip Mancini'nin geldiğini G.Saraylı futbolcular ancak bu maçta hissetmeye başladı. Daha da kestirme yazarsak G.Saraylı futbolcular dün gece şunu anlamışlar, Fatih Terim gitti yeni hoca Mancini!
Aslında G.Saraylı futbolcular dün gece zaman zaman gösterdikleri hırsla Juventus maçının havasına girdiklerini anlattılar. G.Saray bu kadar kötü sonuçlar almasına rağmen Juventus'u yenip bir üst tura çıkarsa her şey örtülecek. Sil baştan olacak. Yani Juventus maçı resmen bıçak sırtı.
Elazığ G.Saray'ın rakibi değildi. Nitekim G.Saray 2-0 yaptıktan sonra işi idare etti. Mancini dahil herkesin aklı Juventus maçında o belli. Burak yine ofsayt kralı. Arada da güzel goller atmıyor değil. Drogba serbest vuruşta topun başına gitmedi.
GÖREVLERİNİN FARKINDA DEĞİLLER!
Bir de işin başka yönü var. Juventus'a yenilebilirsin. Ama çıkarsın maça çatır çatır oynarsın, tekmeye kafa koyarsın. Sonunda da "Benim adım hıdır yapacağım budur" dersin. Yoksa kimse kimseye yardım etmez, kaçak güreşirsen sahte futbol oynarsan son 1.5 ayda yaptığın gibi seni çok kötü günler bekler.
Benim dikkatimi farklı bir şey çekti. Hakan Balta oyuna girecek, altındaki şortun rengi siyah. Sahada oynayan arkadaşlarının şortunun rengi kırmızı. Son anda ikaz ettiler, içeri girdi, şortunu değiştirip oyuna girdi. G.Saray'da bir futbolcu daha sahaya girmeden şortunun rengini fark edemiyorsa o işte bir sakatlık var demektir.
Şortunun rengini fark edemeyen bir futbolcu sonra sahada çok şeyi fark edemez. Bu şunu gösteriyor, G.Saray takımında menajer, malzemeci daha hala görevlerinin farkında değiller. Futbolcu dersen o zaten hala Fatih Terim'in etkisinde herhalde. Hakan Balta'nın şortunun siyah veya kırmızı olmasından Mancini'nin sorumlu olmaması lazım. Yani fıkra gibi bir olay. Futbolcunun şortunun rengini bile teknik direktörün dikkatini çekeceği ülke herhalde sadece Türkiye'dir. Eğer Mancini bunu bilseydi aldığı ücreti ikiye katlardı.
HAKEM KARTIYLA, DÜDÜĞÜYLE KONUŞUR
Dün gece hakem neticeye tesir edecek işler yapmadı. Futbolcularla da münasebeti iyiydi. Bence yaptığı en güzel şey Selçuk İnan'ın üzerine oynamasına ve ısrarla itiraz etmesine gösterdiği sarı karttı. Hakem çok fazla konuşmaz. Kartlarıyla konuşur, düdüğü ile konuşur.
RIDVAN DİLMEN: Yeni formatta hata yapmadı
Galatasaray Teknik Direktörü Roberto Mancini birkaç haftadır "Takım savunmamızda ve bireysel savunmamızda problemler var" diyordu. Acaba 3-5-2'ye dönmesi bu sebepten miydi, yoksa Salı günkü kritik Juventus maçının provası mıydı? Çünkü Juventus genelde üçlü defans oynayan bir takım.
Galatasaray'ın Kasımpaşa maçından sonra acil üç puana ihtiyacı vardı. Aynı zamanda da Salı günü Şampiyonlar Ligi'nde oynanacak zorlu Juventus maçı öncesi bulunabilecek en rahat takım gibi gözüküyordu Elazığspor. Hele maçın başında Selçuk ve Burak'la iki gol bulunca Juventus maçı öncesi her şey lehine dönmüştü Galatasaray'ın. Elazığspor yediği iki golden sonra sürekli hücumu düşündü. Galatasaray yarı alanında etkili ama ceza alanı içinde hemen hemen hiç etkili olamadıkları gibi pozisyon bulamadılar.
Galatasaray buna karşılık çabuk çıkarak kontaratak denedi. Üç, dört pozisyondan faydalanamadılar, birkaç tane son pastaki başarısızlıktan dolaylı da farkı açamadılar. Ama kötü gidişata 'dur' demek için ilk yarıda kalan 4 maçı kazanmak zorunda olduğunu bilen Galatasaray ilk sınavını geçti. Elazığspor'un bundan sonra kaybedecek bir şeyi yok. Çok uzun süredir puan alamıyorlar. Maçın başında iki gol yiyince maç boyu oynamaya çalıştılar. Ama kapasiteleri sınırlı. Golü de bulamadılar.
Oyun oynanırken hem bizde hem de Elazığsporlu oyuncularda hiç puan alma umudu yoktu. Eğer devre arasında iyi transfer yapmazlarsa işleri çok zor görünüyor.
Galatasaray takımı da yeni formatında hata yapmadan oynadı. Savunmanın göbeğinde biraz sarkık Ceyhun. Sağ stoper Chedjou, sol stoper Gökhan oynadı. Riera ve Eboue orta alanın kenarlarında. Aslında oyun karakterleri de tam 3-5-2'nin kenar adamları. Ne savunmayı ne hücumu çok düzgün yapıyorlar. Tam 3-5-2'nin kenar oyuncuları.
Dün gece hakem Çağatay Şahan iyi bir karşılaşma yönetti. Ciddi bir hata yapmadan 90 dakikayı tamamladı.