İLKER YAĞCIOĞLU: Formalarınızı çıkarın ve alkışlayın
Hiç olmazsa bugünlük bırakın stadın üstü niye kapanmadı diye şikayet etmeyi... Bırakın alttan ısıtma niye yapılmadı diye boş boş konuşmayı... Bırakın Portekizli çıtkırıldım hakem maçı ertelemese ne olurdu diye sormayı... Bırakın Drogba'yı Sneijder'i Mancini'yi tartışmayı... Hepsini unutun... Ve sadece imkansızı gerçekleştirip Juventus'u eleyen ve Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkmayı başaran Galatasaraylı oyuncuların bu büyük başarısını ellerimiz patlayıncaya kadar alkışlayın... Hangi takım taraftarı olursanız olun Fenerlisi Beşiktaşlısı Trabzonlusu ya da Diğerleri... Bugünlük formalarınızı çıkarın ve Galatasaraylı oyuncuların sahada akıttıkları teri ortaya koydukları mücadelenin ve harcadıkları emeğin karşısında saygıyla eğilin...
TARİH BÖYLE YAZILIR
Çünkü bunu fazlasıyla hak ettiler... İşi savunma yapmak olan savunma konusunda dünyada ekol olmuş bir ülkenin en iyi takımını mağlup etmek ve kupanın dışına itmek sıradan bir olay değildir. Üstelik sahanın zemini rakibin işini kolaylaştırmışken sahada hücum etmek için neredeyse hiç imkan yokken böyle bir galibiyet alabilmek tek kelimeyle tarih yazmaktır... Maç boyunca Juventus savunmasında gedik bulamayan G.Saray öyle bir güzel anda golü buldu ki Juventus'un cevap vermeye ne vakti kaldı ne de takati... 84. dakikada G.Saray o ana kadar yapması gerekeni yaptı... Umut'un akıllı uzun topu Drogba'nın her zaman ki gibi kafasıyla indirdiği top ve Sneijder'in kalitesi ve becerisiyle gelen gol sonrası Juventus yıkılırken Sarı-Kırmızılılar 2. tur şarkıları söylemeye başlamıştı bile...
BU ZAFER LİGE DE OLUMLU YANSIR
Ligde zor günler geçiren ve lider Fenerbahçe'nin 9 puan gerisinde kalan Galatasaray bu tarihi başarıyla lige de dönüş yapar... Bu galibiyet ikinci tura çıkmak bütün camiayı birleştirip Galatasaray için itici bir güç olur. Kaostaki takımların kenetlenmesi için oyuncuların kendi kalitelerini hatırlamaları için bu galibiyetler son derece önemlidir. Takım ruhunu geri getirir.
KARŞILAŞMADA ÖNE ÇIKANLAR
1- Günün kahramanı Sneijder oldu. Gidecek mi kalacak mı diye tartışılan Hollandalı attığı golle G.Saray tarihine adını altın harflerle yazdırdı...
2- Melo maç boyunca Juventus'lu oyuncularla adeta savaştı. Sarı-Kırmızılı orta sahayı ayakta tutan isimlerin başında geldi...
3- Diğer oyuncuların hakkını yemiyelim. Hepsi birer kahramandı.
LEVENT TÜZEMEN: Yürekleriyle oynadılar
Dondurucu soğuğun bile caydıramadığı, kar kış demeden TT Arena'ya koşan cefakar Galatasaray taraftarı, Juventus'a karşı kazanılan büyük zaferden sonra haklı olarak şöyle haykırıyordu: "Gerçekleri tarih yazar, tarihi de Galatasaray yazar.."
Avrupa'da nice destanlar yazan ve Türkiye'nin Avrupa'ya açılan en büyük markası olan Galatasaray'ın "Avrupalı ruhu" bu kez Juventus önünde bir kez daha şahlandı. Galatasaraylı oyuncular, sergiledikleri şahsiyetli, inançlı mücadele ile İtalya Ligi'nin lideri Juventus'u Wesley Sneijder'in attığı golle devirip, Devler Ligi'ne devam biletini aldı. Bu zafer Galatasaray kültürünün bir kanıtıdır. Bu zaferde payı olan önce Galatasaray taraftarına, sonra yürekleriyle mücadele eden oyunculara ve maçı kenardan mükemmel yöneten Mancini ile ekibine Galatasaray yönetimi teşekkür etmelidir.
DUT AĞACI GİBİ SİLKELEDİ
Maça gelince; TT Arena'nın zemini temizlendikten sonra ortaya top sürmenin zor olacağı bir ortam çıktı. Juventus savunma yaparak maçı beraberliğe bağlamaya özen gösterdi. Ancak G.Saraylı oyuncular 60 dakika boyunca dikkatli bir şekilde mücadele ederken her oyuncu kapasitesinin iki katı efor harcadı. Sneijder'in golüne kadar golü isteyen, golü arayan G.Saray bir ara Juventus'u adeta dut ağacı gibi silkeledi. Mancini'nin 3-5-2 formatı takımın daha etkili savunma yapmasını sağlarken, kenarlardan Riera ve Eboue yine sık sık hücuma destek verdi. Drogba, Juventus savunmasıyla boğuşurken, Selçuk, Melo, Burak, Sneijder dörtlüsü sahada basmadık yer bırakmadı. Takım ruhu, takım birlikteliği dört dörtlüktü. Herkes birbirinin yardımına koştu. Galatasaraylı oyuncular sahaya çıkarken kaybedecek bir şeylerinin olmadığı en kötü ihtimalle Avrupa Ligi'ne gideceklerini bilerek oynadılar. Bu rahatlık Galatasaraylı oyuncuları pozitif etkiledi, her oyuncu yüreğini sahaya yansıtınca Juventus zaferi kazanıldı. Sneijder de geldiği günden bu yana en iyi mücadelesini sahaya koyarken zaferin golüne de imza attı.
MAÇIN ADAMI: SNEİJDER
AHMET ÇAKAR: Bunun adı altın gol
Bugünden itibaren İtalyanlar feryat edecekler. 'İki günde bir maç mı oynanır, böyle çamurlu sahada top mu oynanır!!' diye. Ama sonuçta G.Saray çok zor bir işi başardı. Adeta yeniden bir tarih yazdılar. Birçok şey aleyhine olsa bile G.Saray yine kazanmasını bildi. Öncelikle dün sahaya bakıyoruz, çamur deryası. Top sürmek, pas yapmak, topu kontrol etmek neredeyse imkansız. Futbolun temel kuralı şudur; eğer bir saha bu kadar çamursa, teknik kapasite ikinci plana düşer, fizik mücadele ve duran toplar ön plana çıkar. Üstelik böylesine sahalar maçı kaybetmek istemeyen takımlar için daha avantajlıdır.
Juventus hiç bağırmasın. Maçın büyük bir bölümünde kontrol onlardaydı. Ama maçın bitimine 5 dakika kala G.Saray o tarihi golü buldu. Hem de bu golü Sneijder ile buldu. Son 10 gün doğru dürüst idman yapmamış, İtalya ve başka Avrupa ülkelerinde gezmiş, hakkında transfer söylentileri ortaya çıkmış Sneijder galibiyeti getirdi. Üstelik maça baktığımızda da Sneijder fazla bir şey oynamadı. Asla bir Selçuk gibi, bir Melo gibi mücadele etmedi. Ama bugün haklı olarak galibiyetin baş mimarı oldu.
Maça bakıyoruz, sadece mücadele var. Aslında çok ama çok net gol pozisyonu da yok. Drogba'nın vurduğu topu Buffon'un yatıp kurtarması dışında da fazla bir pozisyon yok. Juventus'a bakıyoruz, onlar da çok fazla top kapmalarına rağmen sahanın azizliğinden teknik kapasitelerini ve Tevez'in performansını ortaya koyamadılar.
KİM NE DERSE DESİN...
Gelelim o tarihi ana... Maçın en iyilerinden Selçuk, Umut'a bıraktı. Umut, 40 metrelik bir orta yaptı ve Drogba da sağa doğru koşu yapan Sneijder'in önüne kafayla indirdi. İşte bu saniyelerde tarih yeniden yazılıyordu. 10 gündür idman yapmasa da maç içinde iyi mücadele etmese de hatta biraz kilo almış olsa da Sneijder golü yaptı. Bu gol vuruşu Sneijder'in, Hollanda'daki altyapısından günümüze gelen tekniğiyle alakalı. Öyle bir vurdu ki Buffon yatamadı ve hamle yapan İtalyan oyuncu da topa müdahale edemedi. Kim ne derse desin, Juventus ne kadar bağırırsa bağırsın G.Saray Avrupa'nın en iyi takımlarından birini yenip Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam ediyor. Tebrikler G.Saray....
MAÇIN ADAMI: SELÇUK İNAN
RIDVAN DİLMEN: Paradan daha fazlası..
G.Saray'ın Juventus'la oynadığı maçı Serdar arkadaşımla izliyorum. Başladı "84.40'da gol olur" diye söylemeye. Atıyor musun, sallıyor musun, yoksa totem mi yapıyorsun? Ama yanıldı! Çünkü Wesley Sneijder golü 84.37'de attı. Rezalet bir saha ancak mücadelenin en üst düzeyde olduğu bir saha, dünden bugüne sarktı. Karşılaşmanın bugün oynanan 14 dakikalık ilk yarısında Juventus daha derli toplu bir görüntü sergiledi. İkinci yarının ilk 5-10 dakikasına baktık yine aynı. 55. dakikadan sonra Galatasaray rakip yarı alana geldi ve bir daha çıkmadı.
TORİNO'DAKİ 2. GOL GİBİ
Drogba vurdu, Buffon müthiş çıkardı. 84. dakikada bu tip sahaların oyuncusu Umut Bulut, orta sahadan uzun yolladı, doğrusunu da yaptı. Ardından Drogba, Sneijder'e indirdi. Hollandalı yıldız da topu ağlara gönderdi. Tıpkı Torino'da Umut'un attığı ikinci gol gibi. Bu maçın teknik analizini yapmak zor. Oyuncuların müthiş performansı, mücadelesi ve her şeyden önce tecrübesi konuştu dün. Karşılaşma öncesi "UEFA Avrupa Ligi cepte, kaybedecek bir şeyim yok" diyen Galatasaray, çok önemli şeyler kazandı. Paradan çok prestij olarak... Sarı-kırmızılı ekip, Real Madrid ve Juventuslu gruptan, Juventus'a iki maçta da kaybetmedi. Üstelik İtalyan ekibinden 4 puan birden alarak yoluna devam etti.
TÜRKİYE İÇİN BİR ZAFER
Mancini, bir gün önce dörtlü savunmayla başlamıştı. Fakat orta sahadaki Eboue ve Sneijder'den verim alamayınca bugün 3'lü başladı. Ama Umut oyuna girince, yine dörtlü savunmaya dönüldü. Yani iki günde oynanan tek maçta 3 kez taktik değişikliğine gitti. Bu maçta, bu zorlu zeminde bir gol atabilen galip geleceğinin farkıydaydı. Bunu iki takım da çok iyi biliyordu. Hem tedbiri bırakmıyor, hem de çok risk almıyorlardu. İki taraf da bir saat boyunca aynı Galatasaray'ın attığı gole benzer bir pozisyon kovaladılar. Ya da serbest vuruşlardan işi bitirmek istediler. Umut'un uzun topu, Drogba'nın indirişi ve Sneijder'in ağları bulan vuruşuyla gol atan G.Saray, Türk futbolu için önemli bir zafer elde etti. Bu maçlar gol atan galip oynanır, golü de temsilcimiz attı.
MAÇIN ADAMI: WESLEY SNEİJDER