Kaybettiğinde doğal olarak herkes eleştirilir. Amaç kazandığında zafer sarhoşluğuna kapılmadan yanlışları görmektir.
Dortmund facialarından sonra "kırılma noktası" olarak görülen ve Prandelli'nin "Zor maç" dediği Karabük'te, Galatasaray 2-1 kazandı. Galatasaray eğer maçı kaybetseydi ya da bir puan alsaydı hedefteki adam Burak Yılmaz olurdu.
"Kral" unvanını taşıyan Burak, kaçırdıklarıyla adeta saç-baş yoldurdu.
Özellikle Burak'ın ikinci yarı Karabük kalecisi Waterman'ın öne çıktığı pozisyonda topu aşırtmayı ya da kaleciyi çalımlamayı düşünmemesi ardından da topa basmayı akıl etmemesi şaşırtıcıydı. Bir golcü, gol kaçırabilir ama 29 yaşına gelmiş Burak'ın bu kritik pozisyonda 'akıl tutulması' yaşamaya hakkı yok.
Maç sonu gülücükler atarak konuşan Prandelli, "Çok iyi oynadık ve zor deplasmanda kazandık" dedi. Çok şaşırdım. Prandelli'nin kulübedeki ruh halini doğru analiz edersek; şaşkın, çaresiz, etkisiz ve kararsız olduğunu görürüz. İtalyan hoca kadro mühendisliğini doğru yapamıyor, kenardan maçı okuyamıyor, oyuna müdahalede geç kalıyor, oyunun şeklini değiştirecek oyuncu hamlelerini yapamıyor. Galatasaraylı oyuncular 4-4-2 oynamak istiyor, Prandelli 'Hayır' diyor. Peki; Umut golü takım iki forvete döndüğünde atmadı mı? Bu inat niye o zaman? 3.dakikada gelen erken golden sonra Galatasaray yarım saat oyuna hükmetti Burak ve Dzemaili iki net golü harcadı.
Karabük dengeyi yakaladıktan sonra Prandelli hiç müdahale etmedi.
Hamit yorulmuş, Balta geriye gelemiyor, Sneijder yürüyor, Selçuk temposuz, Dzemaili yine gölge markaj yapıyor. Değişiklik yapmak için gol yemek mi gerekiyor? Galatasaray 57'de golü yiyor, Prandelli ile yardımcısı Pin "Kimi sokalım?" diye tartışıyor.
Golden 10 dakika sonra nihayet Umut giriyor ve golü atıp Galatasaray'a maçı kazandırıyor. Karabük gemileri yakmış, paldır küldür saldırıyor.
Hoca olsan ne yaparsın? Bruma'yı ve Emre Çolak'ı oyuna sokarsın ya da Tarık Çamdal'ı sağ beke alıp, Sabri'yi öne itersin.
Galatasaray'ın hızlı oyuna geçmesini düşünmeyen Prandelli klasik korkaklığıyla Hamit'i çıkarıp, Yekta'yı alıyor. Öyle veya böyle Galatasaray 9 maçta 19 puan topladı. Bazı maçlar "Eğri gemi doğru sefer" felsefesiyle kazanıldı.
Galatasaray yönetimi milli takım aralığında "arkasındayız" dediği Cesare Prandelli konusunu bir daha masaya yatırmalı bence.
En düşük not 3 Burak
En yüksek not 9 Chedjou
RIDVAN DİLMEN: PRANDELLİ LİGE TAM KONSANTRE
Galatasaray ligde son iki maçını da iyi savunma yaparak kazandı... Kasımpaşa'yı da Karabük'ü de aynı şekilde durdurdu. Prandelli bir itirafta bulunmuştu, "Bizim için asıl önemli olan lig" diyerek. İtalyan hoca lige daha iyi konsantre olduğunu dün bir kez daha gösterdi.
Çünkü 4. yıldıza odaklanmış bir takıma geldi. Poster çekimi yapıldı, eski başkan da ona "Bizim için önemli olan ligde şampiyonluk" dedi. Oyuncu seçimlerine, oyun anlayışına baktığımızda Prandelli puan almak istiyor. Oyunun son bölümünde 4-4- 2'ye dönmesi de bu yüzden önemli. Karabük'e de Dortmund'a da aynı yapıda çıktı. Umut farklıydı sadece. Dortmund maçı Burak'a uygun olmasına rağmen ligi düşünüp dinlendirdi. Semih'te mecburi bir değişiklik vardı. Sabri geçen hafta enerji fazlasını boşalttı o nedenle Karabük'te fazla gidemedi. 40. dakikada Prandelli'nin sahaya yaptığı işaret önemliydi. "5 dakika var, pas yapın" dedi. 1 puanın yetmediğini, Sneijder'in yerine Umut'u alarak gösterdi. İki haftadır rakibe pozisyon vermemesi Galatasaray için gelişimdir. Prandelli'nin elinde Dzemaili, Melo, Selçuk, Hamit gibi 4 tane savunmaya da yardım edecek oyuncular var. Duran top bir gol, klasik bir de Umut golü.
Umut 70 tane gol atsa, 70 tane daha gol arıyor. Güvenli bir oyuncu. Kenarda olduğunda da oynadığı zaman da güven veriyor. İki bekini kullanamadı Galatasaray yarın kilitlenecek maçlarda ofansif yönü olan kanat oyuncuları kullanmak şart. Trabzonspor maçı farklı olacak.
Gaziantep'te de 4-4-2 yetmez. Daha gittili, geldili oyuncuların olması gerek. Emre'yi, Bruma'yı kullanabilir. Ofansif yönü zayıf G.Saray'ın. Orta sahadaki 4 oyuncunun iki tanesinin ileri gidip baskı yapma özelliği olması gerek.
SERKAN KORKMAZ: M-EZİYET!
Burak Yılmaz gazı kaçmış kola gibi adeta. Pek çok G.Saray taraftarı formsuzluğundan sıkıldı. Burak oynatılmak zorundaysa, ya sağ açık oynasın, ya da Umut'la çift forvet olarak sahaya sürülsün... Burak'ın, savunma arkasında topla buluşturulması senaryosundan hepimiz büyük eziyet çekiyoruz. Yan hakem ofsaytı kaçırmadığı sürece, bu şekilde kotarılan on girişimden en fazla bir tanesi golle sonuçlanabilir.
Eldeki diğer gol planlarıysa ; ya Sneijder uzaktan atacak, ya da Chedjou kornerden kafayla...
Umut'suz Burak, hiç Umut vermiyor.
Hatta; Prandelli'nin yerinde olsam, çift forvet oynardım ve tercihim; Pandev - Umut olurdu. Keza; meziyetleri ile herkesi büyüleyen(!) Burak'ı bir süreliğine kulübeye çekmek ayıp olmamalı...
Nedense; Türk Futbol Tarihi'nin en büyük golcüsüymüş gibi güçlü bir lobisi var.
Sneijder neden çıktı?
Peki; Sneijder'in neden çıktığını anlayabileniniz var mı? Açıkça soruyorum; adamın suçu "Muslera'yla birlikte para edecek iki oyuncudan birisi" olmak mı? Hiç susmayan menajerinin demeçlerine de bakınca, devre arasında satılacağı yönündeki komplo teorilerini ciddiye alıyorum. Biraz AKIL, biraz ViCDAN... "Sonradan girmek", "erkenden çıkmak" gibi şeyleri bu takımda en son Sneijder hakkediyor. Sabri-Hakan ikilisi her halükarda, Veysel ve Tarık'la oluşturulan kanatlardan daha iyi. Daha da iddialı konuşayım; Sabri-Hakan ikilisi Türkiye'de sadece Caner-Gökhan ikilisinden kötü. Son olarak; Tolunay Hoca hiç kusuruma bakmasın ama, - bence- Karabük biraz derli toplu bir takım olsa G.Saray'ı rahat yenerdi.
AHMET ÇAKAR: DÖRTLÜ ORTA SAHA KAZANDIRIR
Galatasaray şöyle veya böyle kazanmaya devam ediyor. Geçen haftaki Kasımpaşa ve dün geceki Karabükspor maçları çok önemli virajlardı. Kayıpsız atlatıldı, ne garip tesadüftür ki yine golleri Umut ve Chedjou attı.
Son 3 haftadır yeni yönetimle birlikte Galatasaray'da sistem de değişti. Dörtlü orta saha, özellikle takım savunması için çok önemli olumluluklar getirmiş. Rakip kolay kolay pozisyon bulamıyor. Dortmund'da 4 gol yiyerek kaybeden Galatasaray o maçta bile özellikle ilk yarıda alanı çok iyi kapatıp takım savunması manasında olumlu görüntüler vermişti.
Dün gece Galatasaray maça adeta 1-0 önde başladı. Daha maçın başıydı ki Chedjou Galatasaray'da oynadığı dönemde çok fazlaca attığı kafa gollerinden birini attı. Bu dakikadan sonra Galatasaray öyle goller kaçırdı ki bunların bir kısmını atabilseler ilk yarıyı 2-3 farklı önde kapatabilirlerdi. Burak neler kaçırdı neler...
Böyle pozisyonları atamazsanız doğal olarak galip takım için stres artıyor. İkinci yarıda da böyle oldu. Galatasaray 'skoru koruyayım' dedi, fazla hücumu düşünmedi ve işte bu dakikalarda da golü yedi. Yine bir kornerde bu sefer Emre bulunduğu yerden zıplayıp kafayla beraberliği sağladı.
Beraberlik golünden sonra şunu söyleyebiliriz; Galatasaray kolay golleri atamıyor ama çok kolay goller yiyor.
Bu dakikalardan sonra devreye tıpkı Semih Şentürk gibi yavaş yavaş nöbetçi golcü rolüne bürünen Umut Bulut girdi ve yine geçen haftaki gibi galibiyeti getiren golü yaptı.
Bu sistem değişikliğine Cesare Prandelli mi, yoksa Abdurrahim Albayrak mı karar verdi bilmiyorum ama dörtlü orta saha ve takım savunmasını önde kurmak özellikle ligimizde Galatasaray'a çok şey kazandırır. Zaten kazandırıyor da. Galatasaray art arda zor da olsa kazanmaya başladı.
Hakem Barış Şimşek oyun genelinde iyi ama özellikle Hamit ve Dzemaili'ye öyle iki sarı kart gösterdi ki anlayabilmek gerçekten mümkün değil. Bırakın sarı kartı, iki pozisyonun da faul olduğu bile şüpheli.
En yüksek not 8 Chedjou
En düşük not 4 Burak