Şampiyonlar Ligi'nde Dortmund'a farklı yenilerek şaşırtmaya devam eden Galatasaray, Karabük galibiyetiyle yaralarını sarmış görünüyor. Bu galibiyet bir umut ışığı olabilir mi?
Aslında, Galatasaray'ı konuşmak dahi istemiyorum. Çünkü ortada 'Ben bu işten anlamam' diyen bir emanetçi başkan var. "Roma 7 gol yedi de antrenör mü değiştirdi" diyerek Prandelli'nin peşine takılmış. Nedense!..
Baktı ki Prandelli, her dediğine 'Evet' diyor, birden bire Fatih Terim'ciliği bırakıp, Prandelli'ci olan Abdurrahim Albayrak var. Bu Galatasaray, bu Prandelli ile gidecek anlaşıldı. Futbolu bilmeyen, futbolu anlamayan, futbolu yönetemeyen bir teknik direktör, bunların hiçbirinden anlamadığını iddia eden bir kulüp başkanı!.. Galatasaray'dan ne ümit edeceksin ki!..
Adam seyrettiği maçta olup bitenin farkında değil.
En kötüsü de o herhalde... Dzemaili, Dortmund maçının en kötüsüydü ve Karabük maçında yine 90 dakika sahadaydı.
Sadece ben söylemiyorum; şimdi herkes yazıyor. "Umut ve Burak birlikte oynamazsa, Burak da ziyan oluyor" diye... Umut'un girdiği andan sonraki Burak'la, tek başına oynayan Burak'ı kıyaslayın!
Burak olağanüstü bilek yetenekleri olan, Messi gibi, Ronaldo gibi biri değil. Burak'ın golcülüğü yaptığı koşulardan... Gol atıyor ve gol attırıyor. Çünkü nereye koşacağını biliyor. Çift santrfor oldukları zaman çapraz koşular yapıyorlar, rakip tandemi perişan ediyorlar. Bu kadar basit!.. Ama Burak'ı tek başına oynattığın zaman; iki rakip stoperin arasında, koşacağı yer yok, kademeye girmiş, Burak oyunda yok.
Bu kadar basit bir gerçeği görmekten aciz bir adam Galatasaray'da teknik direktörlüğe devam ediyor.
Dortmund maçından sonra "Burak ile Umut bir arada nedir; tek başına Burak nedir, artık gördü" dedik.
Ama Prandelli, Karabük maçından sonra, "İşte Umut sonradan oyuna girdiği zaman golcülüğünü gösterdi" dedi. Adamın anlayışı bu... Semih Şentürk zannediyor Umut'u!..
Burak ile Umut'un bir ikili olduğunu, özellikle Burak'ın da böyle bir partnere şiddetle muhtaç olduğunu farkında değil!..
Ayrıca daha birçok şeyin farkında değil... Ama Duygun Efendi ve Abdurrahim Efendi, "Kalacak" diyorlar. Çünkü Duygun Yarsuvat'ın, Galatasaray ile ilgili herhangi bir ihtirası yok! 'Ben mayısta bırakacağım. Batarsa batsın!'
Abdurrahim Albayrak da hayal bile edemeyeceği bir yere geldi. Başkan yardımcısı ve futboldan sorumlu...
Abdurrahim Albayrak tanıdığın en yürekten Galatasaraylı... 'Malzemeci ol' desen kabul eder. 'Bana bunu mu layık gördünüz' demez kabul eder. Ben hayatımda, Galatasaray'a hizmet edebilmek için bu kadar çırpınan bir adam görmedim. Futbolcular da onu çok seviyorlar. Her dertlerine koşuyor çünkü... Birinci sınıf ağabey... Ama o kadar... Öyle şube yönetmekle, futbolu yönetmekle alakası yok.
Bu sistem Abdurrahim'i de bitirecek. Abdurrahim Albayrak'ı çok seven tribünler var, onlar da silecekler defterden... Çünkü adamı, yapamayacağı bir yere getirdiler. O da işin cazibesine kapıldı.
"Sabri'yi affettim" diyor; daha o hafta Sabri ilk 11'de sahaya çıkıyor! Prandelli'deki şeyliğe bak... Kelimeyi kullanamıyorum. Çünkü kullanacağım en hafif kelime, Türk Ceza Kanunu'na göre suç... 'Prandelli'deki şeyliğe bak.' Herkes 'şeyin' yerine istediğini koysun.