O gün bu vatan evlatlarını örgüt kurmakla suçlayanlar, kurgu fezlekelerin altına imza atanlar, şafak sökmeden ocaklarımıza çöküp bizleri silahlı suç örgütü üyesi yapanlar ve en acısı bunları yapanlara bağımsız basın adı altında alkış tutanlar bugün ya terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorlar yada cezaevindeler..
Biz o tarihte "Ne şikesi Memleket Elden Gidiyor" dediğimizde gülenler şimdi yanıldıklarını anlatıyorlar her fırsatta.
Aziz Yıldırım'ı Devrimci Karargah Örgütü Üyesi ve İBDA-C örgüt üyeliğinden dinleyenler şimdilerde ifade üzerine ifade veriyorlar…
2011 yılında bu operasyonların Aziz Yıldırıma ve Fenerbahçe'ye değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetine yönelik olacağını söylediğimde gülenler bugünlerde Devletin bu yapılardan nasıl arındırılacağı konusunda fetva veriyorlar.
Bu zihniyetin Türkiye Cumhuriyeti Yargısını, Emniyetini ve TSK'yı hedef alarak Türkiye'yi savunmasız bir şekilde uluslar arası emperyalist politikaların kucağına atıldığını söylediğimizde bize gülenler bugün TV'lerde haklılığımızı tekrarlıyorlar.
Ve bunları Sayın Cumhurbaşkanına yazdığımızda ve asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti olacağını anlattığımızda bizi eleştirenler şimdilerde adımızla konuşuyorlar.
Sayın Başkan, Sayın Üyeler
Sadece şike davası değil, bu Cumhuriyetin bu Devletin tüm vatansever kişi ve kuruluşlarına yönelik tüm bu davalar bu ülkenin taşıyamayacağı ağır bir yüktür. Ve ülkenin bir an evvel bu yükten kurtulması lazımdır…
Süratle ve kararlılıkla sonlandırılacak bu davalar ve verilecek beraat kararları ;belki bu dönemin faturasını canıyla, onuruyla hürriyetiyle yada geri kalan tüm hayatı ile ödeyenlerin acısını hafifletmeyecektir. Ancak aynı şartlarda aynı direnişi göstermekten kaçınmayacak bu insanlara iade edilecek itibar, Türkiye'nin itibarı olacaktır.