Şimdi, Fenerbahçe neredeyse tek kale oynuyordu ve akla hayale gelmez goller kaçırıyordu. Yani Emenike'nin atamadığı o golü kaçırmak dünyanın en zor işi. Emenike yerine Akhisar'ın stoperi olsaydı topu uzaklaştırmak için öyle vurduğu zaman kendi kalesine gol atardı. O stoperden daha başarılı bir şekilde dışarı atmayı başardı. Yani maçın simgesiydi. Kaç tane böyle pozisyon vardı. Direklerden dönenler var. Bütün bunlara rağmen hala maçın en iyisi Akhisarlı kaleci Oğuz'un kurtardıkları var. Fenerbahçe böyle tek kale oynarken İsmail Kartal değişiklik yapmaya başladı. Ve ilk olarak Emre Belözoğlu'nu aldı ve yerine Selçuk'u soktu. Mustafa Denizli'nin unutulmaz laflarındandır 'Futbolcu cin gibidir, yaptığı takımdan, yaptığı değişiklikten hocasının niyetini anlar.' Emre çıkıp Selçuk giriyorsa bu şu demek; 'Benim hocam yenilmekten korkuyor.' Emre gibi bir hücum adamını çıkarıyor orta sahadan, Selçuk gibi bir savunma adamını koyuyor. Peki böyle bir hatayı niye yapıyor?
Geçen hafta Diego – Selçuk Şahin değişikliği yapıldığı zaman 'Altın dokunuş' yapıldığı yazılmıştı. Onun etkisinde kalmış olabilir mi?
Evet. Bir hafta evvel İsmail Kartal, Diego ile Emre'yi birlikte oynattı. Fenerbahçe'ye Diego ile Emre beraber fazla. Diego'yu çıkarıp Selçuk'u aldı. O zaman 'Altın dokunuş' diye yazdılar. Şimdi onun hayalleri içinde Selçuk'u alarak gene 'Altın dokunuş' yaptığını düşündü. Yani sahada hem Diego hem Emre varken bunlardan birini alıp Selçuk'u sokmakla, sahada Diego ile Emre'den zaten birisi varken o birisini de alıp Selçuk'u sokmanın farkı çok büyük. Anlam farkı çok büyük. Fenerbahçe futbolcusu gerizekalı mı, anlamıyor mu?
Sonra ikinci değişikliği yaptı. Kuyt'u çıkarıp Webo'yu soktu. Sonra üçüncü değişikliği yaptı. Meireles'i çıkarıp Diego'yu soktu. Şimdi bunlar nasıl intihar hamleleri. Rakip kapanıyor diyorsun. Doğru, kapandı. 18'in içinde 9 kişi rakipten varken sen de oyuna 3 tane santrfor koyuyorsun (Webo, Sow, Emenike), atılan şutların kaleye varma ihtimali yüzde 50 bile değil. Orada Çin Seddi diye bir set var, bir sürüsü de Fenerli onların. Kime çarptığı belli değil topların. Şimdi, bu kadar kapalı savunma yapan şeyin içine durmadan santrfor dolduracağına (Golü nasıl attı Fenerbahçe? Kim attı ve nereden attı? Maçın içinde gördük golün nasıl olacağını? Meireles 20 metreden vurdu topu) sen dışarıdan şut atmayı teşvik edeceğine, dışarıdan şut atan ve gol atan Emre ve Meireles'i dışarı alıyorsun ve Diego'yu en son oyuna sokuyorsun. Emre çıktığı anda onun yerine gelecek isim Selçuk değil, Diego'dur. Diego'yu soktuğun zaman oyuncu diyecek ki 'Emre yoruldu, ayağında da sıkıntı var. Ama Diego girdi, biz aynı sistem devam ediyoruz' diyecek. Ama Emre çıkıp, Selçuk oyuna girince 'Hoca korktu, çekiliyoruz' anlayacak. Bunun farkında değil.
Yani Webo oyuna girecekse (ki girmeli), çıkacak olan kişi Sow ya da Emenike'den birisi. Ama Kuyt değil. Kuyt çünkü oyunu açan adam ve de golcü adam. Sen oyunu açan adamı alıyorsun, oyunu tıkayan bir adam daha koyuyorsun. İki tanesi yetmiyor üçüncüyü koyuyorsun. Fenerbahçe teknik direktörünün yapmayacağı hatalar.
#Sayfa#
Galatasaray'ın ciddi bir çıkışı var. Süper Lig'de Sivasspor'u deplasmanda 3-2 yenerek Beşiktaş'ın önüne geçtiler. Maçı genel olarak değerlendirmek gerekirse neler söyleyeceksiniz?
Maçı genel değerlendirmesi şu; Galatasaray farklı kazanabilirdi, 3-1 olduktan sonra o maç 5'e giderdi. Ama Hamza Hoca aklımın hayalimin almadığı değişikliklerle tıkır tıkır işleyen bir takımı bozdu. Televizyonun başında karşılaşmayı izleyen 15 Galatasaraylı arkadaştık ve maçın son dakikalarını izlerken halimizi görecektin! 5'e gidecek maçta ekrandaki kronometrede saniye sayar hale geldiler maç bitsin diye arkadaşlarım. Sivasspor son dakika içinde biri İbrahim Öztürk'ün, diğeri Batuhan'ın ayağından iki öyle gol kaçırdı ki işten değildi maçın 3-3 bitmesi. 5'e gidecek bir maçı yaptığın yanlış değişikliklerle 3-2'ye getirip, 3-3'ü rakibin beceriksizliğine teslim ediyorsa bir hoca, ertesi gün nasıl medya tarafından göklere çıkarılır anlamak güç. Ama Türkiye'de güç değil çünkü Türkiye'de tabela medyası var. Skor tabelasına bakarlar ve yazılarını, yorumlarını ona göre yaparlar. Türkiye'de kaybeden bir takımın övüldüğü, kazanan bir takımın yerildiği görülmemiştir.
Ligin en kritik maçlarından bir tanesi Fenerbahçe – Galatasaray maçı olacak, bu açık. Hamza Hoca bilmeli ki; Chedjou ve Koray diye iki stoperle Fenerbahçe'nin önüne çıkarsa Saracoğlu'nda, Fenerbahçe Galatasaray'ı perişan eder, delik deşik eder. Çünkü Koray ağır, Chedjou da Galatasaray'a atılmış bir kazık. Gene Galatasaray'ın yediği golde bir bakın nasıl eskort yapıyor. Galatasaray'a karşı Sivas'ın girdiği pozisyonları ve Chedjou'yu izleyin, nasıl hataları var? Benim dilimde tüy bitti söylemekten; bu adam pozisyon hatası yapıyor, bu adam çok kolay çalım yiyor, bu adam çok kolay yerini kaybediyor, adamını kaybediyor. Bu adama güvenilmez hele yanında Koray varken hiç güvenilmez.