Dört pozisyondan 'Bravo hakeme' dedikleri, topun oyunda olmadığı an tekrar tekrar gösteriliyor. Şansal 'Bakın top nerede, olay nerede. Daha top korner yayının içinde ama Eskişehirli yerde. Demek ki önceden yapılmış hareket.' Adamı alıp yere atarsan oyun başlatılır mı? O korner attırılır mı? Gidip o yerde atan adama sportmenliğe aykırı hareketten sarı kart çıkarılmaz mı? Onlar yok!.. Çünkü 'Yaşa Fenerbahçe programı yapıyor Maraton.' Yani o gece yürekler acısı bir savunma yaptılar ki Allah kimseyi o duruma düşürmesin.
Maça geri dönecek olursak İsmail Kartal'ın kadro seçimini nasıl buldunuz.
Fenerbahçe kötü oynuyor, çünkü kötü yönetiliyor. Balık baştan kokuyor. Yani sezon başından itibaren;
1-Fenerbahçe son zamanların en güçlü kadrosunu kurdu.
2- Baş rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş gibi Avrupa'da oynamıyor.
Bir tek hedefi var. Türkiye Kupası'nın dahi hedef olmadığını Aziz Yıldırım açıkladı. Dedi ki 'Fenerbahçe'nin kupa hedefi yoktur ey Fenerliler. İddaa'da falan oynarken bunu dikkate alın. Fener'e oynamayın. Biz bu turnuvayı laf olsun diye oynuyoruz.' Bir tek hedefle oynuyor. Galatasaray üç sahada oynuyor, Beşiktaş üç sahada oynuyor ama Beşiktaş üstelik stadı olmadığı için dış sahada oynuyor. En güçlü kadro Fener'de tek kupaya oynuyor, daha az güçlü kadro Galatasaray'da üç kupaya oynuyor, en az güçlü kadro Beşiktaş'ta üç kupaya oynuyor ve her maçını deplasmanda oynuyor. Bu nisan ayında normalde bu Fenerbahçe şampiyonluğu ilan etmiş olmalıydı ve Beşiktaş ile Galatasaray da Avrupa Şampiyonlar Ligi'nin ikinci bileti için çekişiyor olmalıydı. Bunu böyle gören bir kişi daha vardı; Aziz Yıldırım.
Aziz Yıldırım dedi ki; 'Ben şimdi bu kadroya Fenerbahçe'nin maddi imkânlarını dikkate alarak Avrupa'dan mükemmel bir hoca getirirsem dördüncü yıldızı o almış olur. Türkiye'den mükemmel bir hoca getirirsem, dördüncü yıldızı o almış olur.' Hangi Aziz Yıldırım? Mustafa Denizli 'Ben Fenerbahçe'yi şampiyon yaptım' dediği zaman Papermoon'da anında müdahale edip 'Sen mi yaptın' diyen Aziz Yıldırım. Aziz Yıldırım garanti gördüğü dördüncü yıldızı kimseyle paylaşmamak için bir emir kulunu, İsmail Kartal'ı getirdi. Şimdi gazeteleri okuyorum İsmail Kartal'ın sahaya çıkardığı takımı da yaptığı değişiklileri de eleştiriyorlar. Emin mi gazeteci arkadaşlarım o takımı kimin yaptığına ve kimin değiştirdiğine? İsmail Kartal'ın arkadan, tribünden, maçı tribünden seyretmesi yasak olduğu zaman televizyon başında izleyerek yönlendirilmediğinden eminler mi? Bana gelip neler anlatıyorlar ama gazetelerine yazamıyorlar.