FIFA'nın 65. Kongresi'nde yarın yapılacak başkanlık seçimi öncesinde İsviçre Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma ve gözaltılar tüm dünyada ses getirirken, İngiltere'nin önde gelen gazeteleri de iddiaları ve soruşturmayı manşetlerinden duyurdu.
Geçmiş sayılarında FIFA'daki yolsuzluk iddialarını manşetine taşıyan Times gazetesi, dünkü operasyonu da "Dünya Kupası sahtekarlığı" başlığıyla verdi. Haberinde soruşturmanın ve operasyonun detaylarını paylaşan Times, İngiltere'nin seçimin ertelenmesi çağrısına karşı çıkan FIFA Başkanı Sepp Blatter'ın soruşturmaya dahil olmadığını ancak üzerindeki baskının giderek arttığını iddia etti.
"Sunday Times ve BBC'de çalışan gazeteciler, yolsuzluk ve rüşvet skandalının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadı" yorumunu yapan gazete, Sunday Times muhabirlerinin geçen Haziran ayında Katar'ın 2022 Dünya Kupası'nı kazanmak için rüşvet verdiklerine dair çok sayıda belge, e-posta, telefon konuşması ve banka hesabı detaylarının yer aldığı dosya haber yaptıklarını hatırlattı.
Operasyonu Blatter'ın tam sayfa fotoğrafıyla birlikte "Oyun Bitti" başlığıyla duyuran Daily Telegraph gazetesi, FBI'ın on yıllardır FIFA'da süren yolsuzluğu ortaya çıkardığını ve Blatter'ın yarın yapılacak seçim öncesinde zor duruma düştüğünü aktardı.
İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı Greg Dyke'ın Blatter'ın gitmesi için defalarca çağrıda bulunduğunu, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği'nin de (UEFA), yarınki seçimi boykot etmeyi değerlendirdiğini ifade eden gazete, üst düzey yöneticilerin suçlu bulunmaları halinde 20 yıla yakın hapis cezasına çarptırılabileceğini kaydetti.
"Yolsuzluğun kötü kokusu" başlığını kullanan Guardian gazetesi, Blatter'ın 5. kez başkan seçilme ihtimalinin soruşturma öncesinde güçlü olduğunu ancak operasyon sonrasında "FIFA'nın sonu mu, yeniden doğuşu mu?" sorusunun gündeme geldiğini ileri sürdü.
Blatter'ın FIFA başkanlığından yıllık 10 milyon dolar kazandığı bilgisini paylaşan Guardian, ABD ve İsviçre makamlarının işbirliğiyle soruşturmanın gizli olarak bir süredir yürütüldüğünü aktardı. Gazete, İngiltere'nin 2018 ve 2022 Dünya Kupalarının ev sahipliği için uzun süredir dillendirdiği yeniden oylama yapılması çağrısına karşın FIFA İletişim ve Halkla İlişkiler Direktörü Walter De Gregorio'nun dün yaptığı basın toplantısında bunun olmayacağını söylediğini aktardı.
"BU GÜZEL OYUNUN TARİHİNDEKİ EN ÇİRKİN GÜN"
Gazetenin operasyonla ilgili yorum köşesinde ise "Ya Sepp Blatter gidecek ya da FIFA çökecek. Yolsuzluk oyun değiştirici olacaktır. Yaşanan olaylar bu güzel oyunun tarihindeki en çirkin gündür" ifadeleri kullanıldı.
Araştırmacı gazeteciliğin bu skandalın ortaya çıkmasındaki önemine dikkati çeken Guardian, çok sayıda önemli iddiaya rağmen FIFA'nın üyelerinin hala 2018 ve 2022 Dünya Kupalarının Rusya ve Katar'a verilmesiyle ilgili bir soruşturma yürütülmesine gerek olmadığını düşündüklerinin altını çizdi.
ABD'li yetkililerin dünkü basın toplantısında kullandığı "Uluslararası futbolun yeni bir başlangıca ihtiyacı var" ifadesini sütunlarına taşılan Guardian, sponsorların ve ulusal futbol birliklerinin de boykot tehdidinde bulunmaları gerektiğini ileri sürdü.
Başkan Sepp Blatter'ın adından yola çıkarak "Foseptik Blatter (Sepptic Blatter)" manşetini atan The Sun gazetesi, "Bu skandal, İngiltere'nin 2018 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma umutlarını diriltebilir" yorumunu yaptı.
2018 OYLAMASININ İNTİKAMI MI?
İngiltere Futbol Federasyonu'nun, İngiliz makamlarının ve basınının uzun süredir 2018 ve 2022 Dünya Kupası'nın Rusya ve Katar'a verilmesiyle ilgili tepkisini sürdürmesi, İngiltere'nin aday olduğu 2018 Dünya Kupası'nı kaybetmesinin intikamı olup olmadığı da tartışılıyor.
2018 Dünya Kupası'nı düzenlemek için aday olan İngiltere, Başbakan David Cameron, Cambridge Dükü William ve ünlü futbolcu David Beckham'ın da katıldığı yoğun lobi çalışmalarında bulunmuş ancak 22 oydan sadece ikisini alarak ilk turda elenmişti.
Times gazetesi, 2010 yılının Aralık ayında yaptığı bir haberde, o dönem UEFA'nın asbaşkanlığı görevini yürüten ve oylamaya katılan Şenes Erzik'in de aralarında bulunduğu bazı isimlere haberinde yer vermiş ve İngiltere'nin bu isimler yüzünden 2018 Dünya Kupası'nı kaybettiğini savunmuştu.
