Mersin İY maçı sonrasında Beşiktaş'ın futbolunu nasıl buldunuz? Tabi çok görkemli bir skor ile deplasmanda kazandı Beşiktaş ama bu sadece bir maçtı. Bunu çok farklı düşünenler, sezon sonunu bu maçla görecek kadar galibiyeti abarttılar. Elbette iyi başlangıçtı, tabii ki Beşiktaş'ın oyunu hakkında fikirler verdi ama bütün ligi değil, ikinci maçta dahi her şeyin çok farklı olabileceğini gördük. Yine aynı mantıkla, bu Trabzon mağlubiyetinde de bütün bir sezona kötümser şekilde bakmamak lazım. Her ikisi de Beşiktaş için çok farklı iki maçtı. İki maçta yenilen 4 gol var. Beşiktaş'ta defans hattında sorunlar mı var? Geçen sene Bursaspor'da Şenol hocanın oynuna bakarsak, bu sezon da oyun yapısı hücumda pozisyon zenginliği üzerine kurulu. Bu oyunun getirisi böyleyken, zaman zaman savunmada daha çok zafiyet olabiliyor. Bugün de 2 gol yediğini düşünürsek iki haftada 4 gol, Beşiktaş'ta savunma için acabaları arttırıyor. Bu oyunun, bütününde getirisini ve götürüsünü görmek için biraz daha beklemek lazım. Quaresma'nın kırmızısı oyunu nasıl etkiledi? Tabii ki 10 kişi kalması oyunun akışını değiştirdi. Oyunun seyrine bakıldığında 1-1'i yakalayan Beşiktaş öne geçebilecekken, 10 kişi kalınca her şey değişti. Trabzonspor da 1 kişi fazla oynamanın etkisiyle oyuna bakışı çok daha farklı oldu. Bazen bir oyuncu bir takım için çok oyuncudur, tıpkı Mbia'nın Trabzonspor'da olduğu gibi. Futbolu nerede oynarsa oynasın tutkulu oynaması iki haftada bunu gösterdi. Beşiktaş'ta bireysel performanslara baktığımızda Gökhan Töre'nin halen daha sezona başlayamadığını, Mersin İdman Yurdu karşılaşmasının mükemmel performanslar sergileyen Oğuzhan'ın kesin inişler çıkışlar yaşayabileceğini, Olcay Şahan'ın da etkisiz kaldığında üretkenliğinin azalacağını gördük. Son nokta da Cenk Tosun için koyalım: Gomez kenarda otururken, Cenk'in her maçı değil, her pozisyonu gole çevirmesi lazım. Yani Cenk'in işinin zor olduğunu, bu takımın santrforunun Gomez olacağını söylesek herhalde yanlış olmayacaktır.
AHMET ÇAKAR
Futbol cahili Quaresma
Geçen hafta Beşiktaş, Mersin'de harikalar yarattı. Bol gollü mükemmel bir galibiyet almışlardı. Ama dün gece futbol adına ortaya hiçbir şey koyamadılar. Beşiktaş hücum gücü çok yüksek ve becerilerini boş alanda fazlasıyla gösterebilen oyunculara sahip. Ama dün gece Trabzonspor, takım savunmasını öyle iyi yaptı ki, Beşiktaş oynayacak alan, yapabileceği bir organizasyon bulamadı. Özellikle Gökhan ve Quaresma, Trabzonspor'un kanatları tarafından değişerek marke edildiler. Forvetin hemen arkasında da Olcay Şahan oynadı ama hiçbir yönden varlık gösteremedi. İlk 15 dakika sonrası Trabzonspor oyunu dengeledi. Özellikle ilk yarıda Trabzon rakibini iyi durdurmasına rağmen istediği gibi hücuma çıkamadı. Trabzon'da oyunu toparlayan ve organizasyonu kovalayan iyi oyuncular var. Mbia bunların başında geliyor. Trabzon'a gelmiş en iyi yabancı orta saha oyuncularından biri. İkinci yarı Beşiktaş rüzgarla daha iyi oynar diye düşünüyorduk ki, tam tersi oldu. Trabzon, ilk yarıya kıyasla daha çabuk çıkmaya, daha etkili oynamaya başladı. Ve mükemmel bir gol attı. Sağdan Mbia ortaladı, N'Doye kafa ile mükemmel indirdi. Yusuf da golü yaptı. Bu golde en büyük pay, N'Doye'nin. Bundan sonra Beşiktaş için işler çok zor alacaktı ki, Quaresma'nın dünya futbol sahalarında nadir görülen golü geldi. Sağ kanattan orta yaptı, top arka direğe çarpıp gol oluverdi. Bu tuhaf gol Beşiktaş'ı umutlandırırken bu kez sahneye yine Quaresma çıkıp kendini oyundan attırdı. İşte bu kırılma anı Quaresma'nın büyük futbolcu olmasının yanı sıra büyük bir futbol cahili olduğunu da gösterdi. Amatör futbolcular bile biliyor ki, bir serbest vuruşta hakem düdüğümü bekle diyorsa, bekleyeceksin. Beklemezsen sarı kart görürsün. Zaten ilk yarıda da gereksiz bir kart görmüştü. Ve oyundan atıldı. Beşiktaş demoralize olmuştu. Trabzonspor daha etkili gelmeye başladı. Ve çoğu zaman da Beşiktaş savunmasını çizgi halinde yakalayıp pozisyon buldular ve sonlara doğru da Trabzon gol atacağım diye bağırıyordu ve Erkan'ın mükemmel şutuyla da üç puanı alan taraf oldu.
FATİH DOĞAN
Ucuz bir kart!
Beşiktaş seyircisiyle buluştuğu ilk maçında Trabzonspor karşısında ilk yarı adeta derbi tutulması yaşadı. Ne hazırlık maçlarındaki sempatik yüzü, ne de Mersin İdmanyurdu maçındaki neşeli, coşkulu yüzü vardı.. Özellikle ilk 45 dakikada oyuncular üzerinde abartılı bir gerginlik, bu halin tetiklediği de dağınıklık ve top üzerinde kontrolsüzlük vardı.. Teknik kapasitesi çok yüksek oyunculardan kurulu bu orta saha şaşılacak derecede üretkenlik gösteremedi. Bunda hiç kuşkusuz Mbia, Özer ve Okay'la orta sahayı iyi kapatan ve oyunu doğru şekilde daraltan Trabzonspor'un da önemli payı var. Kontrol ve güç egosu kabarmış Ali Palabıyık'ın sürekli oyunu kesen bakış açısını da unutmamak gerek. İlk yarıda 18'de Olcay güzel şutu, Onur'un aynı güzellikte çıkardığı pozisyon dışında her iki takımın görüntüsü büyüklüklerine yakışmadı. İkinci yarı 49'da Q17'nin ortasında Gökhan'ın kaçırdığı gol kırılma anıydı..İkinci yarı oyunun çehresi değişti. Erkan Zengin'in ilk vuruşuyla ilk denemesini yapan Trabzonspor 53'de Yusuf Erdoğan'ın golüyle beklediği fırsatı yakaladı. Trabzonspor'un planını fantastik vuruşu ve golüyle Quaresma bozdu. Portekizli yıldızın havasını ve oluşturduğu coşkuyu 60'da hakem Ali Palabıyık bozdu. Düdük gösterme şovu yapan yapan Palabıyık Q17'nin bir anlık boşluğunu kırmızı karta dönüştürdü. Adeta devşirdi. Bu karar Trabzonspor'un galibiyetini gölgelemez. Ancak yıldızları getirelim, oynatalım, kaliteyi artıralım denilen Süper Ligi gölgeler. Aklım ve vicdanım bu kart ucuzdu diyor. Palabıyık hala geçen sezonki F.Bahçe'ye gösterdiği kartların etkisinde olabilir. Bence bundan sonraki maçlarda yıldız oyuncuların Palabıyık'tan kırmızılar görmesi muhtemel...
RIDVAN DİLMEN
ŞOTA'NIN OYUN PLANI DOĞRUYDU
Dünkümaçın iki tane kırılma anı var; ikisi de Beşiktaş'ın hataları... İkinci yarının başında Gökhan Töre'nin kaçırdığı pozisyon gol olsa daha tedbirli oynayacak taraf olacakken fırsatı tepiyorsunuz. Quaresma orta yaptı, 1-1 oldu, ondan sonra atıldı. Quaresma'nın gereksiz çift sarısından sonra atılması diğer kırılma anı. Trabzon daha iyi hazırlanmış. Şota oyun planını tamamen rakibine göre, Beşiktaş'a göre yapmış. Hocanın top rakipteyken oyunun nasıl olacağıyla ilgili planı yüzde 100 tuttu.
BU ÜÇLÜ SÜPER
Trabzon takımı Beşiktaş'a karşı önlemini doğru belirlemiş. Cavanda, Mbia ve Erkan... Hepsi çok iyiydi. Cavanda çok güçlü ve çok çabuk bir oyuncu. İtalyan Ligi'nden geldi, geçilse bile hemen dönüyor. İskender Günen olsaydı ancak o geçebilirdi Cavanda'yı. Erkan bir denedi olmadı, iki olmadı, üç dört olmadı ama en sonunda müthiş bir gol attı. Her şeye rağmen tebrikler derken de Salih değişikliğine de soru işareti koymak lazım. Beşiktaş özellikle ikinci bölgede çok tehlikeli bir takım ama güçlü rakiplere karşı sorunlar yaşıyor. Geçen sezon Fenerbahçe'yi yenemedi, Galatasaray'ı yenemedi. 5 atan takımı bozmak istemedi Şenol Güneş... Bence hata yaptı.
TRABZON'A OLMAZ
Trabzon büyük bir kulüp... Beşiktaş da olsanız, yetenekli de olsanız 5 ofansif oyuncuyla Mersin'i yenersiniz, 5 atarsınız ama büyük maç orta saha ile kazanılır. Trabzon orta sahasına bakalım. Okay; Altay'daki günleri gibi yumuşak bir oyuncu değil, güçlenmiş. Mbia müthiş bir oyuncu, Özer de içte set oynayabiliyor. Erkan da geriye gelebilen bir oyuncu... Savunma hattı da fizikli. Güçlü ve güvenli bir takımlar. 5 tane forvetle oynamak içerideki çoğu maçta olabilir fakat Trabzon gibi güçlü takımlara karşı savunma yapamayan ama iyi niyetli 5 oyuncuyla farklı olur. Hakemler büyük maçları başka yönetirler. Beşiktaş-Mersin gibi yönetmezler bu maçları, Trabzon'u ezemezler. Oyuncu atılacaksa atılır. Quaresma'ya Ali Palabıyık düdüğünü gösteriyor, 'Bekle' diyor. Ama o adımlarını sayarken Quaresma atışı kullanıyor. Hakem 'Bekle' dediği an davayı kaybettin. Hakem bu pozisyonda hatalı değil.
GOL NİZAMİ DEĞİL
Ayrıca Beşiktaş'ın golü de nizami değil. Top hareketli. Orada çabuk kullanayım derken hareketli topla devam ettiler. Bazı pozisyonlarda, atak başlangıçlarında bir takım tercih hataları yapmadı değil ama kartı doğru karttı Palabıyık'ın. Beşiktaş takımında önde oynayan 5 oyuncudan 4'ü oyundan çıktı. 1'i atıldı, 3'ü kenara geldi. Kalan Gökhan Töre de sahanın en kötüsüydü. Bu aslında tam Tolgay'a göre maçtı. Tolgay iki set yapar, oyunu tutardı. Ben yetenekli oyuncuları severim. Futbolun doğrusundan bile sapabilirim, oynasa da izleyeyim derim. Barcelona'yı izlerken çekirdeğimi alırım, Messi'ye top gelince her şeyi kenara bırakırım. Quaresma için demecini hatırlayalım Şenol Güneş'in. "Yeteneklerine bir şey diyemem ama önce takım" demişti. Şenol hocanın kuşkularını maalesef haklı çıkardı Quaresma. Son olarak şunu söyleyeyim. Fikret Bey ve ekibinin aklında bazı rakamlarda anlaşamadıkları oyuncular vardır mutlaka. Bu sorunu en kısa sürede halletmeleri lazım...
ÖMER ÜRÜNDÜL
Trabzon fırsatı kaçırmadı
Beşiktaş ilk 15 dakika topa sürekli sahip olup çabuk paslarla oyunu karşı alana yıktı. Ancak Trabzonspor'un ikinci bölgeyi başta deneyimli Mbia olmak üzere çok iyi kapatması Beşiktaş'ın atak başlangıcını üretkenliğe dönüştürmedi. 20. dakikadan sonra Trabzonspor oyunu dengeledi ve kopuk kopuk da olsa hücum girişimleri ile Beşiktaş'ı tehdit etmeye başladı. Hücumda bir varlık gösteremeyen Quaresma ve Gökhan Töre'nin defansif görevlerini de yerine getirmeyişleri takım savunmasında sıkıntılar yarattı. Trabzonspor'un orta sahayı iyi kapatıp alan daraltması ilk yarıda Beşiktaş orta sahasının Cenk ile bağlantı kurmasını da engelledi. Cenk de Mustafa'nın markajında pasif bir görüntü çizdi. İkinci yarı bir kırılma anı pozisyonu ile başladı. Gökhan Töre boş kaleye sağ ayağı ile vurmak yerine topa hakim olmayı düşününce yüzde yüzlük bir fırsat heba oldu. Ardından da Yusuf'un golü ile skor dezavantajına düşüldü. Bu arada Quaresma bir şans golü atarak skora dengeyi getirdi. Bundan sonra saha içi görüntüsü Beşiktaş lehine dönmüşken zorla kendini attırdı. Sahada 10'a 11 olunca da zaten hırslı bir futbol sergileyen Trabzonspor rahatladı. Aradıkları ikinci golü de Erkan'ın mükemmel şutu ile buldular ve de çok önemli bir üç puanı kazandılar. Trabzonspor'un üç yeni yabancısı da eğer ülkemize gelen meslekdaşlarının büyük çoğunluğu gibi fiziki düşüş içine girmezlerse takıma çok önemli katkılar sağlayacaklardır. Sahanın en iyi iki ismi bana göre Trabzonspor'da Cavanda ile Beşiktaş'ın sağ beki Beck'ti... Şenol Güneş'in en çok üstünde durması gereken nokta çok şeyler beklenen Quaresma ile Gökhan'ın takıma verdikleri zarardır. Quaresma önce devre sonunda kırmızıdan kurtuldu, sonra da en moralli olduğu dakikalarda kendini attırdı. Gökhan Töre çok kötü oynadığı maçta hem yüzde yüzlük golü kaçırdı, hem de Trabzonspor'un galibiyet golünün asistini yaptı. Hakem Ali Palabıyık'ın belki hatalı düdükleri olmuştur en beğendiğim tarafı, en çok ihtiyacımız olan büyük takım kıyakçılığı yapmaması idi.
İSKENDER GÜNEN
Sadece üç puan değil
Beşiktaş, Mersin İdmanyurdu'nu çok farklı bir skorla geçtiği maçta ikinci bölgede ne kadar güçlü olduğunu göstermişti. Dün karşılaşmanın başlamasıyla birlikte Trabzonspor'un oyun stratejisi hatlar birbirine yakın, topun olduğu yerde çoğalan bir görüntü ve top rakipteyken Yusuf ve Erkan Zengin içeri girip orta sahayı beşlediler. Beşiktaş'ın topla daha fazla oynamasına rağmen Olcay Şahan'ın uzaktan şutla kaleyi yokladığı pozisyondan başka gol pozisyonu bulamadı. 20 dakikadan sonra ise Trabzonspor oyunda dengeyi sağladı. Özellikle Mbia orta alanda Trabzonspor'u yönlendiren isimdi. Özellikle Beşiktaş ataklarını ilk karşılamasıyla birlikte önde topla buluştuğunda etkili oldu. Maçın ikinci yarısında Trabzonspor'un attığı golde büyük pay sahibiydi. Yanında oynayan Okay Yokuşlu ise gerçekten çok faydalı işler yaptı. İki kez Constant'ın arkasına atılan topta mükemmel kademe yaptı. İlk yarıda Yusuf hücumda topla buluşmasına rağmen daha becerikli olsa Trabzonspor ilk 45'te öne geçen taraf olurdu. İkinci devre Trabzonspor savunmasının yaptığı hatada Gökhan Töre'nin yararlanamadğı pozisyondan sonra Mbia-N'Doye birlikteliğinden sonra Trabzonspor öne geçen taraf oldu. Bu arada Beşiktaş'ın beraberlik golünden önce hakem Ali Palabayık bir faul verdi. Ancak Gökhan hareket halinde topu kullandı ve sonrasında Beşiktaş'ın golü geldi. 60. dakikada Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra Trabzonspor bütün üstünlüğü ele aldı. Her iki taraftan geliştirdikleri ataklarda Erkan Zengin'in uzaktan attığı golle haklı bir galibiyet alan taraf oldu. Erkan Zengin geldiğinden bu yana çok iyi bir oyun ortaya koydu. Golünden başka özellikle maçın ikinci yarısında sergilediği futbol ve takım savunmasına yaptığı katkıyla öne geçti. Yıllar sonra Beşiktaş'a karşı alınan üç puan Trabzonspor için çok önemli. Hem alınan sonuç hem de ortaya konulan futbol bundan sonraki haftalar için umut oldu ve camiaya güven verdi.