2016-2017 sezonu hazırlıklarına 8 Temmuz'da İstanbul'da start veren Beşiktaş 20 Temmuz'da gittiği Avusturya kampını tamamlayıp Türkiye'ye döndü.
2.5 MAÇLIK AVUSTURYA KAMPI
21 günlük sürenin ilk 10 gününü Nevzat Demir Tesisleri'nde çift idman yaparak geçiren Siyah Beyazlılar 2 günlük iznin ardından Avusturya'nın Leogang bölgesine giderek maç ağırlıklı bir kamp programı hazırlamıştı. İstanbul'daki çalışmalarda genelde kondisyon yüklemesi yapan teknik direktör Şenol Güneş Avusturya'daki antrenmanlarda taktik programların ön planda olduğu çalışmalar yaptırdı.
Kamp süresince 4 hazırlık maçı planlayan Beşiktaş hem iptal olan FC Ufa maçı, hem de hava muhalafeti sebebiyle yarıda kalan Hoffenheim maçı yüzünden kamp boyunca toplamda 2.5 maç oynayabildi.
ŞENOL GÜNEŞ: "LİG VE AVRUPAYA HAZIR DEĞİLİZ"
Oynanan 2.5 maç gerek transferlerin bitirilmemiş olması, gerek kampı terk eden oyuncular ve sakatlanan futbolcular yüzünden, takımın sezona hazır olup olmadığı konusunda tam bir fikir vermekten uzak kaldı. Fakat bu noktada devreye giren Şenol Güneş özellikle takımdaki futbolcu sayısının yetersizliğinin üstüne basarak hem lig, hem Şampiyonlar Ligi için hazır olmadıklarını açıkça söyledi.
SANCILI BİR SÜREÇ YAŞANIYOR
Beşiktaş'ın sezon başından itibaren sancılı bir süreç geçirdiği açık bir şekilde ortada. Şampiyon olan bir takımdan ayrılmak isteyen futbolcu sayısının beklenenden fazla olması yaklaşık 2 aydır süregelen sıkıntıların hazırlık sürecine de yansımasına sebep oldu. Transfer işini yürüten Başkan Fikret Orman ve yöneticiler yazıldığı kadar büyük sıkıntıların olmadığını söylese de kampın son gününde Şenol Güneş'in yaptığı açıklamalar, 2 aydır yaşanan sancıları adeta net bir şekilde ortaya döküyordu.
Fikret Orman giden ve gitmek isteyen futbolcuların yerlerini dolduracaklarını dile getirse de geçen sezon Süper Ligin en iyi top oynayan takımı bozulan Şenol Güneş'in düşünceli halleri her idmanda net bir şekilde gözlendi.
Geçen yıl sezon başı idmanlarında fırtına gibi esen ve idmanların her saniyesini yaşayarak futbolculara olumlu anlamda sürekli bağıran çağıran, onları kolundan tutup duracakları yerleri gösterecek kadar sürükleyen Şenol Güneş yoktu bu kamp döneminde. Onun yerine sürekli olarak düşünen, volta atan, antrenmanların (basına açık idmanlar) büyük bölümlerinde de sessizliğini koruyan bir Şenol Güneş vardı idmanlarda. Hatta Güneş çalışmaların başladığı 8 Temmuz'dan Avusturya kampının son gününe kadar basın mensuplarıyla bile hiç bir şeklide diyaloğa girmedi.
GİDENLER VE GİTMEK İSTEYENLER
Transfer dönemini rahat geçireceğini düşünen Beşiktaş yönetimi Gökhan Töre, Mario Gomez, Jose Sosa ve Atiba'nın gitmek istemesiyle adeta bambaşka bir transfer hikayesinin içinde buldu kendini. Temelinde para, ama görünürde Türkiye'nin içinde bulunduğu politik ortamların öne sürüldüğü bu gitmek istemeler, yönetimin başını fazlasıyla ağrıttığı gibi Şenol Güneş'in de tüm tadını kaçırmıştı.
Gökhan Töre, West Ham'a transfer olurken Atiba'ya zam yapılarak kalması sağlandı. Ancak Mario Gomez gelmeyeceğini ilan etti ve son olarak Milanao'ya gittiği öğrenilen Jose Sosa'nın da olumsuz tavırları hala sürüyor. Aleixs Delgado ise sesiz bir şekilde İspanya'ya transfer oldu ve takımdan ayrıldı.
4 STOPERLE BAŞLAYAN KAMP 2 STOPERLE BİTTİ
Beşiktaş'ın transfer planlarının en başında yer alan stoper takviyesi yaşanan bir çok olumsuz gelişmeden sonra adeta ikinci plana atıldı. Transferde tüm dikkatler santrafor ve 10 numaraya çevrilince stoper ile ilgili görüşmeler zaman zaman askıya alındı.
Marcelo-Rhodolfo-Alexis ve Miloseviç'le başlayan kamp Alexis'in İsveç Olimpik Milli Takımına gitmesi, Alexis'in de İspanya'ya transfer olmasıyla 2 stoperle tamamlandı. Öyle ki Şenol Güneş'in antrenmanlarda Fabricio'yu takımı tamamlamak için stoperde ve orta sahada oynatmak zorunda kaldığı zamanlar bile oldu.
İki stoper almayı düşünen yönetimin yaşanan son gelişmelerden sonra bu sayıyı şimdilik tek takviye sınırlandırması pekte sürpriz olamayacak. Beklenenden fazla iyileşme gösteren Rhodolfo ve Marcelo'nun yanında Tosic altrenatif 4. stoper olarak her zaman kadroda kendine yer bulacak. Anlaşıldığı söylenen fakat Chelsea ile pürüzlerin hala giderilmediği öğrenilen Omeruo, Beşiktaş'a en yakın stoper adayı olarak duruyor.
KAMP DEĞERLENDİRMESİ:
Takımların genelde 5 veya 6 maç oynadığı hazırlık kampları futbolcuların durumunu görme açısından en önemli kriter. Ancak Beşiktaş İstanbul'da başlayan ve Avusturya'da başlayan hazırlık döneminde şu ana kadar 2.5 maç yaptı.
Teknik heyet 7 Ağustos'ta Vodafone Arena Stadı'nda Olimpiyakos ile oynanacak karşılaşmanın yanı sıra 13 Ağustos'ta Süper Kupa'da Galatasaray ile yapılacak maça da hazırlık maçı gözüyle baktığı için oynanmış 2.5 maçın azlığı çok ta fazla tartışılmıyor.
KALEDE DEV REKABET
Tolga Zengin, Denys Boyko ve yeni transfer Fabricio kaleyi kazanmak için kıyasya bir rekbetin içine girmiş durumda. Görüntü itibari ile Tolga Zengin yine birinci kaleci olacak.Tolga'nın yedeğinde ise ilk ismin Fabricio olması bekleniyor. Denys Boyko ise sakin bir şekilde antrenmanlarını sürdüyor. Ancak Al Hilal maçında boşa çıktığı toplar ve rakibin son vuruşundan önce hamle yapmasıyla yattığı ters köşeler işini zorlaştırıyor. Genç kaleci Utku ise antrenman performansı ile geleceğin büyük kalecilerinden biri olmaya aday.
DEFANS YENİLENİYOR STOPER BEKLENİYOR
Geçen sezon kale ile beraber en çok eleştirilen defans hattı bu sezon tamamen yenileniyor. Fenerbahçe'den transfer edilen Gökhan Gönül Milli Takımdan dolayı geç kaltıldığı çalışmaların tamamında yer almadı. İlk hafta koşu yapan Gökhan Gönül takım çalışmalarında sık sık kenra gelerek adelelerine buz tedavisi yaptırdı. Son üç gün ise idmanlara ve Eibar maçına çıkmadı. En önemli konu olarak görülen stoper konusunda ise henüz somut bir gelişme tam anlamıyla yok.
Marcelo her zamanki gibi formda bir görüntü verirken 6 aylık sakatlıktan çıkan Rhodolfo ise oldukça istekli ve hırslıydı.Andreas Beck büyük bir tutkuyla çalışmalarını sürdürüyor ve Gökhan Gönül'ün olmadığı zamanlarda şanas bulacak.Tosiç ise hem sol bek hem stoperde can simidi olarak kadrodaki yerini alacak.
ORTA SAHADA ATIBA TEK LİDER
Kelimenin tam anlamıyla bir profesyonellik abidesi olan Atiba Hutchinson hem kamp performansı hem sözleşmesinin uzatılması sürecinde gösterdiği profesyonellik ile yine kalitesini ortaya koydu. Hiç bir antrenman ve maç kaçırmayan Atiba sadece yanında oynayacak oyuncuları bekliyor desek hiç abartmış olmayız.
Orta saha için adı geçen diğer oyunculardan Tolgay Arslan kampın yıldızlarından biri olurken lig maratonundaki durumunu Jose Sosa belirleyecek. Jose Sosa'nın ayrılması halinde 10 numara mevkiine geçecek olan Oğuzhan'ın yerine Atiba'nın partneri olacak olan Tolgay aksi durumda yedek beklemek zorunda kalacak.
Orta sahadaki bir diğer isim Necip ise tam bir joker olarak her zaman göreve hazır durumda.
GÖKHAN TÖRE VE JOSE SOSA'NIN YOKLUĞU ETKİLEYECEK Mİ?
Orta sahanın ofans bölgesinde Gökhan Töre ve giderse Jose Sosa'nın yokluğu kesinlikle hissedilecek. Her ne kadar ofansta Quaresma ve Olcay Şahan oyanyacak olsa da yeni transfer Aras Özbiliz oynanan 2.5 maçta tam anlamıyla bir fikir vermekten uzaktı. Zaman zaman klas hareketler de yapan Aras devamlılık anlamında problem yaşıyor ve defansa yardımı şu an için yetersiz seviyede.
Forvet arkasında en önemli soru Jose Sosa'nın boşluğu ne olacak sorusu.Artık gemileri yakan Jose Sosa'nın yeri şimdilik Oğuzhan Özyakup ile doldurulacak. Ancak 8 numarada müthiş bir sezon geçiren Oğuzhan'ın tüm yeteneklerine rağmen 10 numaranın yükünü taşıyıp taşıyamacağına şüphe ile bakılıyor. Zaten yönetimin Oğuzhan ve Tolgay'a rağmen 8 numara yerine 10 numara arayışında olması da bunun işareti olarak duruyor. Forvet arkasındaki diğer isim Kerim Frei'n ise Şenol Güneş'in dediği gibi ileriye dönük kendini geliştirmede şimdilik yetersiz kaldığı gözlendi.
CENK TOSUN MAKUS TALİHİNİ YENECEK Mİ?
Mario Gomez'in Beşiktaş'ı 3 ay oyalayıp gelmeyeceğim demesinden sonra transfer gündeminin bir numarasına santrfor adayları yerleşti. Eto'o, Balotelli, Remy, Huntelaar, Bonny, Eren gibi isimler sürekli olarak gündemde kaldı.Ve mutlaka bir santrafor transferi yapılacak.
Beşiktaş'ta 3. sezonunu geçiren Cenk Tosun ise bu gelişmeleri kendi açısından izlemeye devam ediyor. Demba Ba ve Mario Gomez'in arkasında yedeklikten kurtulamayan Cenk Tosun kendisine 1. santrfor olarak güvenilmemesini ufakta olsa serzeniş şeklinde dile getirmeye başlamış durumda. Cenk'in basın mensuplarına yaptığı 'ilk sene Demba Ba'yı ikinci sene Mario Gomez'i aldılar şimdi yine santrafor bakıyorlar. Ben işimi yaparım' demeci esasında bir serzeniş ve kendi içinde bir isyan niteliğindeydi. Bu açıklama belki de Cenk'in 'ben bu takımın tüm yükün taşırım' deme isteği olsa da, görünen yine bir santraforun arkasında duracağı.
Beşiktaş'ın diğer forvetlerinden Mustafa Pektemek yine sakatlıkla uğraşırken Antalya'dan geri çağrılan Ömer Şişmanoğlu ise hırs ve istekten uzak antrenmanlar da görevini yapmaya çalışan bir futbolcu görüntüsü çizdi.
