Mehmet Topal ve Lens'in derbide oynamayacağı artık kesin… Sizce Fenerbahçe'nin derbi performansını bu kritik eksikler nasıl etkiler?
GÜRCAN BİLGİÇ: Tek silahı Kadıköy kaldı Fenerbahçe'nin… Oyun kurgusu içinde Lens ile Mehmet Topal, Fenerbahçe'nin neredeyse yüzde 50'si demek. Uzun yıllar sonra Galatasaray, Fenerbahçe'ye göre daha iyi ve etkili bir kadroyla geliyor Kadıköy'e. Bu maç, Fenerbahçe adına teknik direktör maçı olacak. Advocaat'ın elindeki sınırlı yetenekleri maksimum kullanmak adına bir düzen, taktik, sistem üreteceği maç olacak. Maçın nasıl gelişeceğini ise Galatasaray'ın taktiği daha çok belirleyecek. Vodafone Arena'da bir 45 dakika oynadılar, Beşiktaş silindi sahadan. Tabelayı 2-0 yaptılar ama ikinci yarıya fizikleri ve güçleri yetmedi. Fakat burada Beşiktaş'ın hamle şansı vardı. Talisca ve Aboubakar'ı sahaya attı Şenol Güneş, risk alıp 2-2'yi sağladı. Galatasaray, aynı akılla çıkıp Kadıköy'de tabelayı değiştirirse Fenerbahçe'nin hamle şansı yok. O nedenle Advocaat'ın kuracağı sistem çok önemli, ikincisi de Riekerink'in modeli belirleyici olacak. Geride mi bekleyecek, yoksa Beşiktaş maçındaki gibi önde baskı mı yaptıracak? Şu an kağıt üstünde çok net bir beraberlik maçı olarak görüyorum.
Galatasaray, yalnızca Bruma'ya dayalı bir oyun planına sahip… Derbide nasıl bir oyun bizi bekliyor?
LEVENT TÜZEMEN: Riekerink'in Fenerbahçe'ye karşı iki derbide de yenilgisi yok, 1 galibiyet, 1 beraberliği var. Oynadığı futbola bakarsak özellikle Türkiye Kupası finalinde skor avantajını ele geçirdikten sonra alan savunması yaparak, rakibin de hücum zenginliğini kabul ederek iyi bir savunma anlayışı uyguladılar. Bir kere Muslera önemli bir avantaj. Buna karşın savunmada merkezin oturmadığını söyleyebiliriz. Defansta ciddi zafiyetler var. O maçın en önemli isimlerinden biri Denayer'di. Fenerbahçe defansında ise Skrtel ve Kjaer oynuyor. Bu Fenerbahçe'nin en büyük şansı… Advocaat'la Fenerbahçe ekibi skor avantajı sonrası oyunu nasıl tutabileceğini öğrendi. Bu da onların bir artısı... Golden sonraki oyun şeklini belirleyebiliyorlar. Önde basarak bir an evvel golü bulma düşüncesi, Kadıköy'de yakın dönemde hep oldu. Lens ve Mehmet Topal'ın olmaması zaten dar kadrosu olan Fenerbahçe için büyük sorun. Galatasaray hesap kitap yaparken en çok korktuğu oyuncu olan Lens'in olmayacağını bilerek sahaya çıkacak. Galatasaray'ı sezon başından beri kanatlardan öne taşıdığını söylesek de Bruma'ya Trabzonspor ve Başakşehir maçlarında iyi önlemler alındı. Buna karşın bu maçlarda girilen pozisyonlarda yine Bruma var. Bruma, iki Fenerbahçe kanadına karşı da ciddi pozisyonlar bulacaktır. Burada sorun Eren'in gol yollarındaki verimsizliği… Bruma, çok formda ve bu iyi oyununu sürdürmek zorunda. En önemli silah o olur. Orta sahada ilk kez Kadıköy'de çok güçlü bir oyuncuyla sahaya çıkacak, Tolga Ciğerci. Çok koşan, rakibi kovalayan, top çalan, savunma oyuncularını rahatlatan bir isim. İki teknik adamı kıyaslarsak da teknik, taktik açıdan Advocaat, Riekerink'in önünde. Hep ayağa oynayarak maçı kazanamazsınız, bazen uzun toplar da atacaksınız, Eren'den faydalanacaksınız. Hollandalı hocaların düellosunu ben de beraberliğe yakın görüyorum.
Görünen o ki iki takımın da kurgusal zaafları var. Taktiksel olarak nasıl bir 90 dakika izleyeceğiz?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Arkadaşlarımın Fenerbahçe ile ilgili analizleri doğru. Gerçekten Mehmet Topal ve Lens'in eksikleri büyük bir kayıp… Çok yetenekli, önemli isimler olsa da düz bir oyuncu olan Mehmet Topal, Fenerbahçe'nin en önemli oyuncusu… Bunun nedeni tam bir profesyonel olması, yüreğini ortaya koyması, mücadele etmesi. Zorluk derecesi yüksek maçların ideal oyuncusu... Volkan'ın da bir sakatlığı vardı ama o oynayacak deniyor. Taktikler çok önemli olacak. Galatasaray'da ise farklı düşünüyorum... Bence Riekerink, Beşiktaş maçındaki taktiğiyle oynarsa yanlış yapar. Fenerbahçe'nin ileride sprinter forvetleri var, geniş alan bırakırsan uzun toplarla riskler yaşar. Beşiktaş maçında bu risk yoktu. Fenerbahçe ağırlıklı bir oyun giderse de Bruma için daha iyi bir alan çıkar Galatasaray'a. Bence Riekerink, Beşiktaş taktiğiyle oynamaz. Fenerbahçe cephesinde de tedbirler alınmalı.
Şöyle bir fikrim var: Bu seneki Galatasaray'dan Tolga ile Bruma'yı çıkar, hiçbir maçı kolay kazanamaz. Tolga çok önemli… Fenerbahçe tedbirlerini bu ikiliye almalı, iki ön liberodan biri Tolga'ya baskı uygulamalı. Fenerbahçe'nin en büyük avantajı sahadır. Bütün dünya derbilerinde ev sahibi taraf avantajlıdır.
MURAT ÖZBOSTAN: Lens ve Mehmet, iki futbolcu da önemli... Lens, Fenerbahçe'nin hücum gücüne çok etkili bir isim.. Ama bu bir Galatasaray maçı.. Fenerbahçe'de kim oynarsa oynasın belki bir Lens bir Topal olmaz. Fakat onların da yokluklarını çok aratmaz. Bu derbilerin havası suyu çok farklı.. Hele de Galatasaray derbilerinin.. Maç Kadıköy'de oynanacağı için Fenerbahçe avantajlı.. Kaleci Volkan formda.. Muslera yine bir milli maçtan yorgun dönecek.. Galatasaray defansı sıkıntılı.. Fenerbahçe daha iyi.. Eren suskundu, milli takımında gol attı. Bu Eren için moral oldu.. Sneijder formsuz.. Kısacası bir kağıda artı ve eksileri yazarsak iki takım için birçok veri ortaya çıkar.. Fenerbahçe için biraz daha fazla çıkar ama..
Kadıköy özlemi 17 yıl sonra biter mi?
METİN TEKİN: Öyle bir süreçten bahsediyoruz ki 17 yıl.. Tabii ki bu her zaman böyle gidecek demek değidir ama bu süreçten de etkilenmemek, bir Kadıköy büyüsü olduğuna inanmamak çok zor. Nasıl bir oyun bekliyor derseniz, ben yine oyunu Fenerbahçe'nin ele alacağını düşünüyorum. Galatasaray bir pas takımı ama Bruma dışında zaafları olan bir takım. Ben yine Kadıköy avantajının devam edeceğini ve Fenerbahçe'nin kaybetmeyeceğini düşünüyorum. Mehmet Topal tabii ki önemli ama ben Fenerbahçe'nin en çok Lens'in yokluğundan etkileneceğini düşünüyorum. Son dönemdeki performansıyla Lens, fark yaratan bir oyuncuydu. Yani Topal yok alternatifi var ama Lens'in oynamaması, Fenerbahçe için gerçek bir eksiklik. Galatasaray'ın artısı ise Bruma'nın formda olması ve elbette 17 yıllık sürecin değişeceği mantığı. Sarı-kırmızılıların eksisi ise son üç haftada iki iç saha mağlubiyetinin oluşturduğu durum… Galatasaray, lige çok iyi başladık diye düşündü ama bu performansını ilerletemedi.
Derbilerde Galatasaraylılar'ın en çok güvendiği isimlerden biri hep Sneijder'dir ama yakın dönemde standardının uzağında gözüküyor. Derbi geneliyle birlikte bunu nasıl değerlendirmek gerekir?
BÜLENT TİMURLENK: Galatasaray'ın derbiye üç orta sahayla çıkması konuşuluyor. Bu durumda oyunun içinde kenara gelmesi gereken adam Sneijder gibi gözükse de Riekerink bunu tercih etmez. Galatasaray cephesindeki temel sorun şu: Avrupa'da maçı olmamasına rağmen bu takım 60 dakikalık kondisyona sahip. Galatasaray çalışmıyor. Galatasaray yönetimi şu oynasın, bu oynasın diyor. Galatasaray yönetiminin oyuncağı oldu Riekerink. Avrupa futbol tarihinde yeri olan Advocaat karşısına Riekerink'le çıkmak, 1-0 geride başlamak demek. Abdullah Avcı resmen bir ders verdi Başakşehir maçında.
VAN PERSİE DERBİYİ SIRTLAYACAK
Bruma'yı kilitleyen Avcı'ya karşı hiçbir şey yapamayan, maçın ikinci yarısında, üstelik kendi sahasında mağlup oynayan bir Galatasaray'a hiçbir müdahaleyi düşünemeyen bir teknik adam vardı. Fenerbahçe'nin Manchester United maçı derbi için referans alınabilir. Fenerbahçe'nin motoru Gökhan ile Caner gittikten sonra Fenerbahçe'yi şuurlu olarak ileri atan adam Lens'tir. Topal tartışılmaz bir oyuncu… Kestiğiyle, başlattığıyla vazgeçilmez. Fenerbahçe'nin sezona bu kadar kötü başladığı dönemde kazanırsa Galatasaray'ı geçecek olması, Florya'daki masalcıların sesini kısar. Milli maçlar arası olmasa Fenerbahçe favori derdim ama bu aradan sonra ne olur, bilinmez. Bir de Fenerbahçe tarihi hep yıldız, star adamlarla doludur. Lens bu seviyeye geliyordu ama sakat. Van Persie dışında derbiyi sırtlayacak star oyuncusu yok. Büyük adamlar derbileri domine ederler. Galatasaray'da bu tip oyuncular daha fazla. Nani'nin kaybı bu yüzden çok önemli. Bruma'yı durdururlarsa Galatasaray'da devreye girmesi muhtemel yıldızlar var ama Fenerbahçe'de şu an star göremiyorum.
Tabloda geride olan Fenerbahçe için derbinin kaybı yıkım yaratır mı?
ÖMER ÜRÜNDÜL: Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışının içinde olabilmesi için içeride oynayacağı iki derbiyi de kazanması lazım. Hem Galatasaray, hem Beşiktaş… Aksi halde hiçbir şansı olmaz. İki maçı kazanırsa ortak olabilir, aksi halde havlu atar.
GÜRCAN BİLGİÇ: Galatasaray derbisinden sonra Beşiktaş-Başakşehir maçı var, sonra Fenerbahçe-Beşiktaş… Bu 15 gün, ligin zirvesi açısından belirleyici olacaktır…
BÜLENT TİMURLENK: Galatasaray, Beşiktaş'la berabere kaldı, Trabzonspor ile Başakşehir'e yenildi. Yarışta çok kritik kayıplar bunlar... Fenerbahçe'nin tekrar yarışa girebilmesi için sadece Galatasaray'ı değil Trabzon ve Beşiktaş'ı da devirmesi gerekiyor çünkü Başakşehir'e kaybettiler. Bu derbide kaybeden yarışta matematikle avunur ama kimyası da dibe vurur.
LEVENT TÜZEMEN: Beraberlik iki takımı kol kola şampiyonluktan koparır. Beşiktaş ile Başakşehir bu hafta kazanırsa Galatasaray 6, Fenerbahçe 8 puan geriye düşecek.
GÜRCAN BİLGİÇ: Bir de şuna değinmek lazım: Sadece puan farkı da değil, önlerinde tek takım yok bu iki ekibin… F.Bahçe'nin 3 takımı geçmesi gerekiyor, Galatasaray'ın 2… Bir takım olsa bir seriyle yakalarsın ama birden fazla takımla farkın açılması çok daha başkadır.
MURAT ÖZBOSTAN: Fenerbahçe maçın favorisidir.. Galatasaray'da iyi futbolcular var. Ama onları motive edecek bir teknik direktörleri yok. İki Hollandalı teknik adamın kapışmasında Advocaat ağır basıyor..
FATİH'İN ASLANLARI DEVRİ BİTTİ
Fatih Terim, 47 dakikalık basın toplantısında birçok konuya değindi, affa rağmen futbolcularına kırgın olduğunu söyledi. Eskiden birlikte çalıştığı bazı isimlere tepki gösterdi. Siz nasıl bir Fatih hoca profili gördünüz toplantıda?
GÜRCAN BİLGİÇ: Üç yılda Milli Takım'a 84 oyuncu çağırmışsın, bu oyunculardan bir önceki maça göre 6 değişiklik varsa ve sen bir sistem üretememişsen bana bunlardan bahset. Bırak önünü ilikleyenleri… Federasyon geçtiğimiz gün neler yaptıklarını yayınladı, peki yapamadıkların neler? Bana bunları da açıkla. Alışkanlık olmuş, herkesin bir bahanesi var. Sen oraya bahane üret diye gelmiyorsun, çözüm üret diye geliyorsun. Sorun alınmayan oyuncular da değil, bu kriz bir söylemle yaratıldı: "Milletten özür dilemeliler." Kosova maçı sonrası yapılan açıklama, son derece olgun bir açıklamaydı, bu iki ay gecikmiş bir açıklamadır. Fatih hocanın bugüne kadar çizdiği 'Baba', 'Kalkan' duruşu bitmiştir. Bundan sonra Terim'in Aslanları yoktur, Milli Takım'ın oyuncuları vardır.
LEVENT TÜZEMEN: Yapılan açıklamalara bakıldığı zaman bir orta oyunu oynandığı görülüyor. Bir kayıkçı kavgası var ve samimi değil bu durum. Saffet Ulusoy, Arda ve Burak'ın videosunu paylaşıyor. Oyuncular, "Sarı çizmeli Mehmet Ağa, bir gün öder hesabı" diye şarkı söylüyor. Gelen yorumlarda da ikiye bölünmüşlük var. Emre Belözoğlu ve Volkan Demirel'i almadığında, bundan sonra Milli Takım'da Arda ve arkadaşlarının dönemi başlamıştır demiştim. Yeni kurulan takımın patronu Hakan Çalhanoğlu'ydu. Şimdi Hakan sanki dışarıda görünüyor.
Geri gelen oyuncular, biniyorlar otobüse, arkaya geçiyorlar, herkes yerine geçsin diyorlar. Yine patronluklarını ortaya koyuyorlar. Benim bahsettiğim beyefendiler masası, Gökhan, Burak, Selçuk, Arda.. . Fatih Terim'in yine aslanlarıdır bu isimler. Sadece gönlü kırılmıştır. Fatih hoca bu isimleri, "Takıma alabilirim ama gönlüme almayabilirim" dedi. Medyayı arkasına aldıkları için oyuncular böyle şeyler yapıyor. "Bakın biz ağırlığımızı koyduk, patron biziz" diyorlar.
BÜLENT TİMURLENK: Teknik ya da idari olarak Milli Takım'a almama durumunuz varsa, bunu federasyona bildirirsiniz, onlar gereğini yaparlar. 2010 Dünya Kupası'nda Fransa Milli Takımı'nın soyunma odasında kavga çıktı. Sonrasında dönüldü, oyunculara inanılmaz cezalar yağdı. Bu cezaların hepsi Fransa Futbol Federasyonu imzalıydı. Teknik adam değişebilir, suçlu buluyorsanız cezalar bakidir. Hiçbir teknik adam, taktik kararla kadroya almadığı oyuncu için açıklama yapmak zorunda değil, benim tercihim der geçer. 2008'de Aragones, Raul'u Milli Takım'a almadı, kıyamet koptu. Kopar! Arda'yı almadığında da kopar. Messi, Milli Takım'ı bıraktığında da kopar. Bunlar büyük futbolcular. Fatih Terim'e soru sormak, bazılarına göre sorabilmek gazeteciliğin çıtası oldu. Bir şehir efsanesi var; kimse Fatih Terim'e soruyu soramıyormuş! Herkes istediğini soruyor. Terim'e futbol sorduğunuzda size verecek bir cevabı her zaman vardır. Ama iki kişi arasında yaşanılanları açıklamak zorunda da değiller. Açıklamıyorlarsa sen de boğazlarına sarılmayacaksın çünkü başarısızlık halinde bu oyunda bedel ödemeyen yok.
METİN TEKİN: Tabii ki bazı sorunlarınız olsa da 'görev yapmak' anlamında 'birlikte olabilmek' profesyonelliğin bir gereğidir. Ama 3-4 maç nedenini açıklamadan kadroya almayıp, sonra yine nedenini göstermeksizin tekrar kadroya almanın, çok mantıklı bir sebep-sonuç ilişkisi yok. Bu yüzden hala kamuoyunun kafasında birçok soru işareti vardır. Kırgın olduğuna gelince, tabii ki kırgın olabilirsiniz, üzgün olabilirsiniz ama bunu kamuoyuna ifade etme gereğini duyma, başka mesajlar anlamına gelir. Bu sefer oyunculara cevap hakkı doğar. Kosova karşısında galip geldik, bu birçok şeyi örter mi, oyuncular konuşur mu onu bilemiyoruz. Basın toplantısından ne anladınız derseniz, ben çok fazla bir şey anladığımı söyleyemem. Fatih Hocanın maç sonu söyledikleri, ifadeleri ve tarzı yine birçok şeyin aydınlanmadığını gösteriyor bize. Artık kamuoyu çok net cevaplar bekliyor. Bu barışmadan sonra artık bu kadro mu devam eder bence evet, bu kadro devam eder . Çünkü şu an Milli Takım'ın en ideal kadrosunun bu olduğunu düşünüyorum. Geçmişte oynanan 3 maça çıkan kadro en iyi futbolculardan kurulu bir kadro değildi kesinlikle.
YARIN:
Milli Takım'ın teknik olarak sorunları nedir?
Fatih hocanın eski yardımcılarına yaptığı eleştiriler doğru mu?
Yerli oyuncu yetişmemesi kulüplerin sorunu mu, yoksa federasyonun mu?