METİN TEKİN: Lig başkadır
Maçın büyük bölümü pozisyonsuz geçmiş gibi gözükse de iki takım için de bunun farklı nedenleri olabilir. Elbette Beşiktaş'ı konuşurken Monaco maçı sonrası oynadığı bir maç olarak görmek lazım. Evet, Şampiyonlar Ligi kendi konsantrasyonunu yaratıyorsa lig maçları da bunu gerektirir. Monaco belki daha güçlü bir takım ama ligde de farklı oyunlar oynanır. Her maçın karakteri farklıdır, bunu unutmamak lazım. Beşiktaş'ın buna çok iyi adapte olması gerekir. "Daha güçlüyü yendim, ligde haydi haydi kazanırım" doğru bir mantık değil. Üretkenlik açısından Beşiktaş kendi ezberini oynamaya çalıştı ama iki kenar oyuncusu çok önemli. Quaresma tamam ama Lens'ten Babel performansı alamayınca hücum üretkenliği ciddi anlamda zaafa uğruyor. Başakşehir açısından baktığımızda da işini gerek oyun kurulumunda gerek hücum etkinliğinde pas marifetiyle yapmaya çalışıyorlar. Geniş alanda yaptıkları için topa sahip olma açısından başarılı oldu. Emre kusursuza yakın oynadı. Bu oyunu oynatan iki vazgeçilmez isim Emre ve Adebayor'dur. Son 20 dakika vitesi yükselten Başakşehir'in oyunu Beşiktaş'ın elinden alışını izledik. 88'de gol de geldi ama bu noktada Beşiktaş'ın reaksiyonuna karşılık veremediler.
Bireysel performanslara baktığımızda da Lens'in yetersizliği öne çıktı. Öyle pozisyon oldu ki geniş alanda sırf oynamasını anlaml ı kılan anlarda adam eksiltme sorumluluğunu taşıyamadı. Basit oynayınca kendi kimliğinden uzaklaşıyor. Bence en büyük sorunu bu oldu. Tolgay'ın işi Avrupa'da daha başka ama ligde daha çok öne oynaması gerekiyor. Bunu tam anlamıyla başardığını söylemek zor... Aynı yerde oynamak aynı rolde oynamaya gerek yok.
Beşiktaş'ın artık başarılı bir Şampiyonlar Ligi performansı var. Seyirci için bile öncelik oldu bu ama ligi bu kadar kolay bırakmamanız lazım. 8 ciddi bir puan farkıdır ve 4 maçtır üst üste kazanamayan oyun Beşiktaş'ın iki senelik macerasına tezat kalıyor. Evet, zaman zaman puan kaybı olur ama hemen geriye dönen bir Beşiktaş'tı. Ligdeki güvenlerini olumsuz etkileyecektir. Artık Beşiktaş'ın ihtiyacı olan galibiyet değil, bir galibiyet serisi...
AHMET ÇAKAR: Utanmalısın Caner Erkin
Beşiktaş bu skora sevinsin mi, üzülsün mü, tam kestiremiyorum. Aslında çok kötü oynadılar. Son 3-4 dakikayı hariç tutarsak Beşiktaş'ı bu kadar isteksiz, bu kadar düşük tempoda hiç görmedim. Tosic iyiydi, Quaresma bireysel yeteneklerini ortaya koymaya kalktı, Cenk Tosun çırpındı, hepsi bu!
O TALİSCA ARTIK YOK
Öncelikle şunu söyleyeyim; geçen seneki şampiyonlukta Beşiktaş'ın en fazla fark yaratan oyuncusu Talisca'ydı. Ama onda son haftalarda çok ciddi bir düşüş var. O sorumluluk almayınca da Beşiktaş üretmede sıkıntı çekiyor. Eski Talisca topu alırdı, adam geçmeye çalışırdı, aralara atardı, şut çekerdi ama o Talisca yok artık. Oğuzhan da öyle...
TOSİC OLMASA YANMIŞTI
O da formsuzluğundan dolayı artık ilk 11 başlayamıyor. Orta sahanın yaratıcılığı azalınca da Beşiktaş duruyor. Ama ne gariptir ki, Şampiyonlar Ligi'nde 3'te 3 yapan Beşiktaş, dün gece Tosic olmasa maçı kaybetmişti.
Öncelikle Kerim Frei denen bir oyuncudan bahsetmek istiyorum: İngiltere kökenli, bir ara Beşiktaş'ta oynadı. Aslında Başakşehir'in de 11 oyuncusu değil ama Başakşehir, Fenerbahçe'yi Kadıköy'de onun harika golüyle yendi. Aslında Başakşehir dikkatli olsaydı, son kornerde adam paylaşımını iyi yapsaydı yine Kerim Frei'ın son dakika golüyle Beşiktaş'ı yeneceklerdi.
Buna karşılık aslında kötü oynayan Beşiktaş, biraz şanslı olsa ya da Negredo'nun uzatmalardaki 2 volesinden biri isabetli olsa mucizevi şekilde maçı kazanacaktı. 1-1 maçın hakkı ama bu kayıp Beşiktaş'ı ne kadar geride bırakır, onu önümüzdeki haftalarda göreceğiz.
METE KALKAVAN'A KIZMAYIN
Kimse karşılaşmanın hakemi Mete Kalkavan'a kızmasın. Ufak tefek detaylar dışında iyi maç yönetti ama Caner Erkin'e yazıklar olsun. Utanmalıdır! Hakemin muhtemelen arkası dönükken ona "O... çocuğu" diye küfür etmesi rezil bir durum! Yayıncı kuruluş bunu verdi ve tüm Türkiye bu görüntüleri seyretti.
ASLA UNUTMAYACAĞIM!
Onu birçok olayda koruyan basın, bu ahlaksız küfrün üzerine gitmelidir. Sen böylesine işler yaparsan, Caner Erkin, sana bazı şeyler yapıldığında da incinmeyeceksin, kızmayacaksın, tepki vermeyeceksin. Eski bir hakem olarak ben dün gece yaptığın bu terbiyesizliği asla unutmayacağım.
RIDVAN DİLMEN: Maçın kazananı Galatasaray
Bu maçın ardından oluşan tabloda en karlı takım bence Galatasaray oldu... Ciddi rakipleri olan Başakşehir, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la mesafeyi korudu. Ligin ortalarına geldikçe daha tedbirli oyunlar başladı.
Beşiktaş çok zor bir sezon oynuyor. İki yıl üst üste şampiyon oluyorsunuz. Pepe dışında transferler katkı vermedi. Gökhan Gönül daha hazır değil. İnişli çıkışlı oynayan bir Talisca var. Cenk susunca üretemiyorsunuz ve Babel büyük bir silah. Ona çok ihtiyaç duyuldu. Ligin ilk 9 haftası bitti, en karlısının Galatasaray olduğu kesin. Şampiyonluk adayı 4 takımdan teknik adamları koy... En üzgünleri Şenol Güneş ve Abdullah Avcı'dır. İkisi de kazanmak istiyordu. Fırsatı kaçırdılar. Hem Tudor, hem Aykut Kocaman için ise iyi bir skor ortaya çıktı. Oyun olarak tatmin olmadık belki 90 dakika ama Kerim Frei attığı golle Beşiktaş'ın rakip kaleye çullanmasına neden oldu. Beşiktaş golü de buldu, Negredo'ya da "iyi ki almışız" dedirtecek iki pozisyon üretti. Başakşehir her yerde organizasyonu iyi, Emre'nin liderliğinde, iyi teknik adamıyla her maça ortak olan bir takım. Bu yıl Avrupa kupalarında biraz rotasyon yapıp bu maça önem verdiler. Dün de oyun aktıkça Başakşehir, rakibinin yorgunluğundan faydalanarak çaba sarf etti. Kerim Frei girdi, Napoleoni girdi. Çok organize bir atakla da golü buldular. Kerim çok iyi vuruşlar yapmaya başladı. Emre gerçekten çok farklı bir oyuncu... Maç seçmek Emre'nin hakkıdır. İdareli gidiyor ama çıktığı zaman iyi oynuyor. Hafif bir sakatlık olduğu zaman dinlenmeye geçiyor ama performansını gösteriyor.
Teknik direktör ve oyuncuların yüksek bir kredisi var Beşiktaş'ta. 8 puan fark az değil. İçeride oynayacağı Galatasaray maçını artık kazanmak zorunda...
BAŞAKŞEHİR'İN BAŞARISI GELİP GEÇİCİ DEĞİL
Başakşehir formasının rengi sarı-kırmızı, siyah-beyaz, bordo-mavi olsa 2 bin yerine 40 bin seyirciye oynarlar, şampiyonluğa da en yakın takım olurlar. İyi oyuncuların tercih ettiği bir noktaya geldiler. Harika bir ekipler. Çok iddialı görülebilir ama gerçek bu. 4 büyüklerin formasını giydir, daha iddialı olurlar. Göksel Gümüşdağ'ın yerini düşünecek olursak hakemler açısından ezilmiyorlar belki ama taraftarı eksik olduğu için lobisi yok. Gelip geçici kulüpler olur. Kocaelispor'un şampiyonluk yarışına girdiği olmuştur. Gençlerbirliği, Sivasspor... İlk 5'te kim olur dersek Başakşehir'i yazabiliyoruz.
OYUN ÇOK DURUYOR
Avrupa'da oynanan oyunun son derece pozitif olduğunu görüyoruz. Burada sadece Beşiktaş Türkiye'de oynamıyor dememek lazım. Ne Caner ne Quaresma ne Talisca iki yerde aynı davranıyor. Fakat şunu da söylemek lazım, bizim maçlarda çok düdük çalınıyor. Oyun devam etmeli. UEFA ve FIFA'nın süre durdurma fikrinin de tartışılması lazım.
MURAT ÖZBOSTAN: Maç seçmek hastalık olmuş
Beşiktaş neden ligde başarılı olamıyor? Sorun nedir?
Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'nin medarı iftiharı Beşiktaş… Türkiye Ligi'nde ise son iki sezonunu mumla arayan bir kimlikle yoluna devam ediyor… Fenerbahçe, Trabzonspor, Gençlerbirliği karşılaşmalarında sekiz puan bırakan Şenol Güneş'in öğrencileri, kötü seriyi Başakşehir karşısında sürdürdü. Başkan Fikret Orman'ın dahi dile getirdiği, 'maç seçme' sendromu mu, yoksa Devler Ligi'nin getirdiği fiziksel ve mental yorgunluk mu Kara Kartal'ın sorunu? Dün gecenin özelinde ise o son iki sezona damgasını vuran coşkulu, hızlı oynayan, takımdaşlığı üst düzeyde tutan Beşiktaş'ın yerinde yeller estiği gerçeği… Ki o coşkulu günleri hatırladıklarında neler yapabildiklerini son beş dakikada belgelediler esasında. Tabii ki Abdullah Avcı'nın rakipleri 'lal'a çeviren, makine ritmini yakalamış ekibinin, sahanın her metrekaresini ilmik ilmik işleyerek oynadığı takım oyununa şapka çıkarmamak mümkün değil.