Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN TOROĞLU

Hakem daha cesaretli olmalı

Değişik bir maç oldu. İlk yarı uyuttu! İkinci yarı da hop oturttu hop kaldırttı.
Kestirmeden rajonu keselim; Beşiktaş hakketti. Nereden hakketti? Özellikle orta alandan! Beşiktaş orta sahası, ne kadar dikkatli ve akıllı oynadıysa Trabzon orta alanı o kadar dağınık kontrolsüz oynadı.
Maçın futbolcusu kim? Tolgay! Topu ayağına geçirdiği an özellikle ve öncelikle kaybetmiyor. Alıyor, veriyor ve mutlak suretle ileriye doğru oynuyor. Mesafe kat ediyor. O zaman da takımının defans ve kalecisi kendine geliyor. Peki bu kadar müspet oynayan Tolgay ne yapıyor? "Bugün çok iyi top oynadım bari golümü de atayım" diyor ve orada profesyonelliğini unutuyor, sol tarafa Demba Ba'ya topu geçirmiyor. Demek ki ülkemizin bir damarı, o noktada harekete geçiyor!
Demba Ba oyuna girene kadar maç keçiboynuzu gibiydi!
Attığı gol her şeyiyle kalite kokuyor. Ve ondan sonra maçın temposu bir anda yükseliyor.
Trabzon orta sahası Ekici, Erkan ve Özer'den kurulu. Ekici frikik atacak gol yapacak ama üçü de maça hakim değiller.
Özer oyundan çıkıyor, ağlıyor. Maçın en iyi pozisyonu sana geldi, atsaydın ya!
Ağlayarak tribüne oynuyor. Yani teknik direktörünü mecazi manada satıyor.
Kardeşim seni oyundan alana kadar teknik direktör senin için ne yaptı ki? Bir başka teknik direktör seni çok daha önce oyundan alırdı. Pektemek, Beşiktaş'ın santrforu. Bu oyuncu bir de gol attı. Kimse kusura bakmasın, Pektemek büyük takımların santrforu olacak bir oyuncu değil. Pektemek'i sabaha kadar oynatın Demba Ba'yı da 15 dakika oynatın.
Hatta 5 dakika oynatın.
Aradaki farkı görürsünüz. 70. dakikadan sonra her anlamda Beşiktaş sahaya daha fazla hakim oldu. Çok daha iyi yer aldılar.
Akıllı oynadılar. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim; bence Tolgay'dan sonra Beşiktaş'ta ikinci adam yalnız bu maçta değil çok maçta Atiba'dır. Ağır işçidir. Her işi yapar. Hayır demez. Ama fazla gözükmez. Beşiktaşlı yöneticiler ne düşünür bilmiyorum, kesinlikle takımda kalması gereken bir adamdır. Beşiktaş'ın kalecisi Günay bence önünde oynayan ağabeyleri Cenk'ten de Tolga'dan da iyi. Hata yapmayacak mı? Yapacak!
Kaleci gol yiye yiye, iyi olur ama bu çocukta ısrar etmek gerekir.

BÜYÜKLERİN ÇAKIR'A İHTİYACI YOK...

Hakemin kararlarına gelelim:
Cüneyt Çakır'ın bir şeye dikkat etmesi lazım. Fener, Galatasaray ve Trabzon'un ona ihtiyacı yok.
Cüneyt Çakır'ın onlara hiç ihtiyacı yok! İşi daha da genişletsek, "Büyüklerin Cüneyt Çakır'a ihtiyacı var" deriz. Niye?
Çakır'ın düdük çaldıkları yerlerde, büyük dediğimiz takımların esamesi okunmuyor.
O zaman Cüneyt Çakır'ın altındaki hakemlere örnek olması gerekir. Daha cesaretli olması gerekir. Daha kararlı olması gerekir.
Beşiktaş'ın attığı ilk golden önce Trabzon'un lehine kesinlikle faul var! Dönüyorsunuz bu sefer; Sivok'un burnundan kanlar akıyor, bu pozisyonda da Çakır, Sivok'un aleyhine faul çalıyor. Ama pozisyon kesinlikle penaltı.
Türkiye'de "Profesyonel hakemlik" başlatıldı. Bence mantıklı. Tabii ki eğer doğru uygulanırsa. Yoksa sadece fazla para almak için profesyonellik olmaz. Profesyonel olan hakemlere her hafta maç verilmeli.

HAKEMLER KASETLERİ İZLEMELİ

Ama profesyonel olan hakemler de her hafta maçların kasetlerini en ince ayrıntılarına kadar seyretmeliler. Mesela Sivok nereden gelip kafa vuruyor? Bu Sivok kafalarını nasıl atıyor? Rakip oyuncular onları durdurmak için ne yapıyorlar? Eğer hakem rakip oyuncular kadar golcülerin bu durumlarını bilemezlerse bu işi doğru yapamazlar. Profesyonel hakemin bir futbolcu nasıl çalım atar? Nasıl rakibini geçer? Topu nereden oyuna sokar?
Defans oyuncusu rakibini nerede kıstırır?
Eğer bunları öğrenemezse onlar "Profesyonel hakem" olmaz! Amatör ama "Para kazanan hakem" olurlar!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA