Trabzonspor, Tosic'in hatası sonucu erken bir skor avantajı yakaladı. Bu golden sonra presli ve tempolu oynamaya özen gösterdiler. Ancak Gençlerbirliği, önemli kanat oyuncusu Bosingwa'nın kulvarını ilave tedbirlerle kapatınca Trabzonspor'un atakları etkili ve organize olmadı. Bu arada en önemli hücum silahı Stancu'dan mahrum konuk ekip, Koçer'in hareketli ve bilinçli futboluyla da pozisyon bulmaya çalışıyordu. Koçer ile net bir pozisyon da buldular ama Fatih kurtardı. Bu pozisyon sonrası Koçer sakatlanıp çıktı. Ardından bir duran topta Özer farkı ikiye çıkarınca artık devre sonuna kadar sahada moralli, müthiş takım presiyle rakibini bunaltan Trabzonspor gündemdeydi. Ve bunun sonunda da farkı üçe çıkardılar.
İkinci devrede doğal olarak taktik değişti. Tabii ki o müthiş tempo devam edemezdi. Rakip de risk alacaktı. Trabzonspor, takım halinde topun arkasına geçip bu defa hızlı çıkışlarla geniş alanda kontratak planlarını sahneye koydu. Önemli pozisyonlar da kaçırdılar. Bu arada hat-trick yapan Cardozo'nun üçüncü golü ise gerçekten her yönüyle kalite kokuyordu. Sonuçta Trabzonspor 3 puanı kolaylıkla ve farklı bir skorla alırken takım özgüven ve moral kazandı. Cardozo'yu fazla methetmeye gerek yok, hakiki bir golcü. Dün gece de bunu bir kere daha gösterdi. Onun yanında takımda en çok beğendiğim oyuncu gittikçe form tutan ve oyuna ağırlığını koyan Mehmet Ekici'ydi.
Şimdiden gelecek haftaki Beşiktaş-Trabzonspor maçını çok merak ediyorum. Bu maçın neticesi Trabzon'un büyük hedefi zorlaması açısından da çok önemli.
Mantığımın almadığı iki konu var, her iki teknik direktöre de bunu sormak istiyorum. Öncelikle Ersun Yanal'a... Yusuf'tan sol bek yaratmak hangi düşüncenin ürünü?
İkinci sorum da İrfan Buz'a... Ligin en kaliteli ve istikrarlı sol kenar oyuncusu Tosic neden stoperde oynatılır?