Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

Müthiş bir yarış olacak!

Her zaman üzerinde durduğum önemli bir konu var: Futbol ilginç bir oyun, cazibesi de bu. Ligin ilk yarısında işler iyi gitmiyorsa, "Şampiyonluk şansı yok" diye ağır eleştiriler yapmamak gerekir. Aynı şekilde bir takımda işler iyi gidiyorsa,
"Bu sene mutlaka şampiyon olacak" diye methiyeler de dizmemek. Bu yanlışın canlı örneğini yaşıyoruz. İsmail Kartal'ın teknik adamlığının ciddi bir biçimde tart-ı şıldığı, (Beşiktaş derbisi ve son 2 maç hariç) gene-l de istenilen futbolu sergileyemeyen, çeşitli nedenlerle de tarihinde ilk defa sahasında boş tribünlere oynayan Fenerbahçe devre arasına lider girdi.
Aynı şekilde Prandelli döneminde kötü giden, Şampiyonlar Ligi'nde hüsran yaşayan, Hamza Hamzaoğlu ile ivme yakalayan Galatasaray, kritik derbi zaferiyle devreyi liderin bir puan gerisinde, ikinci Beşiktaş ile aynı puanda üçüncü bitirdi. Sezon başından beri hem lig hem Avrupa kulvarında başarılı olan, iyi futbol oynayan Beşiktaş, Fenerbahçe'den sonra Galatasaray'a da kaybedince büyük bir avantajı kaçırdı. Yarışta da dezavantajlı bir duruma düştü. Nedenini de şöyle sıralayabilirim:
1-
İki rakibi gibi saha avantajını kullanamıyor.
2-Liverpool ile yıpratıcı iki maç yapacak. Elerse en az iki maç daha ilave olacak.
3- F.Bahçe, G.Saray ve Trabzon ile deplasmanda oynayacağı gibi şampiyonluk yarışındaki iki rakibine ikili averajla çok geride...

YÜZ DE 40'IN ALTI SORUN
Beşiktaş'ın oynadığı futboldan keyif alan bir yazarım.
Ama her zaman baş ağrıtacak önemli bir saha içi rahatsızlığını sık sık gündeme getirdim. Beşiktaş yüksek tempolu, presli ve dikine etkili oynayan bir takım. Ama maçların bazı bölümlerinde ve güçlü rakipler karşısında mutlaka kontrol futbolunu da uygulamak gerekir. Ama Beşiktaş kadro yapısı itibariyle gerekli pas trafiğini sağlayamıyor. F.Bahçe oturmuş pas trafiğiyle Beşiktaş derbisinde oyunu kontrolünde tutup üç puanı kazandı. Galatasaray, F.Bahçe gibi topa fazla sahip olma oranı olmamasına rağmen Beşiktaş karşısında ilk yarının tamamında sürekli pas yaparak rakibine tempo bulma ve hücum etme şansı bırakmadı. Bir derbide eğer ev sahibinin ilk yarıda topa sahip olma oranı yüzde 40'ın altındaysa, ortada çok ciddi bir sorun var demektir.

BEŞİKTAŞ'IN DÖRT ATLISI

Hamza Hamzaoğlu'nun ilk planda kontrol futbolunu ön plana çıkarması, yerinde bir teknik adam görüşüydü. Hamzaoğlu'nun ikinci önemli artısı da bu maça göre, görev yerlerindeki değ-i şikliklerdi. Bugüne kadarki Hamzaoğlu'nun sistemi 4-4-1-1'di. Umut ortada en uçta. Arkasında gizli santrfor Burak, sağ kenarda Emre, solda Sneijder. Bu düzen Beşiktaş'ın istediği saha içi ortamını hazırlardı. Ama Hamzaoğlu, Umut'u sağ kulvarda, Emre'yi sol kulvarda kullanarak hem kanatları kapattı hem de Sneijder'i en verimli olduğu serbestlik rolüne soyundurdu. Beşiktaş'ın önemli dört oyuncusu var: Demba Ba, Gökhan Töre, Atiba, Veli... Bu dörtlüden Atiba, Konya'da gördüğü gereksiz kırmızı kartla cezalı duruma düşerek Veli, derbide daha çok süre varken ve Beşiktaş ritmini bulmuşken gördüğü anlamsız kırmızı kartla, Demba Ba ise ayakta dahi duramayan fiziki yetersizliğiyle bu 6 puanlık çok kritik kayıpta baş rolü oynadı. 4'üncü isim Gökhan Töre ise tek başına elinden geleni fazlasıyla yaptı. Ama yetmedi. Ligin ikinci yarısında 3 takım arasında müthiş bir şampiyonluk yarışı izleyeceğiz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA