Beşiktaş, Gaziantep karşısında 2 puan kaybederek şampiyonluk yarışında yara aldı. Ligin ikinci yarısında Beşiktaş'ın forvet hattında ciddi bir formsuzluk var. Buna bitmeyen hırsı ve devamlılığıyla adeta iki kişilik pres yapan Veli'nin sakatlığı eklenince saha içi sıkıntıları gündeme geldi.
Gelelim forvet hattına.. Nerede eski hareketli, sürekli pozisyon arayışı içindeki Olcay! Takımın bilhassa adam eksiltme özellikleriyle önemli bir hücum silahı olan Gökhan Töre'de de fiziki düşüş var.
En büyük sorun da Demba Ba'da. Ligin ilk yarısının ortasında şöyle bir görüş belirtmiştim:
"Beşiktaş'ta geniş ve bol alternatifli bir kadro var. Tek olmazsa olmaz Demba Ba'dır. Çünkü Demba Ba birçok özellikleriyle önemli bir santrfor.
Ama fizik gücü ancak vasatı buluyor. Eğer Demba Ba daha kuvvetlenirse Beşiktaş'ın yolu çok açık."
Ancak bu görüşümden sonra gün geçtikçe Demba Ba'da fiziki düşüş meydana geldi. Son haftalarda ayakta duracak hali dahi yok. Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş, Trabzon'da çok kritik bir deplasman oynayacak, ters bir neticede her türlü eleştiriyi göz önüne alan Bilic, yabancı sınırına takılınca Demba Ba'yı kulübede başlattı.
Doğru da yaptı.
Demba Ba, Trabzon'da girer girmez gol attı ama sonrasında seyirciydi. Ama o golü attı ya yine yöneticilerden taraftarlardan methiyeler aldı. Medyada manşetlere çıktı. Bir de üstelik onu haftanın futbolcusu seçenler oldu.
Buna benzer bir olay da Fenerbahçe cephesinde yaşanıyor. Sow sezon başından beri güçsüz. Öyle ki takımın direkt 11 oyuncusu olmasına rağmen Afrika Kupası'nda Senegal'de maça yedek başlayıp 80'de oyuna girdi. Sow, Sivas'ta hiçbir şey yapmadı. Ama 87. dakikada rakip defansın hatasıyla golü atınca yine manşetlere çıktı.
İşte futbolun içindeki tüm birimler olaylara böyle bakarsa futbolumuz bir adım ileriye gitmez. Avrupa'nın üst düzey ligleri ve Şampiyonlar Ligi maçları hepimizin evlerine geliyor.
O maçlardaki futbolcuları gördükten sonra bu tip oyunculara nasıl böyle prim tanınıyor, hayretler içinde kalıyorum. İddia ediyorum, Demba Ba ve Sow bugünkü fiziki yetersizlikleriyle Avrupa'da üst düzey bir ligde 18 kişilik kadroya giremezler, idmanlara dahi alınmazlar.
Demba Ba ve Sow'u örnek gösterdik, ancak ligimizde böyle birçok yabancı oyuncu var. Emenike, Babel, Scarione, Cardozo gibi… Şimdi bana okuyucularımdan bazıları, "Bu kadar eleştiriyorsun ama bunlar goller atıyorlar" diyebilir. Cevabı çok basit: Ligimizin kalitesi.
