İki ayrı devreye şahit olduğumuz maçta Beşiktaş, çok kıymetli iki puan kaybetti. Beşiktaş, ilk yarının tamamında oyunu domine etti. Dinamo Kiev takım halinde topun arkasına geçip kenarları iyi kapatıp doğru yerleşimli bir alan savunması uyguluyordu. Bu yüzden Beşiktaş, kurduğu baskıda üretkenlik sıkıntısı çekiyordu. Hem de ileride hücum preste rakibi çok fazla top kaybına zorlamalarına rağmen... Zaten golün geldiği frikik pozisyonunun kazanılması da yine preste kazanılan top sonucu oldu. Bu yarıda Tolgay'ın oyunu çok iyi yönetişi önemli bir artıydı. Aboubakar da tam hazır olmasa da hem yaptığı pres hem de defans arasına vücudunu da kullanarak yaptığı yıpratıcı hamleler, gözüme çarpan olumlu verilerdi. En büyük rahatsızlık da Adriano'nun hiçbir şey yapmayışıydı.
İkinci yarıda ise işler terse döndü. Artık oyunu kontrol altına alan Kiev'di... Şenol Güneş'in yine çok ciddi bir hatasına şahit olduk. Adriano'yu sahada tutmakta ısrar etti. Adriano'nun kalitesine diyecek yok ama takıma hiçbir katkı sağlamadığı görülüyor. Üstelik yapısı önde oynamaya da müsait değil. Sonuçta takımın iyilerinden Tosic'in yaptığı gereksiz bir faul sonunda kolay bir gol yenince skora denge geldi, moraller bozuldu ve takımda fizik problemi başladı. Beraberlikten sonra Kiev'in atakları daha tehlikeli olmaya başladı. Son 5 dakika içinde maçın en net pozisyonuna Kiev girdi ama Fabricio, çok başarılı bir kurtarışla yenilgiyi önledi. Bir eleştirim de dünkü mükemmel frikik golünü atan Quaresma'ya. Önemli üç girişiminde pas vermeyi düşünmeyişi belki de maçın skoruna etki eden faktörlerden biri oldu. Çünkü bu pozisyonlar takım skor avantajına sahipken gelişti. Benim yeri geldikçe gündeme getirdiğim bir görüşüm var. Hele hele Şampiyonlar Ligi'nde en zayıf halka gösterilen takımlar dahi temsilcilerimiz için zor rakiplerdir. Çünkü Avrupa bizim ligimize benzemiyor. Maçtan önce Kiev hakkında olumsuz görüşler sergilendi, en önemlisi de ilk yarıdaki Beşiktaş'ın büyük üstünlüğünden sonra devre arası yorumlarında Kiev iyice kötü bir takım kimliğine getirildi. Ama sonuçta ikinci yarı saha içi dengeleri tamamen değişti.