İtalya'nın evi
Pera'daki tarihi binada İtalyan dilini ve kültürünü yaymak, İtalya ile Türkiye arasında kültürel ilişkileri geliştirmek amacıyla kurulan İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, şehirde İtalya'yı canlı canlı yaşayabileceğiniz yerlerin başında geliyor. Casa d'Italia (İtalya'nın Evi) adıyla bilinen ve 1919 yılına kadar İtalyan Elçiliğini misafir etmiş olan bina, 1823 yılından itibaren Sardenya Krallığı'nın konsolosluğu olarak hizmet vermiş. İtalya'nın birleşmesinden sonra mimar Alessandro Bresci tarafından onarılmış. Onarımlar sonucunda elde edilen görüntü binanın bugünkü halinin neredeyse aynısını yansıtıyor. İtalyan Büyükelçiği olarak da kullanılan tarihi bina 1951 yılından itibaren İtalyan Kültür Merkezi'nin binası olarak hizmet veriyor.Casa d'Italia binasında yer alan art-deco stilini halen koruyan tiyatro salonu sizi binanın ilk yıllarına götürüyor. Herkese açık konferans,seminer ve konserlerin düzenlendiği merkezde İtalyanca dil kursu da veriliyor.
İtalyan Kültür Merkezi'nde bu ay
6 Şubat'ta, Venedik Sarayı'nda yuvarlak masada mimar Giulio Mongeri anlatılacak. 8 Şubat'ta ise Venedik karnaval maskelerinin yapılışı hakkında İtalyan Kültür Merkezi'nde bir workshop düzenleniyor. 21 Şubat tarihinde Maestro Antonio Pirolli yönetiminde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Kültür Üniversitesi'nde bir konser veriyor. 25 Şubat tarihinde, "Commedia dell'Arte" konulu konferansa İtalyan Kültür Merkezi'nde katılabilirsiniz.
İstanbul'da iz bırakan İtalyan mimar: Edoardo De Nari
Osmanlı döneminin sonu ve Cumhuriyet'in ilk çeyreğinde faaliyet göstermiş olan İtalyan mimar Edoardo De Nari'yi daha yakından tanımak isterseniz; Büke Uras'ın De Nari arşivinden ve farklı koleksiyonlardan hazırlanan sergiyi gezmenizi öneririz. 1895'ten 1954 yılına kadar İstanbul'da yaşamış olan mimarın arşivi üzerinden 20. yüzyılın ilk yarısı İstanbul'u yaşamak isteyenler için adres; Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü. Sergi 20 Nisan'a kadar devam edecek. Eduardo de Nari'nin İstanbul'a kazandırdığı en önemli eseri İtalyan neogotik üslubunda inşa edilen Saint Antuan Kilisesi. Nari ve Giulio Mongeri tarafından tasarlanan kilise, İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray'dan Tünel'e doğru giderken sol tarafta bulunuyor. Kilisenin içine adım attığınızda yüzyıllar öncesinin mistik havasına dönüş yapıyorsunuz..
Opera
İtalyan operası deyince akla gelen ilk isim olan Giuseppe Verdi'nin
doğumunun 200. yılı tüm dünyada bu yıl kutlanıyor. Eserleri en çok sahnelenen opera
bestecilerinden Verdi'nin en bilinen eserleri; Nabucco, Aida ve La Traviata. İstanbul
Devlet ve Opera Balesi'nin web sayfasına göz atın ve İtalyan operalarını takip edin.
Şehrin ilk İtalyanı: Da Mario
İstanbul'un en eski, en bilindik İtalyan restoranı. 1993 yılında açılan restoran artık bir klasik diyebiliriz. Güney İtalya mutfağının hakim olduğu restoranın menüsünde taze ev yapımı makarnalar, odun fırınında pişen pizzalar ve zengin şarap seçenekleri var.
En popüler İtalyan: Paper Moon
Adını, Paper Moon fi lminden alan restoran 30 yıl önce Milano'da açıldı. 90'lı yıllarda ikinci şubesini New York'ta açtıktan sonra İstanbul'a merhaba demişti. Bugün de aynı popülerliği koruyarak İtalyan mutfağı sevenlerin damaklarına hitap etmeyi sürdürüyor.
Şehrin yeni İtalyan'ı: Carluccio's
Ünlü İtalyan şef Antonio Carluccio'nun İngiltere'de açtığı restoranla başlayan zincirin son halkası olarak İstanbul'da açılan restoranda, İtalya'dan gelen makarna, zeytinyağı, peynir, makarna sosu, balsamik sirkesi ya da şarabı gurme market bölümünden satın alabilirsiniz. Delicatessen bölümünde ise İtalya'nın farklı bölgelerinden seçilmiş zengin peynir çeşitleri sunuluyor. Bu arada aklınızda bulunsun restoran rezervasyon almıyor.
Napoli usulü pizzanın adresi: Leon Trattoria Pizzeria
Leon Trattoria Pizzeria, Teşvikiye'de bulunduğu semte inat mahalle arasındaki esnaf lokantası sıcaklığında işletiliyor.Pizzalar Napolili usta Andrea Scarpa'nın ellerinden çıkıyor. Az maya kullanılarak yapılmış pizza hamuru yüksek ısılı fırında çok kısa sürede pişiriliyor. İtalya'nın hangi bölgesinde hangi yemek meşhursa Leon'un menüsünde yerini almış. Örneğin; bir meze çeşidi olan Venedik'te yapılan cichetti, kabaklı karides, kum midyeli spaghetti, taze yapım gnocchi, fıstıklı levrek bunlardan birkaçı. Tatlılar ise akşama kadar tükenmemişse tiramisu denenmeli. Vino della casa yani ev yapımı şaraplar makarna ya da pizzanıza eşlik ediyor.
Gerçek Roma dondurması
Girandola: İtalyan dondurması için şehirdeki en iyi yerlerdene biri doğal mevsim meyvelerinden oluşan dondurmalarıyla Girandola. Kışa özel çeşitlerinin arasında acı biberli, tarçın elma,ayva ve kestaneli lezzetleri var.
Cremeria Milano:
2006'dan beri "ev yapımı" olarak da nitelendirilen orijinal İtalyan dondurma çeşitlerini bulabileceğiniz Cremeria Milano'da, klasik gelatolar ve taze mevsim meyvelerinden yapılan çilekli,şeftalili,kavunlu,karpuzlu,narlı sorbetler de var. Dondurmaların yanı sıra, İtalya ile özleşmiş tiramisu, panacotta, semifreddo,arangia choccolato crostata (portakallı çikolatalı tart), cantucci, pasta frolla gibi tatlılar ve bisküvilere,espresso, cappuccino,marocchino,caffe latte eşlik ediyor.
Giolitti Roma dal 1900:
Tünel'de açılan dondurmacı, adı üzerinde 1900'lü yıllardan gelen bir marka. Marka, Giolitti ailesinin doğrudan denetimi altında ve dondurmalarını "Made in Rome"olarak tanımlıyorlar.
Kübra Çol - Touch İstanbul