Bu kapsamda, 2003 yılından beri 54'ü yurt dışında olmak üzere 125 sergiye binlerce eser ödünç verildi -Portekiz'den Singapur'a, İsrail'den Katar'a 23 ülkeye çeşitli temalarda eser gönderilirken Almanya 8, Japonya ve ABD 6, Fransa ise gerçekleştirilen 5 sergiyle Türkiye'den en çok eser talep eden ülkeler arasında yer aldı.
İnsanlığa yön veren icatların yapıldığı, medeniyetlerin şekillendiği Türkiye'nin, tarih öncesi dönemden Hititlere, parayı bulan Lidyalılardan Roma İmparatorluğuna ve Selçuklu'dan Osmanlı dönemine sahip olduğu kültür zenginliği dünyaya sunuluyor
Kültür ve Turizm Bakanlığından edinilen bilgiye göre, bir yandan Türkiye'nin kültür zenginliklerini daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla eski eser sergileri düzenlenirken bir yandan da uluslararası sergilere müzelerden ödünç eser veriliyor.
Bu kapsamda, 2003 yılından beri 54'ü yurt dışında olmak üzere 125 sergiyle binlerce eser ödünç verilirken Almanya'da 8, Japonya ve ABD'de 6, Fransa'da 5, İspanya'da 4 sergi gerçekleştirildi.
Sergi düzenlenen 23 ülke arasında İsrail, İtalya, Singapur, Katar, Portekiz, İsveç, Rusya ve Çin de yer aldı.
Bu sergileri yüz binlerce çift göz izledi
İngiltere'de Royal Academy of Ars'ta 2005 yılında gerçekleştirilen "Türkler:100 Yıllık Yolculuk (600-1600)" sergisini yaklaşık 263 bin kişi gördü. Sergide Cizre Ulu Cami kapısı, 3. Murad'ın Has Oda kapısı, Uluğ Bey'in çekmecesi, Kanuni Sultan Süleyman'ın tuğrası, Fatih'in kılıcının yanı sıra hakkında neredeyse hiç bilgi bulunmayan usta nakkaş Mehmet Siyah Kalem'in eserleri de ilk kez yurt dışında teşhir edildi.
Japonya ise 2007'de "Topkapı Sarayı'nın Hazineleri Muhteşem Osmanlı Hanedanlığı" sergisine ev sahipliği yaptı.
ABD'de 2008 yılında "Babil'in Ötesi: M.Ö. 2. Bin Yılda Sanat, Ticaret ve Diplomasi" sergisiyle Türkiye'nin doğu ile batı arasındaki köprü rolü vurgulandı. 15 ülkeden eserlerin bulunduğu sergide, Türkiye'den aralarında tanrı figürleri, fildişi kaplar, vazolar, hançerler, madalyonlar, kılıçlar, amforalar, kandiller, cam ve taş boncuklar ile mızrak uçlarının olduğu 122 eser yer aldı.
ABD'de, sultan ve kumandanların bilinmeyen geleceklerini keşfetmek için kullandıkları 16. ve 17. yüzyıl el yazması İran ve Osmanlı falnamelerden oluşan "Falname: Kehanetler Kitabı" sergisiyle 2009 yılında yaklaşık 245 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Çin'de ise şubat ayında sona eren ve yaklaşık 165 bin kişinin gördüğü "Anadolu Medeniyetleri: Neolitik Çağ'dan Osmanlı İmparatorluğu'na" sergide, Hitit tabletleri, heykelcikler, kılıç ve miğferler, kaftanlar, takılar, Kur'an-ı Kerim mahfazaları, şamdanları teşhire sunuldu.
Talep diplomatik kanaldan, onay Bakanlar Kurulu'ndan
Dünya tarihini etkileyen pek çok unsura sahip Anadolu'nun zenginliğini ülkelerinde görmek isteyenler için süreç şöyle işliyor:
Sergi talepleri önce diplomatik kanaldan Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne iletiliyor.
Eser ödünç vermesi istenen müzelerin görüşleri alındıktan sonra Türkiye'deki üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi bölümü başkanlarından oluşan bilim kurulu toplanarak yurt dışına çıkması uygun görülen eser listesini belirliyor.
Eserlerin teşhir edilecekleri ülkeden, her türlü el koyma ve hacze karşı devlet güvencesi altında olacağını ifade eden bir garanti belgesi alınıyor.
Ardından eserler sigortalanıp bu belgeleri içeren bir dosya Bakanlar Kurulu Kararı alınmak üzere Başbakanlığa sunuluyor.
Eserlerin Türkiye'den ayrılışından tekrar yurda dönüşlerine kadar eserlere müze uzmanları refakat ediyor.
