Güney
Amerika'yı nasıl bilirsiniz? Birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır örneğin. Doğal güzellikleriyle büyüleyici bir kıtadır. Denizi, güneşi bir başkadır... O zaman burayı yakından görmek için yola çıkmaya kimsenin itirazı olmaz. Etstur'un Yedi Gecede Güney Amerika turu bölgeyi keşfetmek için iyi bir fırsat. Panama, Kolombiya ve Dominik'i kapsayan turun fiyatı 2799 euro'dan başlıyor. Tur, İstanbul'dan Air France'ın Paris aktarmalı Panama yolculuğu ile başlıyor.
PANAMA
Panama el değmemiş doğası ve yerel kültürüyle enerji dolu bir şehir. Birbirinden güzel plajlarında hiç bitmeyen yazın keyfi doyasıya çıkarılıyor. Buraya gelenler hayata farklı bir gözle bakma şansı yakalıyor. Panama'da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında eski şehir kalıntılarının olduğu Panama Viejo geliyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Panama Vijeo, 1519'da Pasifik'te İspanyollar tarafından kurulan ilk şehir olma özelliğine sahip. Aynı zamanda Avrupa ile gerçekleştirilen deniz ticaretinin önemli geçiş noktalarında da biri olmuş. Naos, Peirco ve Flamenco adaları ise ilginç hikayesiyle dikkat çekiyor. Bu adalar, Atlantik ve Pasifik Okyanusu'nu birbirine bağlayan mühendislik harikası Panama Kanalı'nın yapımından çıkarılan hafriyat ile yapılmış. Panama Kanalı'nın ise deniz seviyesinin üstünde olması sebebiyle girişinde ve çıkışında özel bir kilit sistemi bulunmakta. Minaflores adı verilen bu kilitlerle gemiler öncelikle özel bir tanka alınıp suyun kaldırma kuvveti sayesinde kanalla aynı seviyeye getiriliyor. Ardından da kanala olan ulaşımı sağlanıyor. Panama'da gallopinto denilen, pirinç ve fasülyeden yapılan yemeği ve tatlı olarak da kızarmış muzu denemelisiniz. Şehir denizle çevrili olduğu için balıklar ve deniz kabukluları da çok lezzetli.
KOLOMBİYA
Turun ikinci durağı Kolombiya'nın sadece başkenti değil aynı zamanda kalbi olan Bogota. Bogota, yürüyerek keşfedilecek şehirlerden. Eski şehrin içinden Yunan mimarisi ile bezenmiş sokaklarından geçerek Colon Tiyatrosu'nu San Carlos Sarayı'nı ve çevresinde güzel sokakların bulunduğu tarihi bir bölge olan Simon Bolivar Meydanı'nı ziyaret edebilirsiniz. Bogota Katedrali binalarını panoramik olarak gördükten sonra Fallen Lord Kilisesi'ni görmek için teleferikle Monserrate Tepesi'ne çıkmak gerekiyor. Bogota'nın kuzeydoğusunda Guatavita lagünü bulunuyor. Burası El Dorado efsanesinin doğduğu topraklar. Zipaquira'da ise tuz madeninin içine inşa edilmiş Salt Katolik Katedrali bulunuyor. Kolombiya'ya kadar gelmişken Coloma Kahve Çiftliği'ni gezmeden olmaz. Burada kahvenin tohumdan bardağa olan yolculuğuna tanıklık ediyorsunuz. Toprağın işlenmesi, kahvenin toplanması, aroma kazanması için kavrulması ve paketlenme aşamaları görüldükten sonra tadım fırsatı da veriliyor.
DOMİNİK CUMHURİYETİ
Turun son durağı ise Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santa Domingo. Burada hayat 'yüksek sesle' yaşanıyor. Masaların üzerindeki domino taşlarının seslerine arabaların kornaları karışıyor. Yaşayan bir müzeyi andıran şehirde yapılacak panoramik turda Koloni kalıntıları, Alcazar valilik binası, tarihi belediye binası ve katedral görülebilir. Dünyanın en eski kiliselerinden bazıları da bu şehirde. Geçmişe yapılan yolculuğun ardından sıra Punta Cana'ya geliyor. Bembeyaz kumları ve olağanüstü güzellikteki plajıyla Punta Cana, turistler için tam bir çekim merkezi. Gelenler buranın turkuvaz sularında yorgunluğunu unutuyor, okyanusun engin manzarası karşısında hayallere dalıyor. Akşam olduğunda balıkçıların yakalayıp taze taze masaya getirdiği balıklarla tam bir ziyafet yaşanıyor.