TOLGAHAN SAYIŞMAN (Oyuncu)
Los Angeles, nam-ı diğer Melekler Şehri... Hatta Amerikalıların taktığı lakap La La La Land. Bol güneşi, pozitif enerjisi, mutlu insanlarıyla lay lay lom şehri. Dünyanın en önemli eğlence merkezlerinden biri olan bu şehir, 18 milyon nüfusa sahip olup, ABD'nin en büyük ikinci şehri unvanına sahip. İspanyollar tarafından kurulan şehir, Meksika'nın ardından ABD'nin bir parçası haline gelmiş. Bu yüzden şehirde İngilizceden sonra konuşulan diğer dil İspanyolca. Gittiğiniz her yerde İspanyolca konuşan birileri mutlaka karşınıza çıkıyor. Film endüstrisinin, New York ve New Jersey'den buraya taşınmasının sebebi ise Los Angeles'taki iklim şartları. Yılın büyük bir bölümü güneşli olması, nemin az olması ve gündüzlerinin uzun sürmesi Los Angeles'ı film ve dizi çekimleri için ideal bir yer yapıyor. Ayrıca bir başka iddia ise ABD'nin batı yakasındaki film yapımcılarının Thomas Edison'a bağlı kalmamak için doğu tarafına kaçtıkları yönünde. Nedeni ise Edison'un sinema filmi için gerekli pek çok patente sahip olması ve kendi patentine bağlı kalmayan yapımcılara avukatları aracılığıyla büyük cezai yaptırımlara zorlaması. Sinema sektörü demişken Los Angeles size nasıl film çekildiğine dair pek çok bilgi veriyor. Hollywood Universal Stüdyoları'ndaki tura katılarak
Geleceğe Dönüş, Fast and Furious, Jurrasic Park, Spiderman, Jaws gibi birçok filmin hangi dekorlar kullanılarak, nasıl çekildiğini öğrenebilirsiniz. Bunun yanı sıra canlı şovlar sayesinde kendinizi bir film çekiminde hissedebilirsiniz. Ayrıca Universal Stüdyoları'nın eğlence parklarına giderek bütün gününüzü çocuklar gibi eğlenerek geçirebilirsiniz. Ancak yaz sezonunda çok kalabalık olduğu için uzun bekleme süreleri yaşayabilirsiniz. Çocukluğunuzu yaşamak isterseniz de tabii ki Disneyland size göre. Bu nostaljik eğlence parkı hayallerinizi yıkabilir, fakat çocuğunuz varsa kesinlikle çok mutlu olacaktır. Disneyland büyükleri de düşünüp Disney California Adventure adında yeni bir bölüm açarak büyüklere de hitap etmiş. Şunu da belirtmem gerekir ki dünyanın her yerinden turist çeken Disneyland'de trene binebilmek ya da yemek alabilmek için iki saat sıra beklemeyi göze almanız gerekiyor.
ÖNCE EĞLENCE SONRA ALIŞVERİŞ
Bana göre şehrin en güzel ve en görülmesi gereken yerleri Malibu, Santa Monica, Los Angeles şehir merkezi ve Manhattan Beach. Malibu Beach'in en büyük özelliği burada ünlülerin oturmasının yanı sıra sahildeki evlerin kendi plajlarının olması. Arkada orman, önde okyanus... Kesinlikle insanın ömrünü uzatıyor. Buradaki en güzel mekanlardan biri Nobu. Zaten eğer suşi seviyorsanız Los Angeles tam bir cennet. Eğer şehir hayatından uzak olmak, dağ havası almak ve farklı bir yer görmek istiyorsanız Malibu Cafe'ye mutlaka gitmelisiniz. Gölde isterseniz kayıkla gezebilir, isterseniz uzun bir yürüyüş yapabilirsiniz. Los Angeles'ın en turistik bölgelerinden biri olan Santa Monica ise kendini herkese hayran bıraktırıyor. İskele üzerine kurulan lunapark ve restoranlar ilgi çekici olduğu kadar eğlenceli de. Gün batımını buradan izlemek insana tam anlamıyla mutluluk veriyor. Benim gibi alışveriş yapmayı çok seviyorsanız istikamet Santa Monica 3. Cadde/Promenade olmalı. Yorulursanız da orada çok güzel restoranlar ve kafeler de mevcut. Eğer modayı yakından takip ediyor ve daha meşhur markaların mağazalarında gezinmek istiyorsanız dünyanın en pahalı caddesi Beverly Hills Rodeo Drive'i tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra pek çok alışveriş merkezi de mevcut. The Grove, Americana, Beverly Center en başlıcaları... Buralarda gezerken pek çok ünlüye rastlamanız da yüksek ihtimal.
ÜNLÜLERİN ADRESLERİ
Los Angeles'ta ünlülerin en çok takıldığı yerler ise Sunset Bulvarı üzerindeki restoranlar ve gece kulüpleri. Boa, Hyde gidilmesi gereken başlıca mekanlar. 1 OAK ise Los Angeles'in en büyük gece kulübü. Dinlenmek ve sadece arkadaşlarınızla takılmak istiyorsanız da Downtown'da bulunan Perch ve Standart adındaki gökdelenin üst katındaki Roof Bar. Burada size muhteşem Los Angeles manzarası eşlik ediyor. Benim en çok sevdiğim yer ise evimin olduğu, çekimlerden fırsat buldukça yaşadığım Hermosa Beach ve Manhattan Beach. Her türlü eğlencenin bir arada olup aynı zamanda sessizliğe de sahip olan eşsiz güzellikte bir yer. Gündüz sahilde koşup, bisiklete binip sörf yapabilirsiniz. Akşam da eğlenmeye çıkabilir ya da sakin bir şekilde kahve içebileceğiniz bir kafeye, restorana ya da bara gidebilirsiniz. Los Angeles'taki diğer semtlere nazaran daha çok bir sahil kasabasını andıran harika bir bölge. Kısacası Los Angeles turist olarak kulaktan dolma bilgilerle gidip görülecek bir şehir değil. Şehir merkezleri birbirlerine uzak ve her yere araba ile gitmeniz gerektiğinden şehri ve mekanları iyi tanıyan biri yoksa yanınızda büyük hayal kırıklığı yaşarsınız. Ama eğer vaktiniz bol ve Los Angeles'i tanıyan insanlarla beraberseniz dünyanın en pozitif enerjisine sahip şehrinin tadını çıkarabilirsiniz.
ŞEHİRDEKİ FAVORİ ADRESLERİM
1- Magic Castle dünyadaki en değişik mekanlardan biri. Bunun sebebi ise içindeki her şeyin bir sihre sahip olması. Evet! Kaleye girdiğiniz andan itibaren bilinmeyen kapılar, labirent yollar, konuşan baykuşlar karşınıza çıkıyor. Çok sayıdaki odasının her birinde bir sahne bulunmakta ve bu sahnelerde farklı saatlerde ünlü sihirbazlar gösterilerini yapmakta. David Copperfield, Criss Angel gibi bilinen sihirbazların ise mesleğe başladığı okul olarak da adlandırılabilir. Magic Castle'ın yemekleri de bir o kadar güzel. 2000 üyeye sahip kaleye umarım bir şekilde girebilirsiniz...
2- Hyde ve Boa, Sunset Boulevard üzerinde bulunan şık restoranlardan sadece ikisi. Pek çok ünlünün tercih ettiği bu restoranlar hem zengin bir menüye sahip hem de yemekleri gerçekten çok başarılı. Mekanların içleri ise geniş ve rahat, kimse sizi rahatsız etmeden sohbet edip yemeğinizi yiyebilirsiniz. Ayrıca Hyde saat 24.00'ten sonra gece kulübüne dönüyor. Yemeğiniz bittikten sonra eğlenceye orada devam da edebilirsiniz.
3- Bottega Louis ise DownTown LA'in tam ortasında bulunan en iyi mekanlardan biri. Mekan yüksek bir tavana ve büyük camlara sahip ve müzik olmaması sebebiyle kendinizi açık alanda yemek yiyor gibi hissediyorsunuz. Geniş bir İtalyan menüsüne sahip restoranın pek çok ödülü bulunmakta. Fakat en önemli kısmı ise tatlılar. Envai çeşit ve birbirinden güzel tatlılara sahip bu yerde kendinizi kaybedeceksiniz.
4- The Ivy Beverly Hills beyaz masasandalyeleri, renkli çiçeklerle süslü farklı dekoruyla gerçekten diğerlerinden farklı bir mekan. Şehir içinde sakinliği ve şıklığı buluşturuyor. Girdiğiniz andan itibaren sıra beklerken bile keyif alabileceğiniz mekan zengin bir menüye sahip ve porsiyonlar ise gerçekten büyük.
5- Dünyaca ünlü private kulüplerin başında gelen Soho'nun Los Angeles West Hollywood şubesine üye bir arkadaşınız varsa Miley Cyrus, Leonardo di Caprio, Rihanna, Micheal Bay gibi isimlerle yemek yemek ve bir arada olma şansını bulabilirsiniz.
