İtalya'nın
en turistik bölgelerinden biri olmasına rağmen nedense Türk turistlerin aklına gelen ilk şehirlerden biri değil, Verona. Oysa ki 250 bin kişinin yaşadığı bu sakin ama görkemli şehirde keşfedilmeye değer çok şey var. Verona'ya Türkiye'den direkt uçuş bulunmuyor. Ancak Bologna, Venedik ve Floransa'ya uçup, bu kentlerden Verona'ya trenle, otobüsle veya araba kiralayarak kolayca ulaşabilirsiniz. Verona'ya direkt uçabileceğiniz en yakın havaalanı, kente 120 km uzaklıktaki Venedik Marco Polo Havalimanı... Bir diğer seçeneğiniz ise; 138 km mesafede bulunan Bologna Guglielmo Marconi Havaalanı. Venedik uçuşlarının, yılın büyük bir bölümünde hayli pahalı olduğunu göz önüne alırsak, Bologna seçeneğini düşünmenizi tavsiye ederim. Havalimanı ve şehir vergilerinin diğer İtalyan kentlerine göre çok düşük olduğu Bologna'ya, 90 liradan başlayan fiyatlara uçak bileti bulmanız mümkün. Bologna, Floransa ve Venedik'ten Verona'ya; her gün sık aralıklarla çalışan otobüs ve tren seferleri var. Eğer hızlı treni tercih ederseniz, Bologna ve Venedik'ten yaklaşık bir saatte, Floransa'dan ise bir saat 45 dakikada Verona'ya ulaşabilirsiniz. Hızlı trenlerde bilet ücretleri 25-30 Euro'dan başlıyor. İtalya'da bölgesel trenler de yaygın olarak kullanılıyor. Varacağınız yere 45 dakika ile bir saat arasında daha geç gitmeyi sorun etmezseniz, bu trenlerde 9.90 euro'dan başlayan fiyatlara bilet bulabilirsiniz. Saatte 150 kilometre hızla giden bölgesel trenler, temiz ve konforlu.
SANAT ARENASI
Verona'nın en çok tercih edilen tren istasyonu Porta Nuova, turistlerin uğrak yeri olan tarihi şehir merkezinin biraz dışında bulunuyor. Arena tabelalarını takip edip yürüyerek 15 dakikada merkeze ulaşabilirsiniz. Taksi ve otobüse binerseniz de Arena veya Piazza Bra'ya (Bra Meydanı) gitmek istediğinizi belirtin. Şehrin en büyük meydanı olan Bra'ya gitmeden önce, yolda mutlaka görmeniz gereken ihtişamlı bir kale karşınıza çıkıyor: Castelvecchio... Kırmızı tuğlalı gövdesiyle Adige Nehri kıyısında yer alan kale, karşıya uzanan 48.7 metrelik muazzam köprüsüyle de göz kamaştırıyor. Ortaçağ'da şehri yöneten Scaliger Hanedanlığı'nın üssü olan bu yaşlı kale; bugün muhteşem nehir manzarasıyla turistleri ve kalenin içini koşu parkuru olarak kullanan yerel halkı ağırlıyor. Kalenin içinde bir de müze bulunuyor. Romanesk dönemden kalma birçok heykel, büst, tablonun yanı sıra antik silahlar, seramikler, altın eşyalar ve minyatürlerin sergilendiği müzede, 14'üncü yüzyıldan kalma freskler de mutlaka görülmesi gerekenler arasında. Verona'yı ikiye bölen Adige Nehri'nin üzerinde 10 köprü yer alıyor. İki yanında uzun yürüyüşler yapabileceğiniz nehri izlerken, "Bir şehir ancak bu kadar güzel olabilir" diyeceksiniz. Manzaranın tadına vardıktan sonra şehrin en büyük ve en hareketli meydanı Piazza Bra'nın yolunu tutabilirsiniz. Üzerinde onlarca kafe, restoran ve barın bulunduğu meydan; 2 bin yıllık Arena di Verona'ya da ev sahipliği yapıyor. Bu görkemli amfitiyatroyu, kişi başı 10 euro ödeyerek gezebiliyorsunuz. Arena; ünlü Verona opera festivaline ve klasik müzik konserlerine ev sahipliği yapıyor. Roma'daki Kolezyum'un küçük bir kopyası olarak nitelendirilen Arena; kış mevsiminde pek dolu olmadığı için rahatça fotoğraf çekmenize imkan veriyor. Piazza Bra'da bulunan bir başka yapı olan Verona belediye binası da Arena'yı çaprazdan gören bir konuma sahip.
84 METREDEN ŞEHİR PANORAMASI
Verona'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de; Erbe Meydanı. Roma döneminde halkın toplandığı bu meydanda sizi ilk olarak yapımı 15'inci yüzyılda tamamlanan 84 metrelik saat kulesi karşılıyor. Bilet alarak çıkılabilen kule, muhteşem bir manzaraya sahip. Erbe Meydanı, Gardello Kulesi ve Castelvecciho ile muhteşem bir Verona panoramasını izlemek isterseniz, kuleye mutlaka çıkmalısınız. Yeniden Erbe Meydanı'na döndüğünüzde çevreyi saran hediyelik eşya tezgahlarını gezebilir, İtalya standartlarına göre daha uygun fiyatlara hediyelik eşyalar, peynirler, mantarlar alabilirsiniz.
BALKON SONRADAN EKLENMİŞ
Aşıklar şehri olarak anılan Verona, bu unvanını Shakespeare'in ünlü oyunu
Romeo ve Juliet'e borçlu. Shakespeare'in bu ünlü oyunu Verona'da geçtiği için Romeo ile Juliet'in gerçekten bu şehirde yaşadığına inanılıyor. Juliet, her ne kadar kurgusal bir kahraman olsa da, Erbe Meydanı'nın yakınlarında bir evi bile bulunuyor. 13'üncü yüzyıldan kalma bina; Shakespeare'in oyunundaki Capulet ailesine ilham verdiği düşünülen Cappellolar'a ait. Sonsuz aşk arayanların duvarlarına mesajlar yazdığı, kilitler asıp dilek dilediği eve 20'nci yüzyılda bir de balkon eklenmiş. Juliet'in Romeo'yu beklediği balkonu görmek isteyenler 2 euro karşılığında balkona çıkabiliyor. Binanın bahçesinde yine 20'nci yüzyılda yapılmış bronz bir Juliet heykeli bulunuyor. Heykelin göğsüne dokunmanın şans getirdiğine inanılıyor.
