Horlama ve uyku apnesi tedavisi nasıl yapılır ?

Horlama ve uyku apnesi tedavisi nasıl yapılır ?

02.08.2016 | 15:24

Solunum sırasında akciğerlerimize doğru giden hava solunum kanalının …. Bir vakum etkisi oluşturmaktadır. Uykuda özellikle uyku derinleştikçe kaslarda olan gevşeme sonrasında bu vakum etkisiyle mukoza karşılıklı olarak birbirine çarparak horlama sesini oluşturur. Vakum etkisinin daha da artması ile yumuşak dokuların karşılıklı olarak birbirine yapışması ile hava kanalının tıkanması ise solunum durmasına neden olur. Apne solunumun bu şekilde 10 saniyeden fazla durmasına verdiğimiz isimdir. Solunumun sadece durması değil aynı zamanda kanaldan akan havanın hava akımının azalması da bizim için önemlidir. Bu hava akımının 10 saniye boyunca %30 ila %50 den fazla azalması ise hipokni dediğimiz bir olay olarak adlandırılmaktadır.

Horlama sadece bir sosyal problemdir. Yani hastanın etrafındakiler ya da birlikte yattığı kişiler horlama sesini duyarken basit horlama dediğimiz olayda hasta için herhangi bir sağlık sorunu yoktur. Ancak apne önemli bir sağlık sorunudur. Çünkü solunum durduğu zaman kandaki oksijen hızla azalmaya başlar ve beynimiz bu azalmayı algılayarak kalpten daha fazla çarpmasını ve daha fazla kan göndermesini ister ve sonuç olarak bu kalp hızında ki ve kalbin baskısında ki artış zaman içerisinde pek çok kalp hastalığına zemin hazırlayabilir.

Apne probleminin ciddiyetini anlamakta kullandığımız test uyku testidir. Uyku testinde hastalar 1 gece boyunca bir uyku merkezinde, hastane de ya da testin özelliğine göre evlerinde yatarken uykuda ki horlamaları aynı zamanda solunumda ki durmalar kan oksijen seviyesinde ki azalmalar hepsi kaydedilir ve bu testin sonrasında bir rapor oluşturulur. Bu rapora göre eğer apne veya hipokni dediğimiz olayların 1 saat içerisinde ki sayısı ki buna apne hipokni indeksi olarak adlandırdığımız bir olaydır. 5'in altında ise biz bu hastamızı basit horlama olarak adlandırırız. Eğer ki apne hipokni endeksi 5'in üzerinde ise 5 ila 15 arasında hafif, 15 ila 30 arasında orta ve 30'un üzerinde ise ağır uyku apnesinden bahsederiz. Ancak uyku testi bir apne tanısı için kaçınılmaz altın standart olarak kabul edilmesine karşın problemin nerede olduğunu bize göstermez. Yani pek çok horlama ve uyku apnesi hastasında birden çok seviye de problem vardır. Bu burunda yumuşak damarlarda yada dil kökü seviyesinde olabilir. Uyku testi ile ciddiyetini anladığımız problemin ciddiyetini anladığımız hastalarda problemin kaynağını anlamak için uyku endoskopisi dediğimiz başka bir tetkik yapmamız gerekir. Uyku endoskopisinde hastamıza ameliyat şartlarında uyuttuktan sonra herhangi bir kas gevşetici vermeden horlamasını bekleriz ve beynin beyin dalgalarından uyku seviyesini takip eden bir monitarizasyonla istediğimiz uyku derinliği oluştuktan sonra burun yoluyla yaptığımız endoskopik muayne ile horlamanın ya da apnenin sebebinin yumuşak damağın arka kısmında mı dilin arka kısmında mı ve bu bölümler de tam mı yarım bir kapanma mı ya da ön arka yan planda ya da tamamen çevresel planda mı olduğunu anlamaya çalışırız. Uyku endoskopisi bize hastanın tedavisinde uygulayacağımız teknikleri seçmekte son derece yardımcıdır.

Uyku endoskopisi tetkiklerinin sonrasında hastamıza damakta dil kökünde ya da her iki bölge de birden problemine yönelik nasıl bir çözüm bulacağımız konusunda bir program yaparız. Uyku apnesi hastalarında elbette ilk tedavi seçeneği tıbbi tedavidir. Tıbbi tedavi dediğimiz hastalarımızın önemli bir kısmında kilo sorunu olabilir. Bu kilo sorununun çözülmesi büyük ölçüde hem apne hem de horlama problemine yardımcı olmaktadır. Uyku apnesi tedavisinde ki bir numaralı seçeneğimiz ise basınçlı uyku maskesidir. Sipab olarak adlandırdığımız basınçlı uyku maskesi tedavisinde uykunuh derin fazında solunum kanalında negatif basınçla buluşan çökmeler ve tıkanmalar pozitif basınçlı hava vererek çözülmeye çalışılır. Hastaların bu tedavi şeklinde ki en önemli problemi gece boyunca bir maske ile yatmaya adapte olabilmeleridir. Eğer hastalarımız bu adaptasyonu sağlarlarsa ve maskeyi rahatlıkla kullanabilirlerse birinci derecede ki ilk seçeneğimiz budur ama maskeyi bi şekilde kullanamayan hastalarımız da ya da maskeye rağmen problemi tam olarak çözemediğimiz hastalarda cerrahi tetkikler ön plana çıkmaktadır.

Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA