ABD’nin hedefinde ‘Şii kuşak’ var

25.04.2016 | 13:58

ABD Başkanı Barack Obama'nın kritik bir zamanda Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyaret beraberin bazı iddiaları da getirdi. Diplomatik kaynaklara göre ziyaretin asıl 'Şii blok' kurma fikrini kabul ettirmek. Aynı zamanda Türkiye ile Suudi Arabistan arasında yaşanan yakınlaşmada ABD Başkanının radarındaki diğer bir konu...

VİDEO DEVAM EDİYOR

ABD Başkanı Barack Obama'nın kritik bir zamanda Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyaret beraberin bazı iddiaları da getirdi. Diplomatik kaynaklara göre ziyaretin asıl 'Şii blok' kurma fikrini kabul ettirmek. Aynı zamanda Türkiye ile Suudi Arabistan arasında yaşanan yakınlaşmada ABD Başkanının radarındaki diğer bir konu...

ABD Başkanı Barack Obama çok kritik bir dönemde Suudi Arabistan'ı ziyaret etti.

Ziyaret hakkındaki ilk ipuçları aslında obama Riyad'daki havaalanına iner inmez kendini belli etmeye başladı.

ABD Başkanı Obama, Körfez İşbirliği Konseyi toplantısı için gittiği Riyad Havalimanı'nda sadece vali tarafından karşılanarak Kral Selman Bin Abdülaziz'den net bir mesaj aldı.

Obama, resmi açıklamalara göre hem körfez işbirliği konseyi hem de ABD bankalarındaki 700 milyar dolarlık Suudi sermayesinin bu ülkeyi terk etme riskine ilişkin görüşmeler kapsamında ziyarette bulundu.

Diplomasi kaynaklarına göre ise işin perde arkasında, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın kurduğu İslam ordusu, Irak'ın Musul kenti ve Suriye'nin Halep ve Cerablus şehirlerinin akıbeti ve Sünni blok arasına yerleştirmek istenen Şii set kurma vardı.

Suudi Arabistan ve Türkiye; İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam ordusu ve serbest ticaret anlaşmaları ile stratejik ortaklık yolunda ilerlerken, Türkiye'yi ikna edemeyen ABD ise Halep, Cerablus ve Musul'un akıbeti konusunda Kral Selman'ın kapısını çaldı.

ABD'NİN HEDEFİNDE 'Şİİ KUŞAK' VAR

İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerine göre ABD ile Rusya bölgede İran, Irak ve Suriye yönetimleri ile anlaştı.

Uzmanlar da, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve Mısır arasında DAEŞ terör örgütü kullanılarak bir hat oluşturulmaya çalışıldığı görüşünde.

Peki ama 'Stratejik Müttefik ABD', Türkiye ve Suudi Arabistan arasına neden bir Şii kuşağı oluşturmak istesin?

SUUDİ ARABİSTAN - ABD İLİŞKİLERİ

İslam dünyası, ABD yönetiminden bazı isimlerin son dönemlerde Müslüman ülkeler ve liderleri ile ilgili kullandığı dil ve takındığı tavırdan ciddi rahatsızlık duydu.

Öyle ki Suudi Arabistan eski istihbarat şefi Turki Faysal bu konudaki rahatsızlığı açıkça dile getirmekten çekinmedi.

CNN televizyonuna konuşan Faysal, ABD ile Suudi Arabistan ilişkilerini değerlendirirken 'eski günlerin geri gelmesini bekleyemeyiz. Amerika en az bizim kadar değişti' ifadelerini kulandı.

Faysal, iki ülke, ilişkilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de şu sözlerle savundu:

ABD'ye ne kadar daha bel bağlayabiliriz. Washington'un tutumunun sabit kalmasına ne kadar güvenebiliriz. Ortak çıkarlarımızın bir noktada buluşması nasıl sağlanır? Bütün bu soruları yeniden değerlendirmemiz gerekiyor.

Bu rahatsızlık artık eskisi gibi ABD'nin eleştirilerinden çekinmeyen ve eleştirilerine kulak asmayan İslam dünyası, farklı arayışlara ve ittifaklara itti.

Çünkü çok yakın bir zamanda Türkiye'nin de içinde bulunduğu İslam ülkeleri tarihte eşine az rastlanır bir birlikteliğe imza atarak İslam ordusunu kurdu ve dünyanın en büyük tatbikatlarından birini Suudi Arabistan topraklarında gerçekleştirdi.

Tabi bu durum batının ekseninin kaymasına ve hatta Ortadoğu'da elinde bulundurduğu zemininde kaymasına neden oldu.

Batı ve özelliklede ABD, belli etmese de bu durumdan oldukça rahatsız. Bunu gidişatı ve özelliklede Türkiye'nin bu yükselişini durdurmak gerekiyor.

ABD ve Rusya, İslam dünyasının kendi içine adeta bir Çin seddi örüyor. Amaç, İran'daki Şii hattını Musul ve Halep üzerinden Akdeniz'e kadar ulaştırmak ve Türkiye'nin güneyiyle bağlantısını kesmek.

Bundaki temel amaç mezhepçilik fitnesi üzerinden İslam dünyasında ayrılık oluşturmak. 1500 yıl önce kardeşliğin inşa edildiği bu topraklarda son yüzyılda akan kana bakıldığından tamamı Batı kaynaklı.

Son tahlilde ABD ve Batı, bir ayağı topal ve söylediklerinden çıkmayan bir Ortadoğu ve İslam dünyası istiyor. Oysa İslam zirvesinde başkanlığı devralan Türkiye, önemli bir değişim ve gelişim yaşıyor.

İslam dünyasının geleceği için karanlık güçlerin tüm hain planlarına göğüs geriyor.

Tarihe bakıldığın bu güçler 100 yıl boyunca Türkiye topraklarında İslam'ı karalamak ve bölge coğrafyası ile bağını koparmak için türlü entrikalara girmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2010 yılında geçmişte Türkiye ile Arap dünyası arasına çekilen seddini şu cümlelerle özetleyecekti.

"Özellikle 1940'ların sonundan itibaren Türkiye'nin Ortadoğu bölgesiyle ilişkileri, hep şöyle olmuştur; 'Araplar bizi arkadan vurdu'. Hep bunu söylerler. Hatta ben, avami olacak kusura bakmayın ama köpekleri bile 'Arap, Arap' diye çağıran bir anlayışı yaşadık bu ülkede. Yakıştırma buydu. Yanlış ve son derece çirkin bir sloganla irtibatlar, ilişkiler kesilmiştir."

Türkiye son dönemde Ortadoğu, Kuzey Afrika'da, Orta Asya'da izlediği birleştirici politikalarla Batı'yı adeta kendisi ile işbirliğine mahkum etti.

Diplomasi kaynakları Obama'nın ziyaretinin bu çerçevede okunması gerektiğini altını çiziyor. ABD Başkanının kritik bir dönemde gerçekleşen ziyaretinin temelinde İslam ülkelerinin oluşturduğu ittifak var.

'Gölge CIA' olarak bilinen Stratfor'un geçen hafta yayımladığı yeni 'Şii-Sünni haritası', hem ziyaret ve hem de karşılamanın nasıl okunması gerektiği hakkında çok net ipuçları veriyor.

Harita küresel üst aklın yeni Ortadoğu sınırlarını nasıl istediğini ortaya koyuyor.

Haritada 'Sünni' olarak belirtilen Sudan, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Ürdün ile yine 'Sünni' olarak dikkat çekilen Türkiye ve Pakistan arasında üç 'Şii ülke' yer aldığına vurgu yapılıyor.

Stratfor'a göre, Suriye ve İran, nüfusları itibariyle 'Şii' iki ülke. Aynı şekilde, Yemen de bir 'Şii' ülke olarak yer alıyor ve Suriye ve Irak'ta Türk sınırına yakın noktalardaki Musul ve Halep'te 'çatışma alanı' olarak gösteriliyor.

.