6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
Ahmet Özal: Başkanlık sistemi şart

Ahmet Özal: Başkanlık sistemi şart

17.04.2016 | 22:24

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, A Haber'in özel yayınında babasını anlattı. Başkanlık sisteminin önemine dikkat çeken Ahmet Özal, “Bu sistem Türkiye için doğrusudur.” dedi.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART"

Babam başkanlık sistemiyle, parlamenter sistemin eksikliklerinin çözüleceğini hep anlatırdı. Türkiye'de bir dizayn yapıldı. Türkiye'de çözülmesi gereken şeylerin çözülmemesi için bir el sanki dokundu Türkiye'ye. 1993 yılını ciddi olarak incelerseniz, bu 28 Şubat'a kadar devam etti. 28 Şubat'a kadar Türkiye ile oynadılar; eller oynadı. Bunun yurt içinde, yurt dışında ayakları vardı. Bunlar Türkiye'yi çok geriye götürdü. O gazeteleri alın, tarihlerini değiştirin, bugün yine sürün piyasaya; yine aynı manşetler, değişen bir şey yok. Tek adam olma hevesi, diktatör olma hevesi, hep aynı laflar… İşi sulandırdılar. Yani burada biz bir sistem tartışırken, kişiler tartışmaya başladılar.

"İKİ BAŞLILIK OLMAMALI"

1982 Anayasası'nda askerlerin seçeceği Evren Paşa, Cumhurbaşkanı olacağı için Evren Paşa'ya inanılmaz güçler verdi Anayasa. Çünkü, Cumhurbaşkanı olacaktı. Kişiye yazılmış bir Anayasa'ydı o. Bir de bunun üstüne sen, halka seçtirirsen Cumhurbaşkanı'nı, yüzde 52 ile seçerse, o zaman Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında yürütmede problem olur; Türkiye kilitlenir ve kalır. Onun için potansiyel büyüyecek olan iki başlılığın mutlaka çözülmesi lazım. Bunun da başkanlıktan başka yolu yok.

"HALK ONU SEVDİ"

Ahmet Özal, babası ile yaşadığı özel anıları da anlattı. Onun halk adamlığına vurgu yaptı.

Geldiği zaman İstanbul'a beni arardı. Gazetecilerden ve korumalardan kaçardı, "Arka kapıdan beraber gezelim." derdi. Biz ikimiz, benim arabamla, kendisi direksiyona geçer, İstanbul - Ankara'yı gezerdik. Hiç de koruma almazdı yanına. "Bir tane koruma alalım, bari bir tane koruma olsun" derdim. "Oğlun önemli değil böyle şeyler, Allah korur" derdi, halkın arasına girerdi. Halk da şaşırırdı; koruma yok, bir şey yok, dolaşıyor ortalarda. Onun için halk da onu sevdi.

Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA