Mehmet Ali Birand'ı Kıbrıs'la ilgili hem Türkiye'yi hem Yunanistan'ı eleştirdiği kitapları sayesinde gıyabında, 80'lerin sonlarında ise Brüksel'de muhabirlik yaptığı dönemlerde şahsen tanıdım. Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs gibi konularının gündeme geldiği her toplantıda Atina'da, İstanbul'da, Ankara'da, Brüksel'de, Kıbrıs'ta, Washington'da, İsviçre'de mutlaka görüş alışverişinde bulunurduk. Kıbrıs sorunun çözümüne ramak kalan Annan Planı görüşmelerinin suya düştüğü İsviçre'nin Burgenstock dağında birçok gazetecinin oturduğu masada Birand'la karşı karşıyayız. Ben, "Rumların Annan Planı'nı reddedecekleri" izlenimi edindiğimi söylediğimde Birand aniden parlayıverdi: "Kaç sene Atina muhabirliği yapmışsın ama Rumları anlayamamışsın. Planı kabul edecekler, sadece manevra yapıyorlar" demişti. Rum tarafı planı reddettikten sonra Birand'ın bana bir tavsiyesi oldu: "Oğlum otur da şu Yunanları anlatan bir kitap yaz. Türkiye'ye niçin güvenemiyorlar, kaygıları nedir, bunları yaz. Ama kitap yaz."
YUNAN BASININDA...
Mehmet Ali Birand'ın ani vefatı, Yunanistan'da da büyük yankı uyandırdı. Kathimerini Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aleksis Papahelas yazısını, "Hiç şüphe yok ki hepimiz onu özleyeceğiz. İyi yolculuklar Mehmet Ali" diye bitirdi. Eski Yunanistan Başbakanı Yorgos Papandreu da "Geride bırakacağı boşluk Yunanistan'da da hissedilecek" diye konuştu.