Tersine şiddetin mağduru erkeklerden biri de 75 yaşındaki V.G. İşte, 49 yıllık karısı Z.G.'den gördüğü şiddete dayanamayarak güvenlik güçlerinden yardım isteyen 2 çocuk babası emekli V.G.'nin anlattıkları: "Eşim uzun süredir şiddet uyguluyordu. Bir yıl önce ise kafama porselen tabak fırlattı. Bayıldığım için sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hastanenin acil servisinde yatıyordum. Başıma tam 13 dikiş atıldı. O zaman 'karımdır, çocuklarımın annesidir, belki düzelir' diye düşünerek şikâyetçi olmadım. Fakat o günden sonra bana karşı şiddeti her geçen gün daha da arttı. Hem psikolojik hem de fiziki şiddet uyguluyordu. Son olayda ise sabah saat 08.30 sıralarıydı. İkimiz evde oturuyorduk. Kahvaltı yapmaya hazırlanırken eşim nedenini anlamadığım bir şekilde, 'Haram zıkkım olsun sana. Nasıl yemek yiyeceksin? Allah belanı versin' diye hakaret etmeye başladı.
"CEBİMDE BİR KURUŞ YOK"
Ardından eline geçirdiği sopayla başıma vurdu. O kadar şiddetli vurdu ki bayılmışım. Kendime geldiğimde başımda büyük bir ağrı vardı. Hemen hastaneye gittim. Karım her ay emekli maaşıma da el koyuyor ve bana para vermiyor. Cebimde bir kuruş olmadan dışarı çıkmak zorunda kalıyorum. Ayrıca bana yemek de yapmıyor. Yemek yapmamasını da geçtim, kendi başıma bir şeyler hazırlayıp yememe de karışıyor ve engel oluyor. Sürekli evden kovuyor. Evde sığıntı gibi yaşıyorum. Boşanmayı düşündüm ama hep sabrettim. Ama her geçen gün daha da kötüye gitti. Artık gördüğüm şiddeti ve baskıları kaldıramıyorum. Karımın beni öldürmesinden korkuyorum. Geceleri gözüme uyku girmiyor." Yaşlı adamı koruma altına alan aile mahkemesi, eşi hakkında da tedbir kararı verirken, bu karara uymaması halinde ise "Zorlama hapsi" uygulama kararı aldı. Yaşlı adam evinin bulunduğu bölgedeki asayiş ve karakol ekiplerine zimmetlendi. Polisler her gün mağdur kocanın evini ve çevresini kontrol ediyor. V.G. şiddet görürse ve polisi ararsa dayakçı eşi gözaltına alınacak.
İKİSİ DE KORUMA ALTINA ALINDI
Yeni
evli olan M.E. (29) ve N.E. (24) arasında ailevi problemler nedenle tartışma başladı. Çift hakaret ve küfürler yağdırmaya başlayınca tartışma kavgaya dönüştü. Genç kadın kocasını tırnaklayıp yumruklarken, alkollü kocası da tokat ve yumrukla karşılık verdi. Koca M.E. ifadesinde, "Karım yüzüme kapıyı çarptı. Yüzümü tırnaklayıp, yumrukladı. Davacı ve şikâyetçi değilim" dedi. Eşi N.E. ise, "Eşime vurdum. O da hakaret edip tokat ve yumrukla vurdu. Aile arasında böyle kavgalar olabilir. Kocamdan davacı ve şikâyetçi değilim" diye konuştu. Her iki tarafın birbirinden davacı ve şikâyetçi olmamasına rağmen aile mahkemesi çift koruma altına alarak, birbirine 6 ay süreyle aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler söylememesi, ev eşyalarına zarar vermemesi ve alkol almamalarına karar verildi.
EN BÜYÜK ZARARI ÇOCUKLARA
Psikoterapist
ve Pedagog Soner Koşan, erkeğe yönelik şiddetin nedenlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: "Erkek kişilik olarak pasif, kadın da dominantsa evdeki roller değişiyor. Erkek evdeki işlerde yardım etmiyorsa ve çocuklarla ilgilenmiyorsa, karısını kollayıp jest yapmıyorsa ve çalışmıyorsa, kadın 'her şeyi ben yapıyorum' duygusuna kapılıyor. Böyle olunca kadın işe yaramaz gördüğü kocasına zaman zaman şiddet uyguluyor. Hatta bazı erkekler, gördüğü şiddeti kabullenip şikâyetçi olmuyor. Ama şiddet nereden gelirse gelsin en çok çocuklar etkileniyor. Çünkü çocuğun bilinçaltına 'İstediğin bir şeyi elde etmek için en yakınını bile döveceksin' fikri yerleşiyor."
