Yaklaşık bir yıl önce 28 Haziran günü Şanlıurfa'da bir halk otobüsünde, ablası Zeliha Demirel'in kucağında maganda kurşunuyla vuruldu, küçük Yusuf Kerem. Henüz 8 yaşındaki bedeni, 3 kişiye can verdi bağışlanan organları sayesinde. Aradan geçen 1 yılda, aynı olayda başına ve omzuna saçma isabet eden ablası Zeliha üniversiteyi kazanıp İstanbul'a geldi. Ailesi küçük Kerem'in yokluğuna hiç alışamadı.
'MANEVİYATA SIĞINDIK'
Annenin, bir köşeye kaldırılan fotoğraflarına cesaret bulup hâlâ bakamadığını anlatan baba İbrahim Halil Demirel, "O seviyor diye evimize dondurma sokmuyoruz. Onun sevdiği yiyecekler, boğazımızdan geçmiyor. Çocuklarım ve eşim travmadan hâlâ çıkamadı" dedi. Manevi duygularla ayakta durabildiklerini söyleyen baba Demirel "Bir yıl geçti neredeyse ama bize her şey onu anlatıyor. Adı Yusuf olan bir çocuk gördüğümüz zaman hemen uzaklaşıyoruz oradan. Televizyon programında dahi ona benzeyen, yaşıtı çocukları görmeye dayanamıyoruz" diye konuştu.
'YASA YETMEZ DENETİM ARTMALI'
Yusuf dışında 6 çocukları olduğunu anlatan İbrahim H. Demirel şöyle devam etti: "Annemiz çok kötü durumda, diğer çocuklarımızın varlığından destek alıyoruz ama onlar da çok zor günler geçirdiler. İnançlarımızla ayakta duruyoruz ama psikolojik destek almak için de doktorların kapısını çaldık. Ancak Türkiye'de bu tip acı kayıplar yaşayan insanlara psikolojik destek verecek merkezler artmalı. Sakinleştiriciler bir yere kadar. Çocuklarımın yaralarını sarmak için maneviyatlarını güçlendirecek eserler alıp okudum onlara." Cesaret bulup oğlunun organlarının bağışladığı insanları arayamadığını söyleyen Demirel "Yeniden hüzünlenirim, onları da üzerim diye arayamadım. Fakat organlardan birini alan bir şahıs Vanlı olduğunu söyledi ve beni aradı. 2 yaşındaki çocuğuna böbrek nakli yapılmış. Durumunun iyi olduğunu, iyileştikten sonra ziyarete geleceğini söylemişti ama görüşemedik. Böbrek uyum sağladı mı bilemiyorum" dedi. Acılı baba, yeni silah yasasını da şu sözlerle yorumladı: "İnşallah artık bu ölümlerin sonu olur ama sadece yasalar yetmez, denetim de daha sıkılaştırılmalı. Yanında silah taşıyan kişi başkasının canına kast etmeyi göze almış demektir. İnsanı seven bunu göze alamaz."
