Doktor olan eşi S.G.'den sürekli şiddet gördüğünü ileri süren öğretmen Ş.Ş.G. "Eşim beni dövmeyi alışkanlık haline getirdi" diyerek boşanma davası açtı. Eşinin uyguladığı fiziki şiddet nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu iddia eden Ş.Ş.G. eşinden 2 bin 500 lira nafaka ile 300 bin lira da maddi ve manevi tazminat talep ederek, kızın velayetinin de kendisine verilmesini istedi. Eşinin şiddetine dayanamayarak evi terk ettiğini belirten Ş.Ş.G. dilekçesinde özetle şu ifadelere yer verdi:
Eşim fiziki şiddeti adeta alışkanlık ve sıradan bir davranış haline getirdi. O kadar ileri gitti ki başkalarının yanında beni tekme tokat dövmeye başladı.
Şiddete dayanamayarak ve çektiğim ekonomik sıkıntılar nedeniyle baba evine sığındım. Eşimin şiddetinden dolayı bir gece çalıştığım dersanede sabahladım. İşyerime de gelerek herkesin gözleri önünde şiddet uygulayarak, beni duvardan duvara vurdu.
Boğazımı sıkarak, ölümle tehdit etti, beni nefesiz bıraktı. Çocuğumuz görünce de bıraktı. Eşimin şiddetinden dolayı yüzümde ve boynumda oluşan morlukları makyaj ile kapattım. Ç evremden utandım. Onurum kırıldı, gururum zedelendi.
Eşim "Oturduğun koltuğu ben satın aldım, kaç para kazanıyorsun ki" gibi sözler söyleyerek beni aşağıladı. Annemin ve çocuğumuzun gözleri önünde beni tekme tokat dövdü. Zorunlu hizmeti için tayini çıkan eşim, beni ve kızımızı götürmeyi dahi teklif etmedi.