Antalya'da bir polis müdürünün futbol maçı sırasında havaya açtığı ateş sonrası yere düşen yorgun mermiyle ölen Kayserili işadamı Mehmet Aslandağ'ın ağabeyi Cemal Aslandağ, "Futbolu çok seviyordu. Maçı izlemek için biletini değiştirmiş. O uçağın kalkış saatinde de vuruldu" dedi. İstanbul'da yaşayan 45 yaşındaki işadamı Mehmet Aslandağ'ı ölüm, iş için gittiği Antalya'da buldu. Aslandağ, 22 Mayıs 2005 akşamı, 3 arkadaşıyla Fenerbahçe-Galatasaray maçını izlemek için bir restorana gitti. Fenerbahçe'nin 1-0 kazandığı maç sonrası tabancaların konuştuğu sevinç gösterileri sırasında, nereden geldiği belli olmayan yorgun kurşunla vuruldu. Kurşun omuriliğine saplandığı için bitkisel hayata giren Aslandağ, 2 gün sonra yaşamını yitirdi. "Faili meçhul" olarak kayıtlara geçen olayla ilgili soruşturmayı sürdüren savcı Ümit Yaşar Özdemir, olay sırasında Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde görevli emniyet amiri Atilla Ertürk ile daha önce Antalya'da görev yapan Uşak Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Oktay Ateş'in de restoranda olduğunu tespit etti. Bunun üzerine 2 polis müdürünün silahlarına yapılan balistik incelemede, işadamını öldüren kurşunun Ateş'e ait tabancadan çıktığı belirlendi.
'VURAN MERMİYİ ELİME VERDİLER'
Kefaletle serbest kalan Ateş, Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan olay gecesi silahının yanında olmadığını ve suçsuz olduğunu öne sürdü. Mahkeme ise Ateş'i "Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan, 3 yıl 4 hapis ve 500 lira para cezasına çarptırdı. Karara tepki gösteren, işadamı Mehmet Aslandağ'ın Kayseri'de yaşan ağabeyi Cemal Aslandağ, kardeşine ham ağabeylik hem de babalık ettiğini belirterek şunları anlattı: "Vurulduğu haberini alınca hemen Antalya'ya gittik. Kardeşimin otopsisine girmek istedim ama izin vermediler. Otopsiden sonra ise başına isabet eden mermi çekirdeğini elime verdiler. Mehmet'imin başından girip omuriliğine saplanıp ölümüne neden olan mermi ellerimdeydi. Geri vermek istemedim ama savcı delil diye aldı." Olay polis kayıtlarına faili meçhul olarak geçince aydınlatılması için çok çaba sarfettiğini anlatan Cemal Aslandağ, "Kardeşim vurulduğu anda yere yığılmış. Bu sırada yan masada duran emniyet amiri ise hiç ilgilenmemiş. Özür dileselerdi kesinlikle şikâyetçi olmazdık. Hastaneye gelip en azından bir geçmiş olsun diyebilirlerdi. Ama aksine davaya gelirken yanında 15 kişiyle gelip gözdağı vermeye kalkıştı" dedi. Kardeşinin olay günü 20.30 uçağı ile İstanbul'a dönmek için bilet aldığını da anlatan Cemal Aslandağ sözlerini şöyle tamamladı: "Maçı bir süre izledikten sonra uçağını kaçırmamak için kalkmak isteyince, arkadaşları 'Sonuna kadar izleyelim de öyle git' demişler. Bunun üzerine kardeşim biletini bir saat sonraya erteletmiş. Uçağının kalkış saatinde ise bu acı olay yaşanmış. Biz buna kader diyoruz. Tek tesellimiz ölümünün faili meçhul kalmaması."