Van'ın Muradiye ilçesinde bir kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırının ardından başlayan kan davası, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Tarık Hekimoğlu'nun iki ay süren girişimleri sonucu barışla noktalandı.
Muradiye ilçesine bağlı Doğangün köyünde yaşayan lise öğrencisi Fırat Turgul'un, geçen yıl babasına ait bakkal dükkanı önünde Tevfik Kayucu'nun silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmesi, Turgul ve Kayucu aileleri arasında kan davasının başlamasına neden oldu.
Güvenlik güçlerinin yürüttüğü çalışma ile kısa sürede yakalanan Kayucu cezaevine gönderilirken, iki aile arasındaki husumetin son bulması için İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Tarık Hekimoğlu devreye girdi.
Kan davasını sonlandırmak ve aileler arasındaki husumete son vermek için çaba gösteren Hekimoğlu, 2 ay süresince Turgul ve Kayucu aileleri ile görüştü.
Hekimoğlu'nun çabasına kayıtsız kalmayan aileler, Doğangün köyünde Vali Aydın Nezih Doğan, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Abdullah Barutçu, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay İrfan Kızılaslan, İl Emniyet Müdürü Ümit Yurdakul, İl Müftüsü Nimetullah Arvas, İlçe Kaymakamı Erol Tanrıkulu'nun da katılımıyla barış töreni düzenledi.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve duaların okunmasının ardından el sıkışan iki aile üyeleri, davetlilere yemek ikramında bulunup aralarındaki husumete son verdiklerini belirtti.
Vali Doğan, törende yaptığı konuşmada, kavgadan, gürültüden sonuç alınamayacağını gören insanların, Allah'ın emrini gerçekleştirmek için bir araya geldiğini vurgulayarak, insanların hoşgörülü olması, barış içinde yaşaması ve konuşarak sorunlarını halletmesi gerektiğini söyledi.
Sürekli kavga eden ve huzursuzluktan yana olan insanlarla mesafe almanın zor olduğuna değinen Doğan, şöyle konuştu:
"Bugün bir kez daha kendime güvendim, bir kez daha burada yaşayan Vanlı, Muradiyeli kardeşlerime güvendim. Bu ülkenin geleceği hakikaten aydınlık diye düşündüm. İnsanlar yeri geldiğinde kan davalarını elinin tersiyle itme cesaretini gösterebiliyorsa bu ülkede barışı, kardeşliği tesis etmek mümkündür. Kötülüklerle mücadele ederken kendimizde cesaret bulmamız lazım. Korkarak, çekinerek bir yere varmamız mümkün değil. Hakkı her zaman tutup ayağa kaldırmamız, yanlışı da mümkün olduğu kadar yenmemiz lazım. Bugün siz de doğru bir şeyi tavsiye ettiniz."
