Bir yakınının cenazesine katılmak üzere evden çıkaran Vasfi Çukurova, cenaze namazı kılarken fenalaştı. Çukurova, baş ağrısı, dilde uyuşma, sol kol ve sol bacakta uyuşma ve kuvvetsizlik şikayetiyle ambulansla Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Yüreğir Hastanesi'ne kaldırıldı.
Burada Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zülfikar Arlıer tarafından muayene edilen Vasfi Çukurova, MR çekiminin ardından operasyona alındı. Yaklaşık 4.5 dakikalık bir müdahalenin ardından yarım saat sonra eski sağlığına kavuşan Çukurova, kendisini adeta yeniden hayata döndüren Doç. Dr. Zülfikar Arlıer ve tüm Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Yüreğir Hastanesi ekiplerine teşekkür etti.
Doç. Dr. Zülfikar Arlıer, konuya ilişkin açıklamasında, 'Son beş yılda akut inme tedavisi konusunda çığır açacak gelişmeler oldu diyebilirim. Bu hastalık her ne kadar çok tehlikeli olsa da ilk 4,5 saatte, toplardamardan yapılan bir iğne ile (pıhtı eritici) tedavi edildiğinde kişiyi hayata döndürüyor. Geçtiğimiz günlerde cenaze sırasında fenalaşmış, sol tarafında kuvvetsizlik oluşmuş, felç geçirmiş, kalp ritmi bozuk bir hastadan telefon geldi. Acil bir şekilde hastayı bulunduğu yerden yarım saat içerisinde aldırarak hastanemize ulaştırdık. Hastamız geldiğinde konuşma zorluğu yaşıyordu. Sol kolu ve sol ayağını kullanamıyordu. Yaptığımız müdahalelerden yarım saat sonra dilinde bir çözülme, sol kolu ve sol ayağında da hareketler oluştu. Hastamız eski sağlığına yeniden kavuştu" ifadelerine yer verdi.
Akut inme tedavilerinin güvenli uygulanabilmesi için tedavi görülecek merkezde inme konusunda eğitimli ve iyi organize olmuş ekiplerin bulunması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Zülfikar Arlıer, 'Trombolitik tedavi 24 saat nörolojik hizmet verilen, bilgisayarlı tomografi ve laboratuvar olanaklarına sahip, yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde uygulanabilir. Öte yandan tedaviye zamanında başlanabilmesi için hastaların yaklaşık olarak ilk 4,5 saatte hastaneye ulaşmış olması gerekiyor' dedi.
Doç. Dr. Zülfikar Arlıer, halk arasında çoğunlukla ileri yaş hastalığı olduğu sanılan 'inme'nin, aslında her yaşın hastalığı olduğunu ve dünyada yılda her 1000 kişiden 6'sının bu hastalıktan etkilendiğini belirterek, 'Bu veriler, başka bir ifadeyle 2 milyon nüfuslu bir yerde günde 30 kişinin inme geçirdiği anlamına geliyor. Yüz, kol veya bacakta uyuşma, güçsüzlük veya konuşma bozukluğu en önemli belirtilerdir. Bir ya da iki gözde ani görme kaybı veya görme azlığı, baş dönmesi ve dengesizlik, çift görme, aniden başlayan ve nedeni bilinmeyen şiddetli baş ağrısı ile bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı da belirtiler arasında sayılır. Bu belirtilerin inmeyle ilişkisini belirleyen en önemli özellik çoğunlukla aniden ortaya çıkmasıdır' şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Zülfikar Arlıer 4,5 saatlik müdahale süresi geçirildiğinde ya da uygulanan tedaviye yanıt alınmadığı takdirde, hastanın bir diğer yeni tedavi şekli olan endovasküler tedaviye (anjiografisuitine) alınarak, tıkanan beyin ya da boyun atardamarındaki pıhtının özel cihazlarla alındığını kaydetti.
Merkezleri bünyesinde hem Nörolojik Yoğun Bakım (NYB) hem de İnme Yoğun Bakım ünitelerinin bulunduğunu, bu konuda deneyimli, özel olarak yetiştirilmiş uzman doktor ve hemşirelerin görev yaptığını belirten Doç. Dr. Arlıer, 'Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, orak hücreli anemi, sigara içimi ve yüksek kolesterolün inmeye neden olabilmektedir. Genetik faktörler ve yaşın ilerlemesi de hastalık riskini arttırabilir' dedi.
Eski sağlığıma yeniden kavuşan Vasfi Çukurova ise, yapılan müdahaleler sonucunda kendisini adeta yeniden hayata döndüren Doç. Dr. Zülfikar Arlıer ve tüm Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Yüreğir Hastanesi ekiplerine teşekkür etti.
