Bodrum
Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı işadamı Fuat Yıldırım, macera tutkunu birçok insanın hayalindeki yolculuğu gerçekleştirdi. Bir ay önce uçakla Güney Amerika kıtasının en uç noktası Ushuaia limanına giden 43 yaşındaki Yıldırım, burada internet aracılığıyla tanıştığı Avustralyalı ve ABD'li 7 arkadaşıyla buluştu. Limandan 18 metrelik bir yelkenliyle ayrılan grup, Cape Horn adalarına giderek, Güney Okyanus'ta 600 millik maceralı yolculuklarına başladı. Derinliği 4 bin ile 50 metre arasında değiştiği için dev dalgaların oluştuğu Güney Okyanus'ta 4 günlük yolculuğun ardından grup Antarktika'ya ulaştı. Tek bir bitkinin yetişmediği, sadece penguen, balina ve fokların yaşadığı kıtada 20 gün boyunca maceralar yaşayan grup, iki kez ciddi tehlike atlattı. Ardından aynı tekneyle Ushuaia limanına geri gelen grup, buradan ülkelerine döndü.
'ATLANTİK GEÇİŞİ KESMEDİ'
Antarktika'da yaşadıklarıyla ilgili bir de günlük tutan Yıldırım, bu maceraya nasıl atıldığını şu sözlerle anlattı: "2011'de Atlantik geçişi yaptım ama tatmin olmadım. Sonunda hayalimin peşinden gitmeye karar verdim. İlk hedefim Antarktika diye düşünürken, internette Ushuaia'dan çıkabilecek her türlü yelkenli tekneye e-mail atmaya başladım. Üç gün sonra Avustralyalı Cath'den e-mail geldi.
YILDIRIM'IN GÜNLÜĞÜNDEN
otası koptu. Sanki çamaşır makinesinde yıkanıyoruz. Antarktika'ya yaklaşınca anladık ki radar da çalışmıyormuş. O havada Allah'a emanet gelmişiz.
Kocaman koyda buzulların arasında penguenleri seyrederken birden ortaya 10 kambur balina çıktı.
Demir atarken gelgit saatleri, akıntı yönü ve buzulların hareketini hesaplamak gerek. Yoksa korunaklı sandığın bir koy sabah buzla kapanmış olabiliyor.
Önümüzdeki buzulda duran yolcu gemisi "Seabourn Quest"i görünce arkadaşım Don'a şakayla, "kaptana söyledim, bizi kahvaltıya çağıracak" dedim. 15 dakika sonra gerçekten bir zodyak gelip bizi gemiye davet etti. Öğle yemeğini de orada yedik.
Dünyanın bir ucuna hayalimin peşinde geldim. Penguenleri, yunusları, büyük balinaları, deniz aslanlarını gördüm. Öğrendiğim en önemli şey: Hayatı ertelememek...
