İstanbul Maçka'da geçen haziranda bahşiş eşkıyalarının gelin arabasına yaptığı taşlı saldırı sonrası aracıyla takla atarak ölümden dönen Hakan Aslaneli, kazadan ancak 4 ay sonra olay yerine gidebildi. O kazadan sonra Taksim'e bir daha çıkamadığını belirten Aslaneli, Emniyet Genel Mudürlüğü'nün bahşişçileri ve kırmızı ışıkta satış yapanları yasaklayan genelgesinden memnun. Aslaneli, "Şerden hayır doğar. Emniyet'in genelgesi caydırıcı olur. Eşim ve ben aylarca yaşadığımız travmadan kurtulamadık. Şehrin göbeğinde gözleri dönmüş, haplanmış yaşları 15 - 20 arasında gençler dehşet saçıyor. Bir de üstüne kazadan hemen sonra bilboard şirketi bizi arayıp, '22 bin TL zararımız var, karşılayın' dedi. Aracımın kaskosu bitmişti, zararım 80 bin TL. Canımızı kurtardık ama yaşadığımız korku ve travma yıllarca hafızamızdan silinmeyecek" diyor.
BİZ DE AZİZ BAŞ GİBİ ÖLEBİLİRDİK
Bahçelievler'de damat Aziz Baş'ın sürüklenerek aracın altında kalıp ölmesinin de kendisini çok etkilediğini belirten Aslaneli, "Biz de Aziz Baş gibi ölebilirdik. Ellerindeki büyük taşlarla, 'Bahşiş ver, yoksa kafanı parçalarız' diyerek beni tehdit ettiler. Çocuklara içinde 10 lira bulunan 5 ayrı zarf verdim. Yaşları biraz büyük olan iki çocuk, 'Bu para az. Cebindeki paraları, cüzdanı ve gelinin çantasını da ver' diye beni tehdit etti. Kurtulmak için aracın gazına bastım, kaldırıma çıkıp takla attım.Taksim'in ortasında şehir eşkıyaları hayatımızla oynadı. Bugün bana yarın bir başkasına. Umarım Emniyet Genel Müdürlüğü'nün aldığı önlem bu terörü bitirir" diye konuştu.