Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Gürbüz, kurbanın gerek fert, gerekse toplum açısından sosyal boyutları bulunan, mali bir ibadet olduğunu söyledi.
İnsanlık tarihi boyunca birçok dinde kurban uygulamasının bulunduğunu dile getiren Gürbüz, ancak şekil, düşünce ve amaç bakımından önemli farklılıklar olduğuna dikkati çekti. Dinimizin emri gereği, koyun, keçi, sığır, manda ve devenin kurban olarak kesilebildiğini aktaran Gürbüz, kurbanlık hayvanların kurban satışı için ayrılmış yerlerden alınması uyarısında bulundu.
Gürbüz, özellikle veteriner hekim kontrolünün etkin biçimde uygulandığı alanların seçilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Resmi evrakları bulunan, duruşları normal olan hayvanlara bakılmalıdır. Hayvanların, vücut ağırlığını ayaklarına eşit bir biçimde dağıtmış olanı, hareket ve bakışı canlı, hareketlere karşı tepki vereni, derisi kolayca yerinden oynatılan ve oluşan kıvrımları çabuk kaybolanı tercih edilmeli. Tüyleri düzgün ve parlak, burun uçları soğuk ve nemli olan, iştahlı ve geviş getiren, kulak ve kuyruklarını sık sık hareket ettiren hayvanlar satın alınmalıdır."
YATTIĞI YERDEN ZOR KALKAN HAYVAN ALINMAMALI
Resmi evrakları ve kulak küpesi bulunmayan, fiziki kusuru bulunan, sallantılı yürüyen ve topallayan, düşkünlük gösteren hayvanların tercih edilmemesi gerektiğini anlatan Gürbüz, şunları kaydetti:
"Gergin ve kasılmış durumda olan, sabit bakışlı, ağız ve burun akıntısı bulunan, yattığı yerden zor kalkan, solunum güçlüğü çeken hayvanlar da satın alınmamalıdır. Kurbanlık hayvanın, dini bakımdan şartlara uygunluğu ve sağlıklı olup olmadığına dikkat edilmelidir. Şüpheli durumlarda hemen yetkililerden yardım istenmelidir."
