Emekli
Yüksek Mimar Aydın Umur'un 11 Nisan günü telefonu çaldı. Kendilerini polis olarak tanıtan şahıslar Umur'a, bir kuyumcu soyulduğunu ve soyguna kız kardeşinin de karıştığını söyledi. Hatta inandırıcı olsun diye planın bir parçası olarak sahte İstanbul Başsavcısı ile görüştürüldü. Ardından bütün mücevherlerine el konulması gerektiğini beyan eden şahıslar, Umur'un Beşiktaş'taki evine geldi. Umur, polis rozeti göstererek içeri giren dolandırıcılara 300 bin liralık altın ve dövizi teslim etti.
ALGILAMA ZAYIFLIĞI....
Ertesi gün şahıslar Umur'u bir kez daha aradı ve özel bir bankadaki hesabındaki 1 milyon lirayı devlet tarafından el konulması gerektiğini söyleyerek, çektirdi. Umurun, ağırlığı nedeniyle taşımakta güçlük çektiği bavulu sürükleye sürükleye soyguncuların istediği yere götürdü. Umur, ertesi gün dolandırıldığının farkına varınca polisle işbirliği yaptı ve "400 bin lira daha vereceğim" diyerek buluştuğu İdan A. ile Abdullah A.'yı yakalattı. Savcılık soruşturması sonunda 18 yaşından küçük Abdullah A. hakkında çocuk savcılığınca, İdan A. hakkında ise genel soruşturma bürosunca dava açıldı. Olaya adı karışan, polisin sıkı takibi sonucu yakalanan Hüseyin L. hakkındaki soruşturma da sonuca bağlandı. Şüphelinin Umur'un evine polis rozeti göstererek giren şüpheli olduğu belirlendi. İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanan bu şüpheli hakkında da "kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanmak suretiyle dolandırıcılık" suçu kapsamında iddianame düzenlendi. 3 şüpheli ağır ceza mahkemesinde yargılanacak.