Berberlik mesleğine ilkokulu tamamlayıp 1945'te komşunun berber dükkanında çırak olarak başlayan mega kentin en yaşlı erkek berberi Abdullah Duran, 4 yıllık çıraklık ve kalfalık döneminin ardından 1949'da askere gitti.
'MÜŞTERİLERİMİ KIRMAM'
Terhis olduktan sonra 8 yıla yakın Emirgan'da, bir yıla yakın Beyoğlu'nda, 10 yıl da Kadıköy'de bir işyerinde kalfalık yapan Duran, 1970'te berber dükkanını açarak işinin patronu oldu. 48 yıldır kendi işyerinde usturası, makası ve tarağıyla saç keserek ekmek parasını kazanan Duran, ilerlemiş yaşına rağmen mesleğine olan sevgisini diri tutuyor. Dükkanın dekorunu ilk günkü gibi koruyan, her sabah işyerini temizleyerek güne başlayan Duran "Sabah 09'da dükkanımı açıyorum. Öğleden önce 4, öğleden sonra 2 saat çalışıyorum. Öğle araları da dükkanı kapatarak bir saatlik yürüyüşe çıkıyorum. Bazen telefon ediyorlar, '17.00'de geleceğim' falan diyorlar. O zaman müşteriyi bekliyorum, tıraş ettikten sonra gidiyorum. Müşteriyi kıramam" diyor. Çıraklık kültürünün artık ortadan kalktığından dert yanan Duran "Gençler artık maddi kazanç odaklı. Mesleğe ilgisiz. Benim dönemimde aileler çocuklarını çırak olarak veriyorlardı. Şimdi çırak kalmadı" dedi.
KIZIM 'BABA BIRAK ARTIK DİYOR' AMA...
Geçmiş dönemlerde saçın yanı sıra usturayla sakal tıraşı yapan Duran, jilet kullanımının yaygınlaşması ve kendisinin jilet kullanım pratiğine alışamaması dolayısıyla sakal tıraşını da bıraktığını anlattı. Yeni nesil saçları da kesmediğini de aktaran Duran, "Yeni nesil saç modellerine ayak uyduramıyorum. İçimden gelmez. Enseyi yaptığım zaman indirerek yapardım, çizgi falan kalmazdı. Gençlerin taleplerine pek uyamam" dedi. Kızının da zaman zaman, "Baba yeter artık, işi bırak evinde otur." dediğinin altını çizen Duran, bir dönem mesleği bırakmayı düşündüğünü ancak "Bizim ömrümüz bu meslekte" diyerek vazgeçtiğini sözlerine ekledi.