Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Büyükanıt mitinglere destek vermekten niçin vazgeçmişti?

Ergenekon sanığı eski Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur'a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı daha ortaya çıktı.
"Mukaddes Hanım" bu kayıtta, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın 2007'deki cumhuriyet mitinglerine önceleri destek verdiğini söylüyor.
İddiaya bakılırsa, Büyükanıt, 'Sivillerinizi giyip mitinglere katılın' diyor.
"Bayan Eruygur" a göre, Büyükanıt, Başbakan Erdoğan ile Dolmabahçe'de yaptığı 5 Mayıs 2007 tarihli ünlü görüşmeden sonra bu desteği geri çekiyor.

***

Bu ses kaydında söylenenler bizim için yeni ve şaşırtıcı değil elbette.
Lojmanlardan miting alanlına otobüs kaldırıldığını zaten biliyorduk. Ayrıca sivil kıyafetli subayların miting fotoğrafları da yayınlanmıştı.
Gelelim Büyükanıt'ın desteğine...
Türkiye'nin gündemine damgasını vuran bir olayda, tepeden onay almadan askerlerin boy göstermesi mümkün değildir.
O dönemde AKP'li bir siyasetçinin cumhurbaşkanı olmasına Büyükanıt karşıydı. 'Sözde değil, özde laik olsun' diyordu.
Herhalde mitinglerin, bir yandan parlamento üzerinde baskı kurarken, diğer yandan da kendisini zorlayan astlarını sakinleştireceğini hesaplıyordu.
Mitingler 14 Nisan günü Ankara'da başladı. Tandoğan'ı, İstanbul'daki Çağlayan ve İzmir'deki Gündoğdu mitingleri takip etti.
İşte tam o arada Büyükanıt ve Erdoğan görüşmesi yapıldı.

***

Çeşitli ortamlarda hep soruluyor: 'Dolmabahçe'de ne konuşuldu?' Bilmiyoruz ama güçlü bir biçimde tahmin edebiliriz.
Büyükanıt her zamanki gibi TSK'deki laiklik hassasiyetinden söz etmiştir. Zaten ısrarlı sorulara '27 Nisan bildirisine bakın' diye cevap vermişti.
Bence GK Başkanı'ndan ziyade, Dolmabahçe'de Başbakan'ın ne dediği daha önemli.
Eğer Büyükanıt, mitinglere olan desteğini geri çekmişse, bunda muhakkak Başbakan'ın söylediklerinin etkisi vardır.
Başbakan mitinglerin ardında yatan Ergenekon gerçeğini anlatmış olmalı.
Görünüşte AKP karşıtı olan mitinglerin asıl hedefi, darbeyle iktidarı ele geçirme sürecinde kamuoyunu hazırlamaktı.
Darbeyi ancak ordu yapacağına göre, Büyükanıt'ın koltuğu da tehlikedeydi.
Çünkü darbeyi yapanlar, Atlantik eksenine (ABD, NATO, Avrupa Birliği) karşı oldukları için Büyükanıt'ı da tasfiye edeceklerdi.
Nitekim Şener Eruygur ve şürekâsı, Büyükanıt ile ailesini boşuna mı detaylıca araştırıp fişledi?
2004'te darbeyi engelleyen Hilmi Özkök'e ve Büyükanıt'a yönelik suikast hazırlıkları ve bunların CIA tarafından haber verilerek engellenmesini ne çabuk unuttuk?
***

Geçen gün yeri geldi, bir konferansta dinleyicilere, "Ergenekon soruşturmasında Hükümetin rolü umduğunuzdan daha az, Genelkurmayın rolü ise sandığınızdan daha fazla" dedim. (Ergenekon dostlarının kabullenemediği tam da bu!)
Ergenekon neticede askeriyeyi temizleme davasıdır. Tabii pratikte sivilleri de kapsıyor çünkü şebeke çok dallı budaklı. Hayranlık uyandıracak bir ustalıkla, her kesimden kalburüstü isimleri şebekeye dahil etmişler:
Eğer amaçlarına ulaşabilselerdi, o 'itibarlı şahıslar' darbeyi toplumda meşrulaştırma işlevi göreceklerdi.
Sorarım: Bu manzarayı gördükten sonra hâlâ cumhuriyet mitingi desteklenebilir mi? ('Evet', diyenler şu tarafa geçsin.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA