Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Anketinizi nasıl alırdınız: Doğru mu, yanlış mı, yalan mı?

Seçim anketlerini tartışırken, öncelikle bu çalışmalardan kimin, neyi beklediğini bilmek gerekir. Çünkü ilgili aktörlerin çıkarları kâh uzlaşıyor, kâh çelişiyor:
1) Anketi ısmarlayan parti: Her siyasi parti toplumdaki konumunu bilmek ister. Tabii bu bilginin, son durumu yansıtmasından daha fazla, eğilimi göstermesi önemlidir:
Diyelim ki parti 30 puanda ama yükseliyor mu, düşüyor mu?
Partiler açısından daha da önemlisi, çeşitli politikalar karşısında vatandaşın tavrıdır. Örneğin Başbakan Erdoğan, "Kanal İstanbul" projesini açıkladığında, partisine olan destekteki değişimi merak eder.
2) Anketi ısmarlayan şirket: Patronlar iktidara kimin yürüdüğünü seçimden önce bilmek ister. Böylece galip gelecek olana oynayarak (örneğin yardım yaparak, sıcak ilişkiler kurarak), seçim ertesine yatırım yaparlar.
Ayrıca nakit sahipleri "müstakbel muzaffere" uygun yatırım araçlarına yönelir. (Faraza dolar yerine altın alırlar.)
3) Araştırmacının prestiji: Sonuçları doğru tahmin etmek, başarıya odaklanmış, öncelikle işini iyi yapmayı düşünen bir araştırma şirketi için çok önemlidir.
Araştırmacılar genellikle siyaset dışı alanlarda da çalıştıkları için, seçimi doğru tahmin ettikleri anda müşteri sayıları artar, ciroları katlanır.
4) Manipülasyon çabası: Seçim araştırmaları hayatımıza esas olarak 1990'ların başında girdi. Girer girmez de üçkâğıtçılar türedi. Partileri dolaşıp, "Fiyatta anlaşırsak anketimde sizi birinci gösterebilirim" diyen bu adamlar, siyasetçilerle çatır çatır pazarlık yaptı.
"Anket satın alan" partilerin, a) Kendilerini güçlü göstererek, kararsızları yanlarına çekmek, b) "Bizim parti zaten kaybedecek, sandığa gitmesem de olur" diyenleri vazgeçirmek gibi amaçları vardır.

***
Peki, seçim anketleri sonucu etkiliyor mu?
Hayır, etkilemiyor!

1) "Kemik seçmen" denilen kesim tercihini zaten değiştirmiyor. Sürekli aynı partiye oy veriyor. (Babadan CHP'li olanlar, Menderes'ten beri ailecek sağa oy verenler.)
2) Seçmenlerin partiler hakkındaki fikri, aylar öncesinden şekilleniyor. Örneğin ekonomi iyi gidiyorsa iktidar partisine veriyor oyunu.
3) O kadar çok anket yapılıyor ki medyada uçuşan oranlar birbirinin etkisini yok ediyor.
Seçim sonuçları önceden bilinebilir mi?
Elbette bilinir. Seçim araştırması konusunda bilgi ve tecrübe sahibi olan, elinde kaynak bulunan her şirket seçim sonuçlarını bilir.
Madem öyle, aynı parti için niye farklı oranlar çıkıyor? Bu şirketlerin hepsi mi üçkâğıtçı?
Hayır, birçok iyi niyetli şirket var. Bunlar seçim sonuçlarını bilerek itibarlarını artırmak istiyor.
Ancak bilgi-tecrübe ya da kaynakları yetmiyor. Doğruyu bilmek için faraza 100 lira harcamak gerekirken, araştırmacıya 60 lira verirseniz... Tabii ki yanılır.
Sonuçlar son dakikada değişebilir mi?
Evet değişebilir ama çok özel durumlarda ve kısa süreliğine...
Örneğin TSK'nın 27 Nisan 2007'deki e-muhtırası, iktidar partisine 7-8 puan kazandırmıştı. Eğer seçim 22 Temmuz'da değil de, 6 Mayıs'ta olsaydı Erdoğan yüzde 50'yi rahatça geçecekti.
Aynı şekilde Davos'taki "One minute" çıkışı da destek sıçramasına yol açmıştı.
Ancak hızla yükselen bu ekstra destek, sıcak günler geride kalınca yok oluyor.
Oy verenlerin davranışında değişikliğe yol açacak kadar sarsıcı bir olayı, yani bir siyasi tsunamiyi seçimin hemen öncesine getirmek, imkânsız olmasa da, çok ama çok zordur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA