Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Obama'nın koltuğunda siz otursaydınız...

Geçen gün ABD medyasında bir haber gördüm. ABD'nin Mısır'a yaptığı 1.3 milyar dolarlık askeri yardımla ilişkiliydi.
Aslında bilinen ama kolayca unutulan bir durumla karşı karşıyayız.
Mekanizma şöyle işliyor:
ABD, Mısır'a 1.3 milyar dolar veriyor.
Bunun bir kısmı yine askeri alanda ama mesela eğitim için kullanılıyor.
Verilen paranın çok büyük kısmı ise silah almak, Mısır ordusunu güçlendirmek için kullanılıyor.
Peki, bu silahlar nereden alınıyor?
Elbette silah üreticisi ABD şirketlerinden...
İşte haber bu mekanizmadan en çok yararlanan şirketleri konu ediyordu: ABD'nin her yıl verdiği milyar dolardan bu aralar en çok yararlanan şirketler hangileriydi?
Bunların bir kısmı Türkiye'de de tanınıyor: Mesela Lockheed Martin... Mısır'a F-16 uçakları ve gece görüş sistemleri satan şirket 259 milyar dolarla mekanizmadan en çok yararlanan şirketti.
Listede... DRS Technologies, L3 Communications, Deloitte, Boeing, Raytheon, AgustaWestland, US Motor Works, Goodrich, Columbia Group gibi şirketler bulunuyordu...

ABD'nin sosyalist şirketleri

Sözünü ettiğim haber okurlardan büyük ilgi gördü. Sürüyle yorum aldı bu haber. Mesela birisi şöyle diyordu: "Bir dakika! Bakalım olayı doğru anlamış mıyım? Biz devlete vergi ödüyoruz... Amerikan yönetimi bu verginin bir kısmını Mısır'a veriyor... Mısır da bu parayla ABD şirketlerinden silah alıyor... Yani aslında biz, silah üreticilerini zengin etmek için vergi veriyoruz. Yuh yani."
Bir başka yorumcu olaya değişik açıdan bakıyordu: "Bunlar resmen sosyalist şirketler...
Sosyalizmde şirketler nasıl devletten beslenirse, bunlar da bizim kapitalist devletimizden besleniyor."
Şu yorumcunun ise gerçek düşüncelerini mi söylediğini, yoksa ironi mi yaptığını ben anlamadım. Okuyalım: "Şahane bir haber! Hisse senetlerine yatırım yaptığım şirketlerin arkasının sağlam olduğunu öğrenmek çok hoşuma gitti..."

Zurna nerede zırtlıyor?

Hatırlarsanız Mısır'da darbe olduğunda ABD hükümeti bu olaya darbe dememişti. Niye demiyordu? Çünkü "Bu bir darbedir" dediği anda, ABD yasalarına göre Mısır'a yapılan yardımın kesilmesi gerekiyordu.
Aslında şimdiye kadar yapılan yardımlar sayesinde, Mısır ordusu, ABD'den askeri yardım almadan birkaç yıl durumu idare edebilir. (Tabii yardım kesilirse politik olarak Mısır cuntası acayip bir darbe yemiş olur ama o başka konu...) Yani zurnanın zırt dediği nokta Mısır ordusu değil. Asıl sorun içeride:
Yardım kesildiği anda...
Önce sözünü ettiğim şirketlerin yöneticileri ve lobi grupları...
Hemen ardından o şirketlerde çalışanları temsil eden sendikalar...
Sonra da o şirketlerin hisse senetlerini almış olan Amerikan vatandaşları hükümetin tepesine binecektir.
Kendinizi Başkan Obama'nın yerine koyun: Bu şartlar altında, Mısır'daki darbeye, "darbe" diyebilir miydiniz?
Eğer bu soruya cevap verirken bir an için bile tereddüt ettiyseniz...
Uluslararası siyasetin çıkarcı, fırsatçı ve dolayısıyla iğrenç dünyasına hoş geldiniz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA