Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Orhan Pamuk ve lise eğitimi

Nobelli yazarımız Orhan Pamuk'un ortaokul ve liseyi okuduğu Robert College hakkında söyledikleri geçen haftanın en çok konuşulan "siyaset-dışı" konularından biriydi. Neydi Pamuk'un söylediği? Şöyle:
"Ortaokul ve lisede okuduğum bütün edebiyat kitaplarını bulup, okuyup şöyle bir makale yazmayı düşünüyorum: 'Ben Orhan Pamuk. Okulda altı yıl edebiyat okudum. Şimdi dünyaca ünlü bir yazarım. Bu kitaplar bana ne öğretti? Edebiyatçı olmama nasıl yardımcı oldu? Neye yaradı?' Hiçbir şeye! Bir tek Sait Faik diye bir yazarın olduğunu lisede öğrendim, o kadar..."

Önce liseni söyle
Tam burada durayım ve kendi yaklaşımımı anlatayım: Bilen bilir bir ara dergilerde ve gazetede yöneticilik yapmıştım. Bu görevin bir parçası da işe eleman almaktı.
Bütçe çok dar olduğu için ancak genç arkadaşları işe alabiliyordum. Yani daha önce bir işte çalışmamış veya kısa bir süre çalışmış, tecrübesiz arkadaşlar.
Mülakat yapmaya gelen her arkadaşa sorduğum bir soru vardı: "Hangi liseden mezunsun?"
Bu soru bence çok önemlidir. Çünkü mesleğin teknik yönleri üniversitede öğrenilir. Lise ise gencin hayat karşısında bir tavır geliştirdiği yerdir.
Eğer o tavır sağlamsa, verimliyse, çok yönlüyse korkmayın. Üniversitede doğru dürüst okumasa bile o genç hayatta başarılı olur.

En önemlisi unutulanlar
İşte bu açıdan baktığımda Orhan Pamuk'un ne dediğini anladığımı sanıyorum: Robert'teki edebiyat derslerinin, Nobel almasına bir katkıda bulunmadığını söylemek istiyor ki bence yüzde yüz haklı.
Eğer o dersler Nobel almakta işe yarasaydı, bugün birçok başka Nobel sahibi Robert'limiz olurdu.
Halbuki lise dersleri bu konuda bir işe yaramaz. Nitekim Pamuk, bir tek Sait Faik'in adını anıyor. Yani sadece Sait Faik'i öğrenmesi, romanlarına katkıda bulunmuş. Öğretilen diğer yazarlar ise uçup gitmiş.
Robertli ve Robertsiz ünlülerin Pamuk'a heyheylenmesinin hiçbir anlamı yok: Lise dersleri okunur ve unutulur. Önemli olan o derslerin tamamından süzülen özdür. Kültürün bir tanımı da, "Öğrenip de unuttuklarımız..." değil mi? Unutulan... Daha doğrusu unuttuğumuzu sandığımız bilgi ve deneyimler, bilinçaltımızda varlığını sürdürür ve bizi biz yapmakta katkıda bulunur.

Napolyon'un yenildiği lise
Toparlarsak... Robert'in veya herhangi başka bir lisenin edebiyat derslerinde öğrenilenler, Nobel almaya yaramaz. Bu bakımdan Orhan Pamuk haklı... (Siz hiç "Güzel yazmayı lise edebiyat derslerinde öğrendim" diyen bir kalburüstü yazara rastladınız mı?)
Öte yandan Pamuk'un Pamuk olmasında hiç kuşkusuz Robert'in önemli bir katkısı var: Hocalarıyla, arkadaşlarıyla, dersleriyle, kütüphanesiyle ve hatta spor sahalarıyla...
Evet, spor sahaları da! Popüler kültürde Lord Wellington'a atfedilen, "Biz Waterloo Savaşı'nı Eton Koleji'nin spor sahalarında kazandık" efsanesi boşuna mı oluştu sanıyorsunuz?
Nobel almakta bir işe yaramasa da, okuduğumuz lise bizim hakkımızda diğer okullardan daha fazla fikir verir. Bunu bilir, bunu söylerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA