Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

19 Nisan 2018, Perşembe

Şerefsizliğin dibi yoktur!

İsviçre denince ilk akla gelenler: Peynir, çikolata, çatal bıçak ticareti...

Bir de tabii ensesi kalın kodamanların İsviçre bankalarında bulunan kara paraları...

Şimdilerde bunlara bir de Türkiye düşmanlığını eklemek lazım.

Çünkü İsviçre yönetimi, şu sıralar memleketinde yaşayan PKK, PYD ve YPG'li teröristleri mutlu edecek işlere imza atıyor...

İsviçre'nin hergele basını da bunları manşetlerine taşıyor. Türkiye'nin aleyhine kullanmaya çalışıyor...

İşte basına yansıyan üç olay:

Geçtiğimiz günlerde İsviçre yönetimi sözde Ermeni soykırımı kurbanları anısına yapılan bir anıtın açılışını Cenevre'de yaptı. Hem de Cenevre Kanton Mahkemesi'nin kararıyla...

Oysa ki tarihte böyle bir şey olduğu yoktur!

Anıtın açılışında bir araya gelen İsviçreli politikacılar, terör örgütlerini destekleyen konuşmalar yapmışlar. Şerefsizliğin dibi olmadığını göstermişler...

Keza, geçtiğimiz hafta, Cenevre'deki toplu taşıma araçları üzerinde Afrin'de gebertilen YPG'li teröristleri masummuş gibi gösteren afişler ile Bağımsız Kürt devletinin kurulmasını talep eden reklamlar varmış...

Hatırlarsanız Cenevre yönetimi geçen yıl da buna benzer bir halt yemişti.

Cenevre'de açılan bir fotoğraf sergisinde, "Benim adım Berkin Elvan, polis beni Erdoğan'ın emriyle öldürdü" yazılı skandal bir fotoğrafı sergilemişti...

Olacaktır böyle adilikler ve şerefsizlikler...

Elbette ki, kendi kanatlarıyla uçmaya başlayan, savaş sanayiinde Batı'nın boyunduruğundan kurtulan, kendi silahını, topunu, tankını, uçağını, helikopterini ve denizaltısını üreten Türkiye, İsviçre'yi tarihi gerçekleri çarpıttığı ve terör örgütlerine kucak açtığı için affetmeyecektir. Hak ettiği yanıtı verecektir...

Buradan Cenevre'yi bombalayacağımızı çıkarmayınız. O kadar uzun boylu değil.

***

Avrupa Adalet Divanı'nın birtakım doğaüstü güçlere sahip olduğunu bilmiyorduk. Zira bu mahkeme şu sıralar PKK'yı efsunlayarak barış güvercinine dönüştürmeye çalışıyor...

Bizim pes etmemizi, yenilgiyi kabul etmemizi, PKK'ya istediği kadar toprak vermemizi bekliyor...

Lafı uzatmayalım. PKK; AB, ABD ve BM'ye göre aşağılık bir terör örgütüdür. Emperyalistlerin barkodlu ve tasmalı beslemesidir. Nokta.

Nereden çıktı damdan düşer gibi bu mesele?

Geçen gün Lüksemburg'da, Avrupa Adalet Divanı'nda PKK davası vardı da ondan.

Evet, bir grup sözde avukat PKK'nın Avrupa Birliği'nin terör listesinden çıkarılması talebiyle Avrupa Adalet Divanı'nda dava açmışlar...

Bu rezilliğe ve kepazeliğe kim izin vermiş, kim göz yummuştur?

Her neyse...

İşte o davanın dün duruşması vardı. PKK'nın bir ayak üstünde bin yalan söyleyebilen sözde avukatları mahkemede adice ve alçakça bir savunma yapmışlar.

Önce "PKK'nın örgütü olmadığını, Türkiye'nin baskılarıyla terör listesine alındığını" belirtmişler. Sonra da "PKK'nın AB'nin terör listesinden çıkarılması gerektiğini" savunmuşlar...

Bu kadar domuzlaşabilen sözde hukukçuları ciddiye alıp eleştirmek bile vakit israfı ama ne yapalım birilerinin de bunu yapması gerekiyor...

Davanın müdahilleri: Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Komisyonu, İngiltere ve Fransa.

Bunlar PKK'nın listede kalması için mücadele ediyorlar...

Ar damarı çatlamış olan mahkeme heyeti, müdahillere hitaben, "son on yıla bakıldığında PKK, gözle görülür bir terör eylemi gerçekleştirmediği halde neden bu listede kalmasını ısrarla istiyorsunuz" diye sormuş.

Onlar da, PKK'nın terör eylemlerine devam ettiğini, potansiyel olarak bu misyonunu kaybetmediğini beyan etmişler...

Ey mahkeme heyeti, PKK'nın terör örgütü olduğunu idrak etmeye zekanız yetmiyor mu?

PKK'nın canlı bombalarla sivillere saldırması ve on binlerce masumu katletmesi sizin için bir mana ifade etmiyor mu?

Yoksa bu durumu görmezden mi geliyorsunuz?

Yarın biri çıksa, "DAİŞ ve El Kaide terör örgütü değildir" dese ve bununla ilgili mahkemenizde dava açsa, davaya bakmayı kabul edecek misiniz?

Efendim?

Yanıt veremiyorsunuz, öyle mi?

Sizi gidi ikiyüzlü alçaklar!

Açıkçası PKK'ya "terör örgütü değildir" diyenler ve bunu savunanlar sinkaflı bir cevabı hak ediyor. Sinkaf edilmekten hoşlanan bu sözde hukukçulara anladıkları dilden sinkaflı yanıt vermeyi ben de çok isterdim ama bunu yazılı olarak yapamıyoruz işte...

Bu arada, davayla ilgili kararın önümüzdeki 9 ay içinde açıklanması bekleniyormuş...

Mahkeme heyetinin PKK'ya sıcak baktığı ayan beyan ortadadır...
Bizim açımızdan çıkacak olumsuz bir karar Avrupa'daki tüm devletleri bağlayıcı olacaktır.

Yani AB ülkelerinde PKK aleyhine verilen bütün mahkeme kararları iptal edilecektir. Böyle bir durumda mahkemeler teröristlere tazminat ödenmek zorunda bile kalacaklardır...

Hasılı, yetkililer çok geç olmadan acilen bu işe müdahale etsinler!

SON DAKİKA