Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Pazar gününe hiç uymayan yazı

Aziz ve muhterem muhalefet mensupları... Başkanlık sisteminde yasama, yürütme ve yargı birbirinden, köylü solcularımızın pek sevdikleri deyimle "kesinkes" ayrılır. Başkan ne meclise karışabilir, ne savcılara ne hakimlere.
Bunu mu istemiyorsunuz?
"Tayyip yargıyı teslim aldı, ayrıca mecliste kendi parti grubu üzerinde dikta kurdu" diyen siz değil miydiniz?
O "dikta" ortadan kalkacak başkanlık sisteminde, daha ne?
Yani yüksek yargıya "Kemalist bürokratlar" geri dönebilirler, bu sizin işinize gelmez mi?
Yürütme tamamen başkanın elinde olacak... Polis falan... Onun için istemiyorsunuz...
Şimdi kimin elinde?
Başkanlık sisteminde başkan bakanları kendi kafasına göre atar (şimdi nasıl yapıyor?), beğenmediği zaman değiştirir. Bakanlar meclise karşı sorumlu değildirler.
Yani "gensoru" falan gibi yöntemlerle bakan düşüremezsiniz, bunun için mi istemiyorsunuz?
Peki şimdi düşürebiliyor musunuz, meclis çoğunluğu elinizde olmayınca?
Başkanlık sisteminde "hükümete mecliste güvenoyu" diye bir şey de sözkonusu değildir, şimdi sözkonusu da neyi değiştirebiliyorsunuz?
Başkanlık sisteminde bütçeyi meclis yapar (şimdi kim yapıyor?) ve başkan kamu harcamalarında onun dışına çıkamaz (şimdi çıkılabiliyor mu?)
Başkanlık sisteminde başkanı halk doğrudan seçer.
Şimdi kim seçecek, iki yıl sonra?
Gelin itiraf edin, başkanlık sistemini "nasıl olsa hep 'Tayyip' kazanır" diye istemiyorsunuz.
Bu sistemde kim kazanıyor?
2014 yılında, herhangi bir şekilde, herhangi bir sistemle, gerek başkanlığı gerek meclisi kazanabileceğinize en ufak bir ihtimal veriyor musunuz?
Açık konuşun. Kendi taraftarlarınıza yaptığınız ve yapacağınız propagandadan sözetmiyorum, basının alçak kesiminin yayınlayacağı "çarpıtılmış anket sonuçlarından" da sözetmiyorum...
O zaman başkanlık sistemine geçilirse neyi kaybetmiş olacaksınız, geçilmezse neyi kazanmış?
Başkanlık sistemi aslında iktidar partisinin zararına, sizin değil!
Öyleyse niçin istemiyorsunuz?
Sırf zıtlık, gıcıklık, uyuzluk olsun diye mi?
Siz "eyalet sistemi" de istemiyorsunuz.
Kürt ayaklanmasını başka türlü bastırabileceğinize ilişkin bir programınız var da biz mi duymadık? (Bir kısmınız "daha fazla kan" diyecek ama o yöntemin otuz yıldır işe yaramadığı görüldü.)
Kafası çalışan bir adam olmadığım için benim aklım ermiyor, lütfen beni aydınlatınız, belki o zaman hidayete ererim de günün birinde köşe yazarı bile olurum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA