Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

269

Laf çoktan bitmişti.. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda aylarca, haftalarca, günlerce öncesinden konuşup hepimiz lafı bitirdik.
Dolayısıyla şimdi "mükerrer" iş yapıp aynı çorbayı tekrar ısıtmaya gerek yok.
Üstelik bu sayfanın bağlanmasını bekletemiyorlar, aynı şeyleri söylemek için gecenin bir saatine kalma fırsatına sahip değilim.
Televizyonda ahkâm kesmenin de "müesseseye reyting ve reklam toplamadan" öte bir yararı yok. Çok geldi başıma: Yüksek Seçim Kurulu haber ve yorumları "serbest bırakalı" henüz on dakika geçmiş, binlerce sandıktan hepi topu iki yüzünden sonuç gelmiş, dayarlar kamerayı adamın gözüne, yorum yap!
Gecenin üçünde neredeyse yalvardığımı da bilirim: "Gözlerim kapanıyor, bırakın beni gidip yatayım!"
"Bir tur daha," derlerdi, "hele bir tur daha dönelim, dörtte gidersin!..."
Hazırcevaplık yarışmasına girmeyi sevmem, toz duman yatışsın, yorumu çarşamba günü yaparız.
Bari bir haber verelim de yazı boşa gitmesin: Sinema tarihinin en büyük birkaç filminden biri olan, Sergio Leone'nin "Bir Zamanlar Amerika'da" adlı dev eserini bilirsiniz.
Piyasada mevcut DVD'si 229 dakika çekiyor, dört saate yakın.
Leone'nin filmi yedi saat olarak tasarladığı, hatta "biraz uzun olmadı mı Signor Leone?" diyen Amerikalı yapımcıya "evet, doğrusu bana da biraz uzun geldi, acaba üçer buçuk saatten iki bölüm mü yapsak?" diye cevap verdiği bilinir. (Yapımcı buna karşılık olarak "siz benimle dalga mı geçiyorsunuz Signor Leone?" demiş.)
Öküz Amerikalı daha sonra filmi kendi kafasına göre yeniden montaja sokmuş, hem kısaltmış hem de o muhteşem "flashback"leri piç edip filmi "kronolojik" bir yapıya getirmiş ve katletmiş. Leone de mahkemeye gidip dava açmış, film asıl yapısına kavuşturulmuş. (DVD'nin "making of" bölümünde yapımcı günah çıkarıyor, "o zamanlar gençtim, sinemadan anlamıyordum" diyor.)
Her ülkeden yüzbinlerce sinemasever, filmin 229 dakikalık şekliyle de yetinmiyor, "asıl uzun versiyonunu" yıllardır bekliyordu...
Müjde! Önümüzdeki 30 Eylül'de, Amerika'da, filmin 269 dakikalık yani kırk dakika eklenmiş, beş saate yakın versiyonu çıkıyor! Leone'nin hiç görmediğimiz kırk dakikasını daha seyretmek heyecan verecek. Hani, Kemal Tahir'in gazetelerde tefrika şeklinde kalmış, hiç bilinmeyen romanlarını derleyip yayınladıkları zaman duyduğumuz keyif gibi. ("Biz Böyle Delikanlılar Değildik" başlığı altında iki kalın cilt, üçüncü ve sonraki ciltleri de bekliyoruz.)
Hemen Amazon'a saldırmayın, çünkü bu disk "birinci bölge" yani bize uymaz, evinizde "çoklu bölge" özelliğine sahip bir aygıtınız yoksa...
Üstelik "bluray"...
Fakat yakın zamanda Avrupa'da "ikinci bölge" baskısı mutlaka çıkacak, elbet Türkiye'ye de gelecektir.
Kendine sinemasever diyen hiçkimsenin "bu filmi seyretmedim" demeye hakkı yoktur. Sırf bu film için bile taksitle maksitle bir "bluray oynatıcı" alınır. (Elli liraya da var, altı yüz liraya da, kesene göre seç beğen hemen al vatandaş.)
Bunu hep yapıyorlar bu yapımcı hergeleler: Wolfgang Petersen'in "Das Boot" filminin bir kısa sinema versiyonunu, bir de yönetmenin kendi montajıyla ("director's cut") daha uzun DVD versiyonunu bilirdik, meğerse bir de beş saatlik televizyon versiyonu varmış!
Hemen ısmarladım tabii, oh canıma değsin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA