Nasyonal sosyalistler Yunanistan'dan ada ve kayalık istiyorlar. Rahmetli haminnemin bir lafı vardı, "seyrediydi buna çıktı" derdi...
Sosyalist olmayan "sadece nasyonaller" daha alçakgönüllü insanlar, istedikleri ada sayısı sadece 16...
Fakat hem nasyonal hem sosyalist, yani siyasal bilimlerdeki deyimiyle faşistlerin istedikleri ada sayısı tam 152...
Bunların basın kuyrukçuları, önceleri "ada" olarak tanımladıkları bu kara parçalarını şimdi "ada ve kayalık" olarak netleştirdiler.
Durduk yerde Yunanistan'la aramızı bozmak isteyen bu manyaklar acaba kime ve neye hizmet ediyorlar? Seçim öncesi "biryerlerinden yapay sorun yumurtlama" işaretini nereden aldılar? (Arkasında Almanya'yı arayalım mı: "Gezi uyduramadık, kayalık verelim"...) Bu kadar zavallı numaralarla kim nereye varacağını sanıyor?
Neyse ki halkımız bunları tepki gösterecek ya da gülüp geçecek kadar bile ciddiye almıyor. Kendileri söylüyorlar, kendileri dinliyorlar.
Ahret kardeşleri Yunan faşistleri bile ciddiye almıyor olmalılar ki, Altın Şafak Partisi'nden de herhangi bir tepki duymadık. Tenezzül edip de "kayalıkları vermeyiz" demeye bile gerek görmediler.
Dün postalcı bir yazar şunları yazıyordu:
"Deniz kuvvetlerimiz son iki yılda tam 42 tatbikat yapmış, savaş gemilerimiz bir yılda 220 bin saat seyir, deniz uçak ve helikopterlerimiz 180 bin saat uçuş yapmışlar... Esas merak konusu, deniz ve hava kuvvetlerimizin Yunanistan 152 ada ve kayalığı işgal ederken ne yaptığı... Eğer ulusal çıkarları savunamayacaksak tatbikat yakıt sarfından başka ne işe yarar?"
Öyle ya, manevra neymiş, sal gemileri Yunanistan üzerine de Ege şenlensin!
Tatbikata gerek yok, işte size yepyeni bir askeri doktrin...
Üstelik adamlar tam da iflas noktasına gelmişlerken, fırsat bu fırsattır!
Bu soytarılıklar seçim sonrası hemen unutulacaktır. Nasyonal sosyalistlerin alacakları zavallı oy sayısını ve bunun oranını da pazar akşamı göreceğiz. Yunanlı kardeşleri hiç olmazsa yüzde 7 çekiyorlar, bizimkiler kaç buçukta kalacaklar?
Fakat bu güldürü çorbasında tuzum bulunsun diye, eh biraz da "mevzu olsun için" tabii, kaçıncı kere soruyorum:
Bu adaların ve/veya kayalıkların isimleri nelerdir?
Hem alacağım diyorsunuz, hem isimlerini söylemiyorsunuz, belki ben de otuzlu yılların histerik Alman karıları gibi size oy vereceğim hemşerim, nereleri alacağınızı bilmek hakkım değil midir? Belki Çipras gönül rızasıyla verecek, söyleyin de adamcağız nereleri vereceğini bilsin.
Beni öyle kayalık mayalık kesmez, Eflak ve Boğdan'ı isterim, sonra da Viyana'yı düşünürüz...
Rodos'u alırsanız da bir ricam olacak: Kumsalda birçok Afrikalı kaçak, insanın gözünün içine soka soka, bağırış çağırış gazoz ve meyve satıyor, hele o masaj yapmak için yırtınan Uzak Doğulu kızlar çok yapışıyorlar... Şunları bir kovalayın.
Kürtler'i Talat Paşa gibi Suriye'ye sürecektiniz (Mümtaz Soysal bunu teklif etmişti), oraya götürürsünüz, gazoz paraları da bizim ekonomiye katkı olur, fena mı?