Kılıçdaroğlu demiş ki: "İstanbul'u Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği ve bize emanet ettiği bir ruhla yönetmek zorundayız." Böyle zırvalamakla "İslami kesimden" de oy alacağını düşünüyor.
Bunlar cahil ya, "aa bak Fatih Sultan Mehmet dedi, meğer ne muhterem, ne mütedeyyin adammış" diye koşup oylarını yağdıracaklar.
Adayın soyadı da İmamoğlu zaten, seçim çantada keklik.
Mugalatanın ve siyasi zavallılığın doruklarına çoktan çıktığını sanıyordum, yanılmışım.
Önünde daha epeyce bir yol varmış meğer.
Fatih "her kimesneye ki evladımdan saltanat müyesser ola, nizamı alem için karındaşların dahi katlede" demişti ama İstanbul'un yönetimi konusunda bir emaneti, bir vasiyeti olduğunu bilmiyordum...
Ne demiş acaba?
"Beni Osmanlı hekimlerine emanet ediniz" falan gibi bir şey mi?
Herhalde "Osmanlı arabacısı en asil duyguların insanıdır" falan değil...
Belki de "her kimesne ki iki yaka arasına tüp geçit ve de köprü yapa, nizam-ı alem için kendisine umum meddah ve komik-i şehir makulesi tarafından hakaret edile" demiştir...
Ama bunun belediyeyle bir ilgisi yok.

*** "İstanbul'u fethettiği ruhtan" söz ediliyor.
Kemal Bey de İstanbul'u önce "fethedecek" sonra da yönetecek.
Peki kimin elinden alacak?
Düşmanın.
Bu hesaba göre şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da Bizans İmparatoru mu oluyor?
Bir CHP militanı da surdibinde Mevlüt Bey'in kafasını mı kesip Kılıçdaroğlu'na götürecek?
Şehre nereden gireceksiniz Kemal Bey, Topkapı'dan mı Çatladıkapı'dan mı? Bence Sulukule münasiptir, "pempti porta", beşinci kapı.
Sonra da yağmalayacak mısınız? Şehri değil canım, belediyeyi.
Şükür namazını Ayasofya'da mı kılacaksınız, soyadı itibarıyla İmamoğlu mu kıldıracak?
Kemal Bey, oldu olacak lafın arkasını getir, bu işi tamama erdir, Viyana Belediye Başkanlığı'na da bir aday göster.
Kara Mustafa'nın askerleri alamamışlardı, belki Mustafa Kemal'in askerleri olarak siz alırsınız!