Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Gazel okuyanlar

Türkiye'nin yaşadığı "fetret devirleri" içinde birincisi 11 yıl (1402-1413), hayrettir, sonuncusu da 11 yıl sürmüştü, 1991-2002...
Süleyman Demirel'in Özal düşmanlığını "tapulu arazime gecekondu kurdurmam" zihniyetiyle "şahsi" kılması, bu kıskançlık ve çekememezlik, ülkemize çok değerli tam on bir yıl kaybettirdi.
Solcu olduklarını iddia edenler de bu dönemde Demirel'e stepnelik etmekten başka bir işe yaramadılar.
Sonuçta, hem İSKİ skandalıyla "solcular iş beceremezler ama hiç olmazsa yemezler" efsanesi yıkıldı, hem de Demirel'in Çankaya'ya kaçmasıyla onun yerine gelen cahil bir profesör ekonomiyi batırdı, 1994...
Sonra tuttu bir posta da Ecevit batırdı, 2001...
Türkiye'ye yazık olmak üzereydi ki, ülkemiz can havliyle ve "tarihi bir hamleyle" sıçradı.

***
Şimdi Türkiye'ye gene yazık etmek isteyenler var.
Bunların tutumları da, Özal'ı kıskanan Demirel'in tutumundan farklı değil.
Devirlerinin bittiğini ve artık köşelerine çekilmeleri, hatta anılarını yazmaları gerektiğini bir türlü kabul etmeye yanaşmıyorlar.
Anladınız tabii, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu. (Abdüllatif Şener çoktan konu dışıdır, Temel Karamollaoğlu da "esami defterinde" bile yer almıyor.) Davutoğlu da ne yazık ki Tansu Çiller gibi bir cahil profesör...
Çiller nasıl ekonomiyi batırdıysa, Davutoğlu da dış politikayı batırdı ve Tayyip Erdoğan'ın başını derde soktu.
Suriye konusunda fena halde yanıldı.
Aklı sıra "Osmanlı emperyalizmi" yapacaktı ama bunu neyiyle yapacaktı?
Nitekim, ülkemizin Davutoğlu gittikten sonra silah sanayiinde giriştiği dev hamle savunmaya yöneliktir.
Artık hiç kimse "Şam'a girme" hayalleri kurmuyor.
Davutoğlu da cumayı ancak Çamlıca'da kılar.
Fakat Davutoğlu en küçük bir "özeleştiri" yapmaya da tenezzül buyurmuyor.
İktidara gelecekmiş de parlamenter sisteme geri dönecekmiş...
Çünkü başkanlık sistemi "tutmamışmış"...
Türkçe'ye tercüme edelim:
"Sen cumhurbaşkanı ol, ben de eskisi gibi başbakan olayım." Hatta dili varsa şunu da diyebilir:
"Abdullah Gül cumhurbaşkanı olsun, ben de başbakan." Bunu yeni bir parti kurarak ortaya atacak cesareti de yok.
Türkiye'ye değil ama Gül ve/ veya Davutoğlu'na yazık oldu bile.
Hiç kimse boş hayaller kurmasın.
AK Parti'nin belediye seçiminde oy oranı yüzde 44.33, Cumhur İttifakı'nın yüzde 51.64...
2023'te Erdoğan gene seçilir.
Başkanlık sistemi de sürer.
Peki ya İmamoğlu mu?
İhsanoğlu nereye gittiyse o da oraya gider.
Belki Muharrem'i de yanına alır, saz heyeti kurarlar.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA