HANİ ben Akademi Türkiye gecesinde Nalan'a "Sende assolist havası var" dedim de, kızcağız bozuldu ya... İşte aynı Nalan önceki gece Akademi Evi'ndeki bir sohbet sırasında ne dese beğenirsiniz? "Bugün chat günümdü. Benim için 'yeni Ebru Gündeş geliyor' diyorlar! Nasıl sevindim anlatamam!.." Şu çelişkiye bakar mısınız? Hem "assolist" lafından rahatsız olacaksınız, hem de bir assoliste benzetilmek sizin için gurur vesilesi olacak!.. Neyse, onlar genç insanlar ve daha yolun başındalar. Bu tür yalpalamaları hoş görmek gerek. Ama benim asla kabul edemediğim; genç, pırıl pırıl, yetenekli gençlerin yarışmalar sırasında kendilerini "ille de birilerine benzemek" zorunda hissetmeleri. Show TV'deki yeni Popstar yarışmasını izlerken İbrahim adlı yarışmacı bir ara "Keşke İbrahim Tatlıses'e benzeyebilsem" dedi. Ama bu gençlerin unuttukları bir şey var. Biz zaten birer tane Ebru Gündeş'e, İbrahim Tatlıses'e sahibiz. İkincilerini ne yapacağız ki? İşte ilk Popstar'ın galibi Abidin'in durumu ortada. "Yeni Tarkan" diye lanse edildi ama ismi de cismi de ortalarda yok... Çünkü; Tarkan'ın yerini alma şansı yok... Evet, başarılı bir sanatçıyı kendinize örnek alabilirsiniz. Ama örnek aldığınız alan, sadece onun ilkeleri, hayata bakış açısı, profesyonelliği olmalı. Yoksa derisini yüzüp, sırtınıza geçirmeyi denememelisiniz. Taklitler her zaman asıllarını yaşatır. Ucuz öykünmeler, gerçeğinin kıymetini arttırır. Akademi Türkiye'nin fotoğraf direktörü Zeynel Abidin Ağgül'ün bir ders sırasında adaylara söylediği şu söz, gerçekten de anlamlıydı: "Siz siz olun, 'siz' olun!"
